Geleceğin iletişimi nasıl olacak?
Abone olYıllar önce kullanılan bilgisayarlar bir hayli büyüktü ve yavaş çalışıyorlardı. Günümüzdeki bilgisayarların ise hızına yetişilmiyor.
Ancak, bilgisayarlar değişse de arayüzleri yeni yeni değişmeye
başladı. Peki bu yenilikler neler? İleride bilgisayarlarla nasıl
iletişim kuracağız?
HowStuffWorks isimli internet sitesinde yer alan habere göre, yarım
yüzyıldan daha uzun süredir etrafımız bilgisayarlarla çevrili.
Ancak henüz birçok insanın onlarla iletişimi değişmedi.
Kullandığımız klavyeler, 150 yıl öncesinden gelen daktiloların
gelişmiş halidir. Douglas Carl Engelbert, 1968 yılında daha sonra
"bilgisayar faresi" diye adlandırdığımız bir cihaz geliştirdi.
Artık bilgisayarlar 50 yıl öncesine göre çok fazla güçlü olsa da
şaşırtıcı şekilde temel arayüzler çok değişmedi. Bugünlerde, fare
ve klavye arayüz konfigürasyonundan daha etkileyici yenilikler
görmeye başladık. Akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar gibi
dokunmatik ekranlı cihazlar bu teknolojiyi ortaya çıkardı. Böylece
daha küçük telefonlar ve bilgisayarlar yapılmaya başlandı.
Dokunmatik ekranlar bilgisayar navigasyonu için yeni teknikler
getirdi. Öncelerde dokunmatik ekranlar dokunduğunuz tek noktayı
belirliyordu, bir görüntüye birden fazla parmağınızla
dokunduğunuzda hareketinizi takip edemiyordu. Fakat bugün bir çok
bilgisayarda çoklu dokunmatik ekran bulabilirsiniz. Mühendisler,
hareketlerle navigasyon geliştirmek için bu teknolojinin
avantajlarını kullandılar. Kullanıcılar belirli komutları önceden
hesaplanan mimiklerle, hareketlerle yerine getirebilecek. Örneğin,
Apple'ın geliştirdiği iPhone gibi çoklu dokunmatik ekran
telefonlar, ekranda iki parmağınızı kullanarak resme zoom yapmanıza
ve onları sürüklemenize izin veriyor. Çimdikleme hareketiyle zoom
out yapabiliyorsunuz.
Tokyo Üniversitesi'nde geliştirilen Etkileşimli Khronos Projektörü,
dokunmatik bir arayüzü yeni yönlendirme yöntemleriyle
birleştiriyor. Sistem, esnek ekranın arkasında yerleşen kamera ve
projektörden oluşuyor.
Kamera, ekranın voltajındaki değişiklikleri tespit ederken,
projektör de imajları görüntülüyor. Her 2 boyutta da var olan
verileri bütünleşik bir deneyime dönüştüren uygulama sayesinde,
kullanıcının ekrana dokunması ve onu deforme etmesi, görüntü
parçalarının zamanda ileri ya da geri gitmesine neden oluyor.
Sesimiz ya da dokunmatik teknolojisi aracılığıyla ekranla
etkileşime girmemiz bir başlangıç ileride herhangi bir şeye
dokunmadan sadece düşünce gücümüzle bilgisayarlarla iletişime
girmemiz kaçınılmaz. Bununla ilgili çalışmalar zaten yapılmaya
başlandı.