Özelikle küçük işletmelerin ihtiyaç duyduğu ve kırsal kesime
yakın küçük şehirlerde çok ilgi gören bir sınıf var. Bu sınıf binek
otomobilden geliştirilerek hazırlanan hafif ticari araçlar. Bu
otomobiller hem iş, hem seyahat hem de günlük kullanım için tüm
ihtiyaçları gidermek üzere tasarlanıyor ve çok fazla ilgi
görüyor.Tüketicinin otomobilden beklentisi sürekli yükselirken
teknik donanım yanında tasarım beklentilerinin de değişmesi
firmaları sürekli yeniliğe itiyor. Bu sınıftaki test otomobilim
Tourneo Courier. Bu otomobilin kapalı kasa ticari versiyonunu da
alabiliyorsunuz ancak benim test misafirimin ruhsatında otomobil
yazıyor, yani binek versiyonu. Bu otomobilin bence önemli bir
özelliği de Türkiye’de üretiliyor ve tüm dünyaya buradan gidiyor
olması.
Tasarımdan bahsetmeden önce belirtmek istiyorum ki test
otomobilimin boncuk mavisi kendisine çok yakışan bir rengi var. Ben
bu renge bayıldım. Burun yapısı Ford’un izlediği yeni tasarım
çizgisine sahip yani küt ve yüksek. Kaputun üzerindeki cama doğru
uzanan 4 farklı çizgi ise otomobilin ön kısmına hareketli bir
görünüm vermiş. Profilden bakınca iri cüsseye göre biraz kısa kalan
bir burnu var. Arkaya kayan kapılar tavana kadar yükseliyor, arka
kısım ise içerideki alanı verimli kullanılmak üzere tüm ticari
otomobiller gibi dimdik bir şekilde aşağıya iniyor. Bagaj kapağı
ise çok aşağıda bitiyor yani tampon neredeyse yok gibi buda tabi ki
yükleme kolaylığı sağlıyor. Bu otomobilin bagajı 708 litre. Ancak
tüm koltukları yatırırsanız 1656 litre oluyor.
İçeriye girdiğimizde, Fiesta, Focus ve B-Max den karma bir
kokpit var. Yani ticari değilde binek otomobilde olduğunuzu
düşünüyorsunuz. Orta konsol oldukça geniş birçok düğme var, ilk
kullanım biraz zor olsa da kısa sürede alışabileceğiniz bir şekilde
tasarlanmış. Konsolun üstünde renkli olmayan bir ekran var, buradan
bazı ayarları orta konsoldaki düğmeden kontrol edebiliyorsunuz.
Yüksek donanımlı test otomobilimin otomatik kliması var, Vites kolu
bölümünde bir çakmak ve bardaklık var, kısa tutulmuş el freni ve
kol dayama ile birlikte çok ayrıcalıklı olmayan bir tasarım. Yüksek
bir tavanı ve çok uzakta bir ön camı var, öyle ki ön cama uzanarak
dokunmakta zorluk çektiğimi söyleyebilirim. İçerideki alan zaten
oldukça ferah birde bu uzaklık çok daha geniş bir yaşam alanı
sunuyor. Arka koltuklar uzun seyahat için bile oldukça rahat. Baş
ve diz mesafesi çok iyi.
4 Farklı donanım seçeneği ile satılıyor. Esp, Acil fren destek
sistemi, Ford SYNC sistemi( ki bu sistemle ellerinizi kullanmadan
telefon görüşmesi yapabiliyorsunuz ve sesli bir şekilde sistem size
mesajlarınızı okuyabiliyor.)Yokuş kalkış destek sistemi ve lastik
basıncı ile ilgili sizi bilgilendiren sistem gibi güvenlik
özellikleri bulunuyor.
Kullanıma gelirsek, test otomobilim 5 ileri vitesli manuel
şanzıman ve 1.6 litre 95 beygir güç üreten dizel motora
sahip. Bu motorun maksimum torku 215 Nm. Aslında bu hacimdeki dizel
motor için düşük güç ve düşük tork var ancak yakıt tüketimi düşük
ve uzun ömürlü bir motor için bu şekilde bir çözüm üretilmiş.
Ticari araçta uzun ömür ve yakıt tüketimi düşünülürse biraz sakin
bir motor kabul edilebilir oluyor. Ticari araçlarda uzman olan Ford
bu otomobilde de oldukça başarılı özellikle yol tutuşu konusunda
ticari bir otomobilde olduğunuzu hissetmiyorsunuz. Üstelik oldukça
hisli bir direksiyona sahip, bu şekilde virajlı yollarda çok rahat
bir kullanım mümkün. 5.9 litrelik bir tüketim gösteriyor yol
bilgisayarı, ancak bu kullanıma ve şartlara göre değişecektir. Ben
yine şehir içi yoğun trafikte kullandım buna rağmen oldukça düşük
yakıt tüketimine sahip.