Fernando Muslera veda konuşması yaptı, Galatasaray'dan ayrılıyor! Futbolu bırakacak mı?

Abone ol

14 yıldır Galatasaray'ın kalesini koruyan Fernando Muslera için ayrılık vakti geldi. Muslera bugün düzenlediği basın toplantısında Galatasaray'a veda edeceğini resmen açıkladı. Muslera, Başakşehir maçının Galatasaray'daki son maçı olacağını söylerken, duygusal anlar yaşadı. Tecrübeli file bekçisi futbolu bırakacak mı? İşte Muslera'nın veda konuşması...

Fernando Muslera, Galatasaray'da 14 yıllık kariyerine son vermeye hazırlanıyor. Muslera,  bugün düzenlediği basın toplantısında Galatasaray'a veda edeceğini resmen açıkladı. Muslera, Başakşehir maçının Galatasaray'daki son maçı olacağını söyledi. Muslera basın toplantısında duygusal anlar yaşadı. Tecrübeli file bekçisi "Futbolu tamamen bırakmıyorum, oynamaya devam edeceğim. Memleketime ve aileme yakın bir yerde olacağım. Babama ve kız kardeşime yakın olacağım. Türkiye benim ikinci ülkem." dedi.

Muslera, "Henüz bir takımla anlaşmadım. Zaman var, sakin bir şekilde karar vereceğim" diye konuştu. 

Taraftara Türkçe seslenen Muslera, "Tüm taraftarlara ben çok teşekkür ediyorum. Onlar benim her zaman arkamda oldu. Saygı ve destek verdiler. Burada çok mutluydum. Onların desteği çok önemliydi." ifadelerini kullandı.

Toplantıya Muslera'nın yanı sıra kulübün başkanı Dursun Özbek de katıldı.  Basın toplantısı sonunda Muslera, ailesi ve başkan Dursun Özbek ile birlikte toplu fotoğraf çektirdi.


Dursun Özbek'in açıklamaları şöyle

Verdiği çaba sebebiyle Fernando Muslera'ya teşekkür eden Dursun Özbek, "Muslera, artık bizim için yabancı bir futbolcu değil. Artık o bizden biri. Kendisi en zor zamanlarda bile sahada dik duran, mücadeleden kaçmayan ve arkadaşlarına liderlik eden çok değerli bir Galatasaraylı. Son dönemde futbol takımımızın kazandığı başarılarda onun da imzası var. Muslera, güler yüzü ve efendiliği ile Türkiye'deki tüm sporseverlerin gönlünde taht kuran önemli bir isim. Ülkemizde bu gurura sahip olan çok az sayıda kaleci ve sporcu var. Galatasaray'a hizmet ettiğim sürede kendisi ile 3 dönem sözleşme imzaladım. Aramızda abi kardeş seviyesinde bir ilişki var. Ben kendisine veda etmiyorum. Bu bir veda toplantısı değil. Muslera'nın dünya futbolunda önemli bir yeri var. Kendisi ile konuştuk. Bir protokol de imzaladık. Muslera, bundan sonraki dönemde Galatasaray'a hizmet etmeye devam edecek." ifadelerini kullandı.

Galatasaray'ın uluslararası boyutta projeleri olduğunu dile getiren Özbek, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki en büyük kulübüz. Buradaki varlığımızı, dünya üzerinde geliştirmek istiyorum. Muslera da bu projemizin bir parçası. İnsanlar, sevdikleri kişiyle ayrılmak istemez. Uzun süre daha bizde hizmet etmesini çok istedim. Kendisi de ailesinin yanında olmak istiyor. Onunla iş birliğimiz sürecek. Onun için biz bir protokole imza attık. Farklı bir şekilde kendisi Galatasaray'a hizmet edecek. Muslera, tam bir Galatasaraylı duruşu sergiledi. Önümüzdeki günlerde sizinle Muslera ile yapacağımız işleri paylaşacağım. Kendisinin Galatasaray ile iş birliği devam edecektir. Kendisi Galatasaray'dan kopmamıştır."

Galatasaray'ın bir his takımı olduğunu vurgulayan Özbek, "Galatasaray'ı sevmek, Galatasaraylı olmak ve etik değerlerimiz içerisinde kulübe hizmet etmek çok önemli. Muslera da böyle birisi. Sahada Muslera'nın eksikliğini hissedeceğiz. Muslera, memleketine dönsün, onu orada ziyaret edeceğim. İş birliğinin detaylarını da orada belirleyeceğiz." şeklinde konuştu.

Yarın Muslera ile son maçına çıkacak Dries Mertens'in de kulüp için çok önemli olduğunu belirten Özbek, "Mertens, Galatasaray'a çok şey vermiştir. Kendisinin büyük emeği var. Bu toplantıyı veda olarak algılamayın. Biz, Muslera ve Mertens ile ayrılmıyoruz. Yaşları nedeniyle insanların hizmet şekli değişebilir. Galatasaray olarak bağlarımızı bu kişilerle daha da kuvvetlendirmemiz lazım. Muslera ve Mertens ile birçok etkinliğimiz olacak. Bunu da gelecekte planlayacağız." dedi.

Muslera: "Yarın Galatasaray kariyerimdeki son müsabakama çıkacağım"

Galatasaray'da geçirdiği 14 senede çok mutlu olduğunu belirten Fernando Muslera, "Yarın RAMS Başakşehir maçıyla Galatasaray kariyerimdeki son müsabakama çıkacağım. Buraya gelmemi sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Buraya gelmem hayatımın en doğru kararıydı. Futbolda başarılar kazandım. Şimdi ailemle birlikte dönüyorum. Takım arkadaşlarım olmadan bunları başaramazdım. Çok büyük oyuncular ve hocalarla çalıştım. Başkan da benim burada kalmam için her şeyi yaptı. Kendisi bir abi gibi. Okan Buruk'un da bizim başımıza geçmesi iyi oldu. Kendisi Türkiye'nin en büyük hocası olduğunu gösterdi." diye konuştu.

Çok duygusal bir an yaşadığını dile getiren tecrübeli file bekçisi, "14 sene bir kulüpte olmak her oyuncunun yapabileceği bir şey değil. Rakiplerimize de teşekkür etmek istiyorum. Yönetime de teşekkür ediyorum. Hayatımın sonuna kadar Galatasaray'ın bir parçası olacağım. Galatasaray da benim bir parçam olacak. Taraftarlar, geldiğim günden bu yana bana sevgi, saygı ve mutluluk verdi. Tüm taraftarlara teşekkür etmek istiyorum. Dünyanın en büyük kulübünün taraftarlarısınız. Başkanımla konuştuk. Futbolu tamamen bırakmıyorum. Oynamaya devam edeceğim ama memleketime yakın bir yerde oynayacağım. Türkiye benim ikinci ülkem ama aileme yakın olmak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'deki insanların kendisi için çok kıymetli olduğunu aktaran Muslera, "Ülkemle burası arasında birçok kültürel farklılık var. Burada çok mutlu oldum. Bana ve aileme gösterilen ilgi ve sevgi çok önemli. Her sene buraya geleceğim." dedi.

Ayrıca Muslera, sarı-kırmızılı kulüple Avrupa kupası kazanamaması sebebiyle içinde ukde kaldığını belirtti. Türkiye'yi yurt dışında çok iyi bir şekilde anlatacağını belirten Muslera, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana Türkiye'yi sorarlarsa insanlardan ve sevgiden bahsederim. Birçok Uruguaylı, buraya geldiğinde harika bir ülke ile karşılaşıyor. Çok iyi oyuncular, burada çok güzel statlarda oynuyor. Buradaki çalışanlar, gelişmeye açık bir şekilde mücadele ediyor. 14 sene çok uzun bir zaman. İnsanlar, Türkiye'yi sorduğunda uzun uzun birçok şey anlatabilirim."

Oğlu Kailash'ın burada büyüdüğünü belirten 38 yaşındaki kaleci, "Yenikapı'daki kutlamalarda oğlum Kailash çok duygulandı. Biz de sonrasında izleyince çok güldük. 1 sene içerisinde inişler ve çıkışlar olabiliyor. Üç sene üst üste şampiyon olmak kolay değil. Bu dönemde takımdaki futbolcuların birbirine destek vermesi önemli." diye konuştu.

Tecrübeli file bekçisi, bir gazetecinin "Kendisinden sonra Galatasaray kalesinde kimi görmek ister?" sorusuna ise "Dünya üzerinde Galatasaray kalesini koruyabilecek en iyi kaleci Günay Güvenç'tir." cevabını verdi.

İlk sene yasadığı şampiyonluğun unutulmaz olduğunu belirten Muslera, "Rakibimizin sahasında şampiyon olmak unutulmazdı. O ayrı bir histi. Galatasaray'da da kimse o şampiyonluğu unutmayacaktır. Bu son kazandığım şampiyonluk da çok önemliydi. Çünkü bu şampiyonluk sayesinde 19. kupamı kazanarak kulüp tarihinde önemli bir yer aldım." ifadelerini kullandı.

Galatasaray'dan Muslera paylaşımı

Teşekkürler Muslera...

14 yıl önce geldiğinde daha bizler de gençtik. Sen kalemize geçtin, biz ekran başına… Sen her kurtarışınla bizlere ‘oh’ dedirttin, biz her maçta sana güvendik. Bugün, çocukluğumuzdan gençliğimize, hayatımızın tam 14 yılına eşlik eden bir efsaneye teşekkür ediyoruz.

8 Süper Lig, 6 Süper Kupa, 5 Türkiye Kupası… Tam 19 kez sarı kırmızı renkler altında kupalara uzandın. Geldiğin ilk sezon şampiyonluk yaşarken, ne güzel ki, giderken de kupalar ile gidiyorsun. Yıllar geçiyor ama değişen hiçbir şey yok... Galatasaray tarihinde bir kaleciden çok daha fazlası oldun. Bize sadece kurtarışlar değil, karakter, aidiyet ve bağlılık ne demek onu öğrettin.

Seninle büyüdük Muslera. Sevinçlerde, hüzünlerde hep sahadaydın. Kimi zaman yumruğunu havaya kaldırdın, kimi zaman gözyaşlarımızla birlikte seninle ağladık. Galatasaray’a kalbini verdin, biz de kalbimizin en güzel köşesini sana ayırdık.

Bugün seni kupalarla uğurluyoruz. Ama bil ki, kazandığın en büyük kupa bizim kalbimizdeki yerin.

‘Son anda Muslera!’ Bir neslin hafızasına kazınan o anlar, o ses… Sonsuza dek bizimle!

İyi ki geldin, iyi ki Galatasaraylı oldun. Yolun hep açık, kalbin hep bizimle olsun...

Teşekkürler efsane. Teşekkürler Florya’nın son kaptanı, Fernando Muslera!

Muslera'nın Galatasaray kariyeri

Galatasaray'a 2011 yılında gelen ve 25 forma numarasıyla sarı-kırmızılı kariyerine başlayan Fernando Muslera, 25. şampiyonlukla başarılarını taçlandırdı. Bu sezon kazanılan Türkiye Kupası ve Süper Lig zaferi sonrası Uruguaylı eldiven, 19 kupayla Türkiye'de en çok kazanan futbolcu oldu.

Serie A geçmişi olan Güney Amerikalı kaleciler, Galatasaray tarihine yalnızca eldiven bırakmaz; bir dönemin hafızasına da mühür vururlar. Tıpkı Thierry Henry’nin şutunu tokatlayarak UEFA Kupası’nı Ali Sami Yen’e getiren Claudio Taffarel gibi…

Onun kırdığı rekorları, yıllar sonra bir başka Latin öğrencisi kıracaktı: Fernando Muslera.

Lazio’dan Lorik Cana’yla yapılan takasla gelen Uruguaylı, Galatasaray’ın sadece kalecisi değil, hafızası oldu. Taffarel gibi Dünya Kupası görmüş, Taffarel gibi yolu Serie A’dan geçmişti. Ve tıpkı hocası gibi Türk halkının gönlünde taht kurdu.

Henüz genç bir delikanlıyken adım attığı Florya’da; 5 başkan, 9 teknik adam eskitti. Rekorları kırdı, kupalar kaldırdı. Sekiz Süper Lig şampiyonluğu yaşadı, Şenol Güneş’in en çok şampiyon olan kaleci unvanını da alıp vitrinine koydu.

Galatasaray’daki ilk maçına o dönemki adı İstanbul Büyükşehir Belediyespor olan Başakşehir karşısında 25 numaralı formayla çıktı, Galatasaray’ın 25. şampiyonluğunda da mimarlardandı. Sarı-kırmızılı formaya yine Başakşehir maçıyla veda edecek.

Tesadüf değil, yazgı…

2011'de aynı Başakşehir’e 2-0 kaybedilen maç sonrası ağır eleştiriler almıştı. Ama sezon sonunda 17 maçta gol yemeyerek Taffarel ve Mondragon’un rekorlarını tarihe gömdü. Hatta o sezon bir de gol attı. Kaleciydi ama gerektiğinde sahneye çıkan bir aktördü.

Yıllar içinde bir yabancıdan fazlası oldu. Türkiye’de evlendi, çocuk sahibi oldu. Tribünlerin alkışı, Florya'nın sesi, soyunma odasının abisiydi. Ama bu sezon, belki de en zoru oldu.

Sezon Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yenen 5 golle açıldı. Ardından bir iddia: Soyunma odasında kriz vardı. Kerem Aktürkoğlu üzerinden yürüyen tartışmaları Muslera bir açıklamayla bitirdi.

“Burada neler yaşandığını bir tek biz biliriz,” dedi.

Kaptan konuştuğunda herkes sustu.

Ama sahadaki fırtına dinmedi. Young Boys karşısında yediği gol sonrası kırmızı kartla oyundan atıldı. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nin yeni formatını göremeden Devler Ligi'ne veda etti.

İçeride işler toparlandı ama Dinamo Kiev maçında 3-1 öne geçtikten sonra gelen beraberlik, tribünlerin büyük bölümünün sabrını taşırdı. Muslera kendi evinde ilk kez ıslıklandı. O an, Galatasaray adına da bir kırılma anıydı.

Kimi protesto etti, kimi alkışladı ama soyunma odasına yine dimdik girdi. Okan Buruk ve yöneticiler sahip çıktı. Bir hafta sonra kalesini gole kapattı, cevapları sahada verdi.

Kaptan bazen saha içinde, bazen saha dışında takımın dümenine geçti. Yine Kasımpaşa beraberliği sonrası Antalya kampını o önerdi. Galibiyet primlerinin yatmadığı dönemde elini taşın altına koydu, futbolcuları teskin etti. Sezon sonuna doğru gelindiğinde ise sahada yine alıştığımız Muslera vardı. Ligin son düzlüğünde bir kez daha “şampiyon kaleci” modunu açtı.

Samsunspor, Bodrum FK maçlarında kalesini gole kapadı; 25. şampiyonlukla Galatasaray tarihine altın harflerle adını yazdırdı.

Gençlere yardım eden de oydu. Günay oynarken kulübede alkışlayan da. Florya’dan Kemerburgaz’a geçerken hafızayı taşıyan, sadece kale değil, ruh koruyan da…

Fernando Muslera, bir kaleciden fazlasıydı. Galatasaray’ın zamana karşı açtığı parantezdi.

Muslera sadece Galatasaray tarihinin değil, Türk futbolunun da en unutulmaz karakterlerinden biri oldu.

Bazı kaleciler kurtarış yapar, bazıları ise tarih yazar. Muslera ikincisindendi.

Günün Önemli Haberleri