Erdoğan'ın hiç zamanı olmadı

Yalçın Pekşen, başlıklı yazısında Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'ye bir türlü zaman ayıramayan Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi.

Öğrendiğimize göre Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Yasası (TCK) ile ilgili olarak Başbakan'dan randevu talep etmiştir.

Talebini 15 Mart'ta Başbakanlığa bildirdikten sonra 1 hafta beklemiş, o süre içinde 'Dünya'nın Güneş'in çevresinde dönmeye devam etmesinden başka' bir gelişme olmayınca Başbakanlık Basın Danışmanı Ahmet Tezcan'ı telefonla aramıştır.

Başbakan Danışmanı Tezcan, Oktay Ekşi'ye, durmadan Dünya'nın çevresinde dönmekte olan Başbakan'a ulaşmanın zorluğundan söz etmiş, bir ara Brüksel uçağında karşılaştıklarında randevu talebini ilettiğini, fakat Başbakan'dan 'Dünya'nın çevresinde dönmeye devam etmekten başka' bir tepki almadığını izah etmiştir.

Başbakan'la görüşmeye kararlı olan Basın Konseyi Başkanı 3 gün daha beklemiş ve yine 'Dünya'nın Güneş'in etrafında dönüşünden başka' bir sonuç meydana gelmeyince, bu kez Başbakanlığa hem faks, hem e-mail göndererek görüşme talebini yinelemiştir.
* * *
Başbakan'dan yine ses-seda çıkmayınca, araya Habertürk spikeri Gülgun Feyman girmiş, önceki akşam canlı yayında tarafları telefonla bir araya getirerek durumu öğrenmeye çalışmıştır.
* * *
Benim Ahmet Tezcan'ın ifadesinden anladığım Başbakan'ın hiç zamanı olmadığıdır: Başbakan kendisini vapur iskelelelerin yanında bulunan çay bahçelerinde gençlerle sohbet etmek veya çağrıldığı düğün salonlarında genç evlilere nikah tanıklığı yapmak mecburiyetinde hissetmektedir. Bunlardan fırsat kaldığında ise, dünyanın çevresindeki gezilerine devam etmekte olup, örneğin şu anda Fas ve Tunus'a hareket etmek üzeredir.

-Peki Başbakan'la randevu meselesi konuşuldu mu? şeklindeki Feyman'ın sorusuna Ahmet Tezcan olumlu yanıt vermiş ve basın danışmanının karmaşık ifadesinden benim çıkardığıma göre

-Basın Konseyi'nin randevu talebi ne olacak Sayın Başbakanım? şeklindeki sorusuna karşılık, Başbakan sanki Ahmet Tezcan'a;

-Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'ye randevu vermek benim boynumun borcudur...şeklinde bir bakış fırlatmış veya Ahmet Tezcan'a öyle gelmiştir.

Yine de Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi pes edecek gibi görünmemekte

-Biz 1950'li yıllarda gazetecilik yaptık. O koşullarda bile kendimizi ifade etmenin yolunu bulduk...demektedir.

İnşallah öyledir; şimdilik görünen o ki, 50'li yıllarda gazetecilik yapan Ekşi bile, yeni Başbakan'a, yeni TCK konusunda kendisini ifade etmenin yolunu bulamamıştır.

'PASTA BAYRAK'

Pastadan yapılmış Türk Bayrağı'nın kesilememesi ve yenilememesi ile ilgili dünkü yazımda 'Türkiye'de 15 milyon ruh hastası var' diyen Akıl ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Arif Verimli'ye 'Pasta bayrak olayının tarafları sağlıklı grupta mı?' diye sormuştum.

Verimli, sağolsun aradı ve olayın bilimsel yanını açıkladı: 'Buna somutlaştırma takıntısı diyoruz. Eskiden ilkel toplumlarda, örneğin Kızılderililer arasında yaygındı.'

YAZI:Yalçın PEKŞEN
AKŞAM