'Erdoğan cemaate uzlaşma çağrısı yaptı'
Abone olErdoğan partisinin grup topalntısındaki mesajlarıyla cemaate ne demek istedi? Ufukta AK Parti cemaat savaşı mı yoksa uzlaşması mı var?
İNTERNETHABER.COM
AK Parti ile cemaat savaşında yerel seçimler sonrası ortaya çıkan
yeni durumu değerlendiren T24 yazarı Vedat
Özdan çarpıcı yorumlarda bulundu. Başbakan
Erdoğan'ın partisinin grıp topalantısında yaptığı
açıklamaları analiz eden Özdan, Erdoğan'ın cemaate uzaşma çağrısı
yaptığını yazdı.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Abdullah Gül ile cemaat arasında bir ittifak kurulkmasından endişe ettiğini kaydeden Özdan, cemaatin servis edeceği yeni kasetlerin etkisinin de Erdoğan'ı düşündüren bir diğer konu olduğunu savundu.
İşte Özdan'ın yazısındaki ilgili bölüm:
CEMAAT DURUM DEĞERLENDİRMESİ
YAPIYOR
Erdoğan da biliyor ki 17 Aralık sonrasında peşi sıra yayımlanan
kasetlerin 30 Mart günü birden bire kesilmesinin bir nedeni
var.
Karşı taraf, yani cemaat bir durum değerlendirmesi yapıyor.
Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’nin yaptığı özeleştirinin ima
ettiği gibi barış mı yapılacak, yoksa onu cemaat adına tekzip eden
“www.herkul.org” editörü Osman Şimşek’in ima ettiği gibi savaş
mı?
ZAMAN ERDOĞAN'IN ALEYHİNE
ÇALIŞIYOR
Durum henüz net değil.
Şurası açık ki, adaylıkla ilgili “kum saati” Erdoğan aleyhine
çalışıyor ve hamle sırası acelesi hiç olmayan cemaatte.
“Cumhurbaşkanlığı çantada keklik değil. Nedir bu telaşınız? Gereği
neyse yapacağız. Ben diyorum ki benim kasetim varsa açıklayın.”
derken Erdoğan, üzerindeki zaman baskısını ve bu nedenle kendi
telaşını ele veriyor.
Esasen sakin olmaya devat ettiği ne muhalefet, ne de Gül; bizatihi
kendisi.
KASETLER ADAYLIK AÇIKLAMASINDAN SONRA
GELİRSE...
Beklediği şeyse cemaatin niyetini açık etmesi.
Erdoğan da gayet iyi biliyor ki kendisi için en kötü senaryo, yeni
kasetlerin kendi adaylığını açıkladıktan sonra ortaya çıkması ve bu
kasetlerin cumhurbaşkanlığı seçiminde işini zora sokacak etkiler
yaratması. O nedenle adaylığını hemen açıklamıyor ve kazanacağından
emin olmadığı bir seçime girerek, bilahare kendisine cemaatten
intikam alma imkanı verecek olan güçlü başbakanlık pozisyonunu
riske atmak istemiyor.
CEMAATE KASETLERİ HEMEN ÇIKAR
MESAJI
Erdoğan cemaate bir yandan “kavgaya devam edeceksen kasetleri hemen
çıkar” derken, öte yandan yapılanı şerefsizlik olarak tanımlayıp,
cemaat bakımından yapılması gerekeni aşağıdaki örnek yardımıyla
açıklayarak bir tür uzlaşma çağrısı yapıyor:
HZ. ALİ ÖRNEĞİ BİR UZLAŞMA
ÇAĞRISI
“Değerli kardeşlerim bizim aldığımız terbiye farklıdır.
Biliyorsunuz Hazreti Ali düşmanı öldürmek için yatırıyor tam
boynunu vuracak düşman tükürüyor. Tükürdüğü anda Hazreti Ali onu
öldürmekten vazgeçiyor. Şu ana kadar seni inancımın gereği için
öldürecektim, ama nefsim karışır diye vazgeçiyorum diyor. Ama bunu
bile anlamadılar."
Şu sözlere bakın: “İman sıradan bir olay değildir. Biz inancımızın
gereğini yapmak zorundayız. Bazı STK'ların dışında solla dans
edenlerin sesini duymuyoruz. Hani sesinizi yükseltsenize.”
"BU SAVAŞA BENİ MECBUR
ETME"
Erdoğan şunu demek istiyor: Sen bana düşmanlık yaptın. İmanlıyım
diyorsun, ama bana karşı solla dans ettin. Bak şimdi sesin
çıkmıyor. Ben seni öldürebilirim ve sonun cehennem olabilir, ama
işin içinde kendi nefsim var. Seni dini inancımdan dolayı
öldürmüyorum. Aynı çatı altındayız, bunu anla! Anla ki, ben aday
olduktan sonra yayımlamayı planladığın yeni kasetlerle
cumhurbaşkanı olmamı engelleyerek, 2015 genel seçimlerine kadar
yeni ve daha bilenmiş bir başbakan olarak seni öldüreceğim, ama
ikimizin de sonu olacak bu savaşa beni mecbur etme!..
YAZININ TAMAMI İÇİN