DP GİK’ten uyarı
Abone olDP GİK bir bildiri yayınlayarak, hükümetin ülkenin gerçek gündemini gizlediğini ve bir an önce halkın sorunlarına ilgi göstermesi gerektiğini belirtti.
ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER
ANKARA- Demokrat Parti (DP) Genel İdare Kurulu
yayınladığı bildiri ile Türkiye’nin gerçek gündemden bilerek
uzaklaştırıldığını ileri sürdü ve hükümetin bir an önce halkın acil
sorunlarına eğilmesi uyarısında bulundu.
İKTİDAR -MUHALEFET BİRLİKTE
Bildirgede, ‘Türkiye’nin son günlerde hiç hak etmediği bir karmaşa
ortamına sokulduğu’ ileri sürülerek, “milletimizin gerçek sorun ve
ihtiyaçlarına eğilmek ve çözüm geliştirmek konusundaki
yetersizlikleri artık aşikar hale gelmiş bulunan iktidar ve ana
muhalefet, gereksiz yere olay yaratmak ve gündemi bilerek ve
isteyerek saptırmak çabasına girmiştir” denildi.
KARARSIZLAR YÜZDE 50 OLDU
Milletin her şeyin farkında olduğunun kaydedildiği açıklamada, “son
kamuoyu yoklamaları, hem iktidarın hem ana muhalefetin giderek
toplumun tepkisiyle karşılaştığını, kararsız seçmenlerin neredeyse
% 50’ye ulaştığını göstermektedir. 10 milyonu aşkın insanımızın
yoksulluk, üç milyondan fazla fakirin ise açlık sınırının altında
yaşamaya mahkum olduğu, işsizlerin sayısının süratle arttığı ve 6
milyonu aştığı, sanayide, tarımda, hizmetlerde üretimin hızla
düştüğü, halkımızın gözünden kaçmamaktadır. Altı yıldır tek başına
iktidarda olan hükümet, ekonominin çöküntüsünü, küresel krize
sığınarak açıklamaya çalışsa da, kimsenin buna inanmadığı açıktır”
denildi.
KRİZ TETİKLEDİ
Son küresel krizin Türk ekonomisinin çoktandır içinde düşürüldüğü
açmazı iyice su yüzüne çıkarttığının ileri sürüldüğü
açıklamada,”bizi teğet geçtiği” iddia edilen krizin sadece durumu
daha da ağırlaştırdığını ve iktidarın hala yeterli çözümler
üretemediği görülmektedir” denildi. GİK açıklamasında şunlara
değinildi:
ZEMİN YİTİRİYORUZ
“Herkes bilmektedir ki, toplumumuzun temel siyasal gereklerini
karşılayacak demokratik, anayasal yapılanmalara yoğunlaşılmak
yerine, seçmen sayılarıyla oynanmakta, Ergenekon gibi çözümü
yargıya ve hukuka ait konular, siyasi alana çekilerek zora
sokulmaktadır. Devletin temeli olan erkler, sorumsuzca karşı
karşıya getirilmektedir. Uluslar arası ilişkilerde Türkiye’nin
hızla zemin kaybettiği vakıası da gizlenmek istenmekte, Kıbrıs’taki
edinilmiş haklarımızın aşındırıldığı, hatta yitirildiği; Avrupa
Birliği hedefinin giderek uzaklaştığı, hatta belki de gözden
çıkarıldığı; Irak’ın Kuzeyinde, Kerkük’te, Türkiye’nin ulusal
güvenliği ve çıkarları çiğnenme tehlikesi ile karşı karşıya
bulunurken, bunlarla ilgilenilmek yerine, Arap-İsrail ilişkilerinde
kimseyle danışmadan arabuluculuğa soyunulduğu, ne var ki, uluslar
arası toplumun desteğiyle hareket eden Fransa ve Mısır’ın ön aldığı
ve Türkiye’nin bir kenara itildiği, sadece Gazze’ye asker
sağlayacak ikinci sınıf bir konuma düşürülmekte olduğu; ABD’nin
yeni Başkanı olacak Obama ile yüz yüze görüşme çabalarının yanıt
bulamadığı; İran ve Suriye’ye uluslar arası ilişkilerinde destek
sağlama yönelimlerinin bir yere varmadığı; Kafkasya’daki olayları
etkilemek için önerilen işbirliği planlarının bir kenara itildiği;
enerji gibi yaşamsal konularda, stratejik yararlar
sağlanabilecekken, tutumları her zaman garanti edilemeyecek
kaynaklara bağımlılık yaratıldığı görülmektedir. Türkiye’nin bu
gidişe “artık yeter” deme zamanı gelmiştir.”