Diyanetten boşanan çiftlere nasihat
Abone olDiyanet İşleri Başkanlığı Aylık Dergisi'nde, boşanan çiftlere nasihatlerde bulundu. Diyanet projesyonel yardım öneriyor.
Diyanet İşleri Başkanlığının Aylık Dergisi'nde, boşanan çiftlere
önerilerde bulunularak, ''boşanmanın bir son değil bir başlangıç
olarak görülmesi, bu süreçte gerekirse profesyonel yardım
alınması'' tavsiye edildi.
Bursa Orhangazi Vaizi Dr. Mustafa Koç tarafından kaleme alınan
''Evlilik problemlerinde boşanma bir çözüm mü?'' konulu makalede,
Türkiye'de boşanma oranlarının her geçen gün arttığına dikkat
çekilerek, şiddetli geçimsizlik, ekonomik nedenler, sosyokültürel
yapı farklılıkları, ihanet, şiddet, kıskançlık, cinsel problemler,
alkol ve kumara düşkünlüğün başlıca boşanma nedenleri arasında
geldiği belirtildi.
Bu tür evlilik sorunları yaşayan çiftlerin, çocuklarıyla sağlıklı
ilişkiler kurmasının da zor olduğu vurgulanan makalede, ''bir
evliliği çözüm üretilemeyen sorunlarla devam ettirmenin psikolojik
açıdan çocuk üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin, bazen
boşanmanın yaratacağı etkilerden bile daha yıkıcı olabileceği''
ifade edildi.
Gerek boşanma, gerekse sonraki süreçte eşlerin, sıkıntılı bir dönem
geçirdikleri, stres bozukluğu, sosyal uyum zorluğu gibi psikolojik
rahatsızlıklar yaşadıkları kaydedilen makalede, gerekirse
psikolojik yardım almaktan çekinilmemesi gerektiği vurgulandı.
Makalede, boşanma kararı verilmeden önce ''yaşadığım sorunların ve
mutsuzluğumun temel sebebi evliliğim'', ''evliliğimi kurtarmak için
elimden geleni yaptım'', ''bu kararı uzun sürede kimsenin etkisi
altında kalmadan verdim'', ''eşim de ben de ilişkimize yeterince
zaman tanıdık'', ''boşandıktan sonra ortaya çıkabilecek yeni
sorunlarla başa çıkabilecek psikolojik güce sahibim'' gibi
önermelerin iyi düşünülmesi gerektiğine işaret edildi.
''Boşanmak her zaman kurtuluş olmadığı gibi mutsuz bir evliliği
sürdürmek de çözüm olamaz'' denilen makalede, tüm çabalara rağmen
evliliklerini devam ettiremeyen çiftlere, bunu bir son değil,
farklı bir başlangıç olarak görmeleri önerildi.
ÇOCUKLARIN AZ ETKİLENMESİ İÇİN...
Çocukların boşanma sürecinden olabildiğince az etkilenmesi için
tavsiyelere de yer verilen makalede şunlar kaydedildi:
''Eşler boşanmanın ne olduğu ve sonrasında yaşamında ne gibi
değişiklikler olacağı konusunda çocuğu bilgilendirmeli. Çocuktan
ayrı yaşayacak eş kademeli olarak evden ayrı kalmaya başlamalı. Bu
süreç, haftada bir günden 5-6 güne çıkarıldığında çocuk ayrılığa
daha kolay adapte olur. Boşanmadan sonra çocuk ebeveynlerinle
sürekli ve düzenli olarak görüşmeli. Eşler, çocukları kesinlikle
birbirine karşı kullanmamalı, taraf ve tanık tutmamalı. Çocuk,
boşanmış bir anne-babanın çocuğu olmayı çevresine karşı bir silah
olarak kullanmamalı.
Her konuda gereksiz tavizler verilmesi, çocuğun boşanmadan aldığı
yaraları arttırır, azaltmaz. Çocuklar anne babanın boşanmasından
kendilerini suçlayabilirler. Bunun için boşanma sebebinin çocukla
hiçbir ilgisinin olmadığı, bunun anne ile babanın arasındaki
anlaşmazlıktan kaynaklandığı açıkça çocuğa anlatılmalıdır. Çocuk
anne-babasının yerine kimseyi koymak istemez. Boşanma sonrası
eşlerden biri yeni bir evlilik yapacaksa, çocuğun bunu boşanmayı
kabullenene kadar bilmemesinde yarar vardır.''
Boşanmanın asla çocukla ilişkilendirilmemesi gerektiği vurgulanan
makalede, çocuğa bu anlama gelen sözlerin söylenmesinin terk
edilmişlik ya da suçluluk duygusu yaratabileceği, derin ve
onarılması güç psiko-patolojik yaralar açabileceği belirtildi.