Deniz Baykal'ı çıldırtan anket
Abone olMilliyet Gazetesi'nin yaptığı dev ankette geniş kesimlerden CHP Genel Başkanı'nın değişmes isteği çıktı. Kurultayda halk oy kullansaydı Sarıgül genel başkan seçilmişti.
Milliyet okuyucularının beklenenin üzerinde ilgi gösterdiği bu
anketten şu sonuçlar çıkarılabilir: Halkın bütün kesimlerinde, CHP
Genel Başkanı'nın değişmesi isteği yaygındır. Çalışmaya katılanlar
29 Ocak kurultayında delege olsalardı, Baykal çok az oy alır,
Sarıgül genel başkan seçilirdi. Kurultayda kimin kazanacağı,
değişme isteği kadar açık ve belirgin değil
Çalışmanın amacı
Milliyet'in, internet ve gazete ortamında yaptığı çalışma, bilinen
saha araştırması değil; Milliyet okuyucularından çağrılara
katılanların eğilimlerini saptama çalışmasıdır. Bu çalışmada,
Milliyet gazetesi ve internet sitesi okuyucularının CHP'de genel
başkan adaylarından hangisini tercih ettiklerinin ve partide genel
başkanın değişmesini ne kadar istediklerinin ölçülmesi
amaçlanmıştır.
İnternet ortamında 15, 16 ve 17 Ocak günleri yayımlanan form, her
kişisel bilgisayardan sadece bir kez girilerek doldurulabilmiştir.
Bir ağ oluşturan sistemlerde, 15 dakika arayla farklı
bilgisayarlardan giriş yapılabilmiştir.
Sonuçta, 75 saat içinde, internetten dakikada ortalama 11'den fazla
giriş yapılarak, 51 bin 905 kişi form doldurup göndermiş, veriler
Milliyet'in internet veri tabanında toplanmış ve işlenmiştir.
Gazetede form 3 gün yayımlandı. Bize ulaşan form sayısı 15 bin
263'tür. Bunlardan 4 bin 75 form, aynı kişinin doldurduğunu
anladığımız için değerlendirmeye alınmamış, geriye kalan 11 bin
188'indeki veriler bilgisayar ortamına aktarılmıştır.
Seçmenlerin siyasal eğilimlerini belirlemek amacıyla yarısı kadın
olanlarla yüz yüze görüşerek bir saha çalışması yapsaydık,
denekler, ortalama 6 yıl eğitim görmüş ve 37 yaşında olduklarını
söyleyeceklerdi. Son çalışmamıza katılanların yüzde 50'den fazlası,
2002 seçimlerinde CHP'ye oy verdiklerini bildirmektedirl, oysa
bilindiği gibi, bu seçimlerde CHP yüzde 19.3 oy almıştı.
Saha çalışmasıyla gerçekleştirilen araştırma ile bu çalışma
arasında, ölçümlerdeki duyarlık bakımından çok fark vardır. Saha
çalışmasında hata payı hesaplanabilir ve genellikle yüzde 1-4
arasında olması sağlanır.
Bu çalışmadaysa belirgin eğilimlerin ana yönleri görülebilir.
Gerçekten, toplanan veriler, Milliyet okuyucularının, CHP genel
başkan adayları arasındaki tercihlerini ve genel başkanın değişmesi
gereği isteklerini tartışılmayacak biçimde göstermiştir.
Bu raporda, eğilimler arasındaki açık farklılıklara işaret edecek,
diğer ayrıntıları, kurultay sonrasında başka bir ortamda
değerlendirme olanağı arayacağız.
Ankete katılanların kimliği
İnternetten
Yüzde 84'ü erkek.
Yaş ortalaması 36.
Eğitim süresi 14 yıl.
Yüzde 53: 2002 milletvekili seçimlerinde CHP'ye oy vermiş.
Yüzde 13'ü oy kullanmamış.
Gazeteden
Yüzde 66'sı erkek.
Yaş ortalaması 40.
Eğitim süresi 11 yıl.
Yüzde 70: 2002 milletvekili seçimlerinde CHP'ye oy vermiş.
Yüzde 7'si oy kullanmamış.
İnternette her ilden katılım olmuş, bazı illerden gazete formu
gönderen olmamıştır. Katılanların bölgelere göre dağılımı yandaki
tabloda görülmektedir.
Karşılaştırma yapabilmek amacıyla, bu tabloya 2000 nüfus sayımına
göre, nüfusun bölgelere dağılım yüzdesi de eklenmiştir. İstanbul'
dan katılım, internette 18 bin 184 kişi, gazeteden form gönderenler
ise, 6 bin 32 kişidir. (İstanbul, tabloda Marmara 13 bölgesi içinde
toplanmıştır).
'Genel başkan değişsin' yüzde 90'larda
"29 Ocak'ta toplanacak kurultayda CHP Genel Başkanı değişmeli mi?"
sorusuna verilen cevaplar tabloda görülmektedir.
Yaş, eğitim, oturulan yer, meslek ve diğer özelliklere göre genel
başkanın değişmesi isteği oranı değişmemekte, her özellik ve her
durumda yüzde 80'in altına inmemektedir. Bu tablo, herhangi bir
şüpheye yer bırakmadan, CHP'de genel başkanın değişmesi isteğinin
yaygınlık ve derinliğini göstermektedir. Sürekli CHP'ye oy
verdiğini ve CHP'ye üye olduğunu söyleyenler arasında da,
"Değişmelidir" diyenlerin oranı yüzde 80'in üstündedir.
Başarısız diyenler büyük çoğunlukta
Çalışmaya katılanlar, CHP Genel Merkez yönetiminin başarısızlığında
mutabık görünmektedirler. Bu yargı, katılanların demografik ve
diğer özelliklerine göre belirgin değişiklik göstermemektedir.
CHP'ye üye olan ve oy verenlerin bile yüzde 80'den fazlası CHP'yi
başarısız görmektedir. Ana muhalefet partisinin başarısızlığında
toplumda yaygın bir oydaşma görülmektedir.
Partide kimlik sorunu
İnternette ve gazetede yayımlanan formlarda, hangi kavramın CHP'nin
kimliğini daha doğru belirteceği sorulmuştur. Tabloda görüldüğü
gibi, CHP'yi, "sosyal demokrat", "Atatürkçü" ve "çağdaş demokrat"
olarak görenler, yüzde 20'nin üzerinde, az sayılmayacak
oranlardadır.
Bu değerler, katılanların özelliklerine göre çok az değişmektedir:
CHP'ye üye olduğunu bildirenler arasında CHP'yi "sosyal demokrat"
olarak görenler yüzde 40'ın üzerine çıkmaktadır. Oyunu AKP ve
diğerlerine vereceğini söyleyenler, bu üç kavram dışındaki siyasal
eğilimleri CHP'ye, CHP'lilerden daha çok yakıştırmaktadırlar.
Çalışmaya katılanlar, tek bir kimlik kavramı üzerinde
buluşmamışlar, üç ayrı kavramın aynı güçle CHP'yi tanımladığını
belirtmişlerdir. Bu sonuç, parti'nin ideolojisinin ve felsefesinin
halkın kafasında "tek" bir kavramla yerleşmediğini, CHP'ye farklı
kavramların yakıştırıldığını göstermektedir.
Baykal'ın oyları bu kadar mı?
İnternet ortamından ve gazete formu göndererek çalışmaya katılanlar
arasında, CHP Genel Başkanlığı için oy verilen adaylar arasında
önemli farklılık vardır. Gazeteden form gönderenlerin Sarıgül'e
verdikleri oy oranı, internetten girenlerin iki katına yakındır.
Baykal'ın aldığı oy iki ortamda katılanlara göre de
değişmemektedir. Zülfü Livaneli ve Kemal Derviş internetten, gazete
formundan aldıkları oy oranından, iki kat fazla oy almışlardır.
Baykal'a oy verenlerin (Yüzde 6.8) önemli bir kısmı (yüzde 38)
bile, CHP yönetimini "Başarısız" bulmaktadırlar. Yaş, eğitim ve
yerleşim yeri bakımından belirgin bir fark yoktur.
Aday artarsa Baykal'ın şansı azalıyor
Bu tablonun gösterdiği ilk sonuç, çalışmaya katılanların bir
kısmının, oy verecekleri kişilerle, kimin kazanacağı hususundaki
tahminleri arasındaki farklılıktır. Görüldüğü gibi, katılanların
büyük çoğunluğu Baykal'a oy vermeyeceğini bildirmişken, kurultaydan
onun zaferle çıkacağını söyleyenler yüzde 40'lara çıkmaktadır.
Çalışmaya internetten katılanların favorisi Baykal, gazete formu
gönderenlerinki ise Sarıgül'dür.
İnternetten katılanlar ve gazeteden form göndererek Baykal'a oy
vereceğini söyleyenlerin büyük çoğunluğu (yüzde 95) Baykal'ın
kazanacağını tahmin etmektedir. Delege olsa Sarıgül'e oy vereceğini
bildirenlerin, internette yüzde 94'ü, gazeteden form gönderenlerin
yüzde 77'si kurultayda Sarıgül'ün kazanacağını öngörmektedirler.
Diğer adaylara oy vereceğini söyleyenlerin yarıdan fazlası,
Baykal'ın genel başkan seçileceğini tahmin etmektedir.
İşte Deniz Baykal'ın şansı
Bu tablo, Mustafa Sarıgül dışındaki adayların, Baykal'a zarar
verdiklerini ve adaylara konulan engelleri geçemezlerse, Baykal'ın
kazanma şansının artacağına işaret etmektedir. Kazanacak adayın
tahmini, katılanların yaş, eğitim, oturdukları yer bakımlarından
böyle bir çalışma raporunda yazmaya değer farklılık
göstermemektedir.
VE SONUÇ:
Milliyet okuyucularının beklenenin üzerinde ilgi gösterdiği bu
çalışmadan şu sonuçlar çıkarılabilir:
Halkın bütün kesimlerinde CHP Genel Başkanı'nın değişmesi isteği
yaygındır;
Çalışmaya katılanlar 29 Ocak kurultayında delege olsalardı, Baykal
çok az oy alır, Sarıgül genel başkan seçilirdi;
Kurultayda kimin kazanacağı, değişme isteği kadar açık ve belirgin
değildir.
Büyük sayılar; sade sonuçlar...
TARHAN ERDEM
Milliyet'in gerçekleştirdiği bu çalışmanın başlıca göstergeleri
yaşa, eğitime, oturulan bölgeye, cinsiyete ve mesleğe göre çok az
oranlarda değişmektedir. Örneğin, "Değişmeli mi?", "Başarılı mı?",
"Kimliği nasıl tanımlarsınız?" sorularına verilen cevaplar, yaşa
göre tasnif edildiğinde, gruplar arasındaki en yüksek fark yüzde
5'in altında kalmaktadır. Bu gözlem, bulgularda yüksek hata payı
olsa da, özellikle, "Değişmeli mi?", "Başarılı mı?" sorularına
alınan cevapların, halkın eğitim yönünü belirgin biçimde
gösterdiğine işaret etmektedir.
Çalışmaya katılanların büyük çoğunluğu, kimin gerçekten aday
olduğunu, kimin aday olabileceğini, kimin aday olmayacağını doğru
ayırmışlardır. Form dolduranlar, aday olmayacağını bildiklerine
aday olduklarında verebileceklerinin çok altında oy vermişler; aday
ilan edilmek için gerekli imzayı bulabilecek kişileri de oylarıyla
işaret etmişlerdir.
Çalışmaya katılanların geçen haftaki tespitlerine göre, Baykal'ın
karşısındaki ilk aday Sarıgül'dür; "Ne Sarıgül ne de Baykal"
diyenlerse Livaneli'yi öne çıkarma çabasındadırlar.
"Kime oy verirsiniz?" ile "Kim kazanır?" sorularının cevapları,
çapraz tabloya konulduğunda, Livaneli, Derviş ve Hurşit Güneş'e oy
vereceğini bildirenlerin önemli bir kısmı Baykal'ın kazanacağını;
Baykal ve Sarıgül'e oy vereceklerin büyük çoğunluğu da yine kendi
adaylarının kazanacağını tahmin etmektedirler. Bu sonuç, Livaneli
ve Hurşit Güneş'in aday olmalarından zarar görecek olanın,
Sarıgül'den daha çok Baykal olduğunu, yeni adayların Baykal'ın
"kemik oylarına"; Sarıgül'ün ise geleneksel "Baykal karşıtı" oylara
talip olduklarını göstermektedir.
CHP'nin kimliğiyle ilgili bulgular önemli bir sonuç ortaya
koymaktadır. Halk, CHP'nin kimliğini değişik kavramlarla ifade
etmekte, çoğunluk tek bir kimlikte buluşmamaktadır. Halkla
ilişkiler uzmanları, kimliğin farklı algılanmasının zararları
üzerinde dururlar. CHP üyeleri üç kimlik etrafında yoğunlaşmalarına
karşın, diğer partilere oy verenler ve CHP ile gevşek bağı olanlar
3 yerine 5 kavrama dağılmaktadır. CHP bu kavram dağılımını
çözebilse, herhalde, halka daha doğru yaklaşabilecek ve doğru
anlaşılabilecektir. Özetle, CHP'nin başlıca zorluğunun, "kimlik
sorunu" olduğu görülmektedir.
Çalışmaya katılanların sayısının çokluğuna, demografik
özelliklerine ve oturdukları yerlere dağılımına bakıldığında,
kurultaya ilginin az olmadığı anlaşılmaktadır. Bu ilgiyi, CHP'den
olumlu beklentilerin sürdüğü biçiminde yorumluyorum. CHP'den
beklenenlerin çok az bir kısmı bu çalışma sonuçlarına yansımıştır,
halkın CHP'ye yüklediği misyonu tanımlamak ve gereğini yapmak
şüphesiz, CHP üyeleri ve yöneticilerinin değerlendirmesine
bağlıdır.
Kaynak: Milliyet