'Deniz Akkaya'nın katli vaciptir'
Abone olDayak yediğini ağlayarak anlatmıştı Deniz Akkaya. Birçoğu onu samimi bulmamıştı, özellikle de hemcinsleri. En ilginç yorum da Sabah yazarı Reha Muhtar'dan geldi.
Deniz Akkaya'nın canlı yayında ağlayarak dayak yediğini
anlatması reklam olarak nitelendilmişti. Bu olay kendi çıkardığı
dergisine yaramamış tirajı yarı yarıya düşmüştü. yazısıyla sabah
yazarı Reha Muhtar kadınların Akkaya'ya olan genel bakışı
özetledi.
Yazı: Reha Muhtar
Kaynak:
Oyuncu ve manken Deniz Akkaya'nın, sevgilisi Murat Aslan'dan dayak
yediğini söylemesinden sonra dergisi 'Dishy' yarı yarıya tiraj
kaybetmiş...
Yazık...
Çünkü eminim ki, Deniz, yüzünün gözünün morardığı demecini
verirken, kendisiyle ilgili her şeyin patlama yapacağına
inanıyordu.
Birileri ona herhalde öyle söylemişlerdi: "Sen bu dayak konusunu
röportajda geniş geniş anlat... Toplum bu işe duyarlı... Medya bu
işe heyecanlı... İyi olay olur... Hem dergiye hem sana iyi tiraj
getirir..." Muhtemeldir ki böyle söylemişlerdir... Oysa,
söylenenlerin tam tersi çıkmıştır... Deniz Akkaya irtifa kaybetmiş,
dergisinin tirajı yarı yarıya düşmüştür...
Çok basit bir nedenle... Kadınların birçoğu Deniz Akkaya'ya
gıcık
kapmıştır...
Lafları doğru bulmak bir yana, yaşadığı hayatı samimi
bulmamışlardır...
Her halükarda Deniz Akkaya'yı kendilerinden saymamışlardır...
Çünkü Deniz'in sandığının aksine, onun hayatıyla, dayak yiyen ya da
yemeyen kadınların hayatları arasında dağlar kadar fark vardır.
Bir kere, hayatın içindeki kadınlar için Deniz Akkaya çok
sosyetiktir...
Daha doğrusu sosyetik bir hayat tarzı yaşamaktadır...
Nerede ne zaman, kiminle, belli değildir..
Nerede ne zaman ne yapacağı da belli değildir...
Aşkların ve skandalların kadınıdır...
Kadınlar, skandalların kadınlarını sevmez...
Kendilerine yakın bulmaz...
Kendileri gibi mazlum olanı, ezilmiş olanı, doğal olanı, doğalı
yaşayanı sever...
Ayrıca cin gibi olan kadınlar için, Deniz Akkaya'nın nasıl bir
dayak yediği de belli değildir.
Bir kere onun desteğini istediği kadınlar gecenin saat 03.00'ünde
eve gelmezler...
Eşlerini ya da sevgililerini, evde onları bekliyorsa o saate kadar
ağaç etmezler... Hele "Gel" denmiş olduğu halde inadına inadına o
saate kadar dışarıda, mümkün değil kalmazlar...
Kalmışlarsa zaten adamı gıcık etmek için kalmışlardır, zaten o
gıcığın sonunda adamı fitil edip, pek dayak yemeden ortalıktan toz
olurlar...
İntikamı daha sofistike alırlar...
Kadınlar Deniz Akkaya'yı kendilerine hiç yakın bulmazlar...
Çünkü o endam, o güzellikte, o kadar herifi peşinde pervane gibi
dolaştıran kadının, bulup da bunadığına inanırlar...
Geçmişin meydanda...
"Güzelim adamı bulmuşun... Bir de sabaha kadar o bar senin, bu bar
benim" diye dolaşıyorsun diye, içten içe, uyuz olurlar...
Kendi naçar hallerine bakıp, olayı arsız bir durum olarak
adlandırabilirler...
Naçar hallerde haftada iki posta erkek dayağı yiyenler, sabaha
karşı 03.00'te tırnaklı, tokatlı tartışmayı, "İkisine de oh olsun"
şeklinde yorumlayacaktır...
Deniz Akkaya ve varsa akıl hocaları bilmelidir ki, insanlar kendi
durumlarına benzeyen durumlarda acıma ve merhamet duygularıyla
örtünürler...
Mağdur için bunu hissederler...
Mağrur karşı ya da mağrur bir hayat tarzı süren için değil...
Deniz Akkaya ise, Türkiye'deki kadınların gözünde mağdur değil,
genel olarak mağrur bir hayat tarzı sürmektedir...
Ezilen değil, her taraftan esen bir kişiliktir... Güzeldir... Hatta
belki de çok güzeldir... Boylu poslu ve endamı yerindedir... Hatta
seksapeldir...
Kocaları da dahil "herifçioğullarının göz hapsindedir..."
Bu kadın, bir an önce başı bağlanıp, gözlerden ve dizlerden uzak
tutulmalıdır...
Oysa o, gözlerden uzak kalmak bir yana, gül gibi sevgilisini bile
evde bırakıp, o bar senin bu bar benim dolaşarak cüretkar bir
tehdit oluşturmaya devam etmektedir...
Sanki bunları yapan kendisi değilmişçesine bir de, sabahın 3'ünde
geldiği evde dayak yedi diye, naçar kadınlardan destek
istemektedir.
Destek bir yana, birçok kadına göre, teşbihte hata olmaz, Deniz
Akkaya'nın katli vaciptir...
Bırakın üzülmeyi bu şartlar altında Akkaya ve akıl hocaları yarı
yarıya düşen dergi tirajlarına şükretseler iyi olacaktır!..