Deniz Akkaya adalete kaynak oldu
Abone olDeniz Akkaya dahil 74 davadan bunalan İTO Başkanı Yıldırım, bilim adamlarına Hızlı ve Adil Yargı Projesi hazırlattı.
Manken Deniz Akkaya'nın açtığı dava da dahil 74 davadan bunalan
İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, bilim adamlarını toplayıp ‘Hızlı ve
Adil Yargı Projesi’ hazırlattı. Yıldırım, adalet sisteminin yeniden
yapılandırılmasını istedi. İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Başkanı
Mehmet Yıldırım, Oda olarak hazırladıkları Hızlı ve Adil Yargı
Projesi'ni dün kamuoyuna açıkladı. Adalet sisteminin yeniden
yapılandırılmasını öngören proje, adliyedeki davaların büyük
bölümünün ekonomik suçlarla ilgili olmasından ve bizzat Başkan
Yıldırım hakkında 74 dava açılmasından ilham aldı. Mehmet Yıldırım
bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı: ‘‘Benim hakkımda 74 dava
açıldı. Bunların 70'ini kazandım, 4'ü devam ediyor. Bu davalar da
TBMM Başkanı, Recep Önal, Deniz Akkaya ve POAŞ Genel Müdürü ile
olan davalarımız. Bu davalarda karşılaştığımız güçlükleri bir
bilseniz. Yargılanma süreci tam bir işkence, yargılanan da
yargılayan da sıkıntıda. Gidiyorsun 3-4 saat mahkeme bekliyorsun.
Bütün olarak çok uzun sürüyor. Bunlar bende bir pratik oluşturdu.
Reform projesi hazırlamakta bu benim davalarda yaşadığım pratik de
doğal olarak çok etkili oldu. Çünkü bazı şeylerin daha iyi olması
için insanlar ancak yaşadıkça çalışmaya başlayabiliyor. Başına
gelmedikçe bu yönde çalışma yapmak pek akla gelmiyor.’’ ÖNCE HUKUK,
SONRA EKONOMİ Avukat Münci İnci'nin koordinatörlüğünde, Prof Dr.
Süheyl Batum ve Prof. Dr. Erdener Yurtcan tarafından hazırlanan ve
çok sayıda bilim adamının da katkı sağladığı reform taslağında yeni
İcra ve İflas Kanunu Taslağı, adaleti bağımsızlaştıracak Yüksek
Adalet Kurumu Kanun Taslağı ve projenin bilimsel ve pratikteki
mantığını açıklayan 'Önce Hukuk Sonra Ekonomi' başlıklı çalışma yer
alıyor. İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, proje için ilk 6 aylık dönemde
Oda bütçesinden 100 milyar lira ayırdıklarını belirterek, ‘‘Ancak
çalışmalar sürecek. Hazırlıklarımızı yapıyoruz, barolara,
hakimlere, üniversitelere gönderip, onların da görüşleriyle
birleştireceğiz. Sonra hükümete ve Adalet Bakanlığı'na sunacağız’’
dedi. 350 BİN ÇEK DAVASI Yıldırım, özellikle İcra İflas Yasası ve
Çek Kanunu'ndan değişiklik istediklerini belirterek, ‘‘Çek yüzünden
350 bin dava açılmış. 200 bin civarında da açılamadı. Çünkü dava
yerine başka yola gitti. Açıkçası mafyaya gitti. Bizdeki çek
sistemi dünyadaki çek sisteminin dışında işliyor. Vadeli çek
kullanıyoruz. Bu böyle devam edemez’’ dedi. Yıldırım, sadece çek
sistemindeki bu aksaklığın bütün adalet sistemine büyük yük
getirdiğini ve herhangi bir değişiklik yapılmazsa çek verirken
müeyyideler konulmazsa bu yükün devam edeceğini kaydetti. Yıldırım,
icra iflas sürecinde de büyük haksızlıklar yaşandığına işaret etti.
Yıldırım bu konuda da ‘‘İnsanı yok etmeye yönelik icra iflas olmaz.
Bu kanun da insan haklarına uygun olmalı. Biz onu düzeltmeye
çalışıyoruz. İcra memuru cellat gibi eve giremez, girmemeli’’ diye
konuştu. Adaleti ekonomik davalar kilitliyor İstanbul Ticaret
Odası'nın (İTO) ‘‘Acil Yargı Projesi’’nin sunumunda yer alan bazı
veriler şöyle: Ceza mahkemelerinde açılan davaların yüzde 46.5'i
İcra ve İflas Kanunu uygulamalarından kaynaklanan icra ceza
davalarından ibaret. Çek kanunu uygulamalarından kaynaklanan
davalar ise yüzde 25.6'lık paya ulaştı. Bu durumda bütün ceza
davalarının yüzde 72.1'ini icra ceza ve çek davaları oluşturuyor.
Bu yüzden adli mevkilerde iş yükü çok fazlalaştı. Bir hukuk
davasının ortalama yargılama süresi 9 ay ile 2'yıl olabiliyor. Ceza
davaları ise 1 ila 3 yılda sonuçlanabiliyor. Hukuk Mahkemeleri
tarafından verilen ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na giden
kararların sadece yüzde 10.8'i onanıyor, yüzde 65.6'sı bozuluyor,
yüzde 23.6'sı dosyalardaki eksiklikler nedeniyle geri gönderiliyor.
Hukuk davalarında bir hakim duruşma esnasında dosyaya 45 ila 90
saniye bakabiliyor. Ağır cezalarda günlük dava sayısı 20, Asliye
cezalarda 50. Yüksek Adalet Kurulu yargıyı bağımsızlaştırır Prof.
Dr. Erdener Yurtcan, hazırladıkları reform tasarısında yer alan
Yüksek Adalet Kurulu ile yargıç bağımsızlığının, güvenceli
savcılığın ve hak ettiği yeren avukatlığın tesis edileceğini
savundu. Yurtcan, şu andaki örgütlenmenin yargı bağımsızlığına
gölge düşürdüğünü ileri sürdü ve ‘‘Adalet mekanizmasındaki 3 meslek
grubu aynı çatıda toplanmalı. Özerk olmalı. Eşit temsil sağlanmalı.
Bu kurulun altında Yüksek Hakimler Kurulu, Yüksek Savcılar Kurulu
ve Yüksek Avukatlık Kurulu oluşturulmalı’’ dedi. Toplantıya katılan
eski Adalet Bakanı Aysel Çelikel de İTO’nun çalışmalarını
desteklediğini ancak tüm taraflarla görüşülmesi gerektiğini
söyledi.