Darbe içinde Darbe

fetö cü subaylardan kurtulup, hükümete de balans ayarı ancak bu kadar kolay yapılabilirdi.

Abdullah YILMAZ krmistanbul@gmail.com

Şimdi ben bir şeyler yazacağım kimse etiket yapıştırıp benim adıma ahkâm kesmesin, yazdıklarım ne birini aklar nede başkasına kara çalar sadece tahlildir. Sen buna akıl zorlaması da diyebilirsin.

15 Temmuz u daha yıllarca konuşacağız. o gece yaşananlar ve sonrasında senelerce yorum yapıp anlamlandırıp ortaya konan mizanseni tartışıp duracağız, en çokta darbe sonrası hükümetin olağan üstü hal ilan edip darbe belasının izlerini silerken, muhtemel işbirlikçileri üzerinden aldığı kararlar ve tedbirler olacaktır. kafaları yoracağız. Umarım gelecekte biz hiç anlayamadık, kandırıldık savunmasının arkasına sığınmayız.

Bu ülkenin yakın geçmişinde bir balyoz birde Ergenekon askeri soruşturması vardı,kendini ulusalcı ve Atatürkçü diye tanımlayan genelkurmayda ciddi yerlerde görev yapan ak parti ve başörtüsüne alerjisi olan zamanın mağdur askerleri.

 Şimdi anlıyoruz ki Balyoz ve Ergenekon davalarında feto nun TSK da ulusalcılara yönelik onları genelkurmaydan uzaklaştırmak adına oynadıkları siyasi bir operasyonmuş.(anlatılanlara bakılırsa)

Buraya kadar iyide, gerçekten hiç mi suç unsuru yoktu, tüm isnatlar düzmece miydi?

Koskoca TSK da önemli rütbelerdeki onlarca subay,hatta genelkurmay başkanı nasıl oldu da böylesi bir tuzağa düştüler.

Fetöcu askerlerle aralarında ciddi sıkıntıların olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor.

O zaman şöyle bir mantık yürütebilir miyiz?

15 Temmuz da birlikte darbe yoluna çıkan, aralarında husumet olan bu iki gurup arasındaki çekişmeye ve intikam duygularına dayanan karşı bir rövanş alma olayı mı yaşandı?

Bana göre bu darbe girişiminin alt aklıda üst aklıda ortaklaşa gelişen mevcut hükümete duyulan rahatsızlığın yarattığı ortak paydadır.

Merak ettiğim başka bir cevapsa bu darbe fikri kimden çıktı. Ve neden sonuna kadar gitmediler.

Çünkü darbeye karşı koyan ya da aktif refleks gösteren bir askeri güç de görmedik.

Ortaya atılan darbe fikrine sıcak bakan bu iki tarafın hesapları farklıymış, biri hükümete olan kinine dayalı zehrini zerk etmek isterken, diğer tarafın bulandırılacak gölde intikam duyguları içinde, derenin taşıyla derenin kuşunu vurmak istemişler.

Hükümet hala şaşkın, aynı zamanda çok korkmuş. Elinde sopası tehdit olabilecek en ufak ihtimallerin sırtına sırtına vuruyor.umuyorum ki ara dayağı yiyen az olur, masum insanların canı acıtılmaz.

Demokrasiyi güçlendiremezsek, demokrasiden uzaklaşıp hukukun üstünlüğünü ayaklar altıda küçültür sek biz yanılmışız deme lüksümüz de kalmaz.

Herkes önce kendi kapısının önünü temizlemeli, ak partinin referanslarıyla bu gün önemli görevlerde bulunan insanlara gözaltı yapılıyorsa, önce iğneyi kendinize batırmayı öğrenmelisiniz.

Alanlara çıkan her görüşten insan, sokaklara dökülürken ak partinin derdinden döküldüğünü düşünmüyorum, ülkesi için demokrasiye inancı için döküldü.bunun önemi ni ve kıymetini iyi bilmek lazım. Eğer ak partiyi ve içinde barındırdıklarını koruma içgüdüsü ile darbecilere müdahale edersek,(savsaklarsak),darbe karşısında gerçekleşen birlikteliği ortak refleksi öldürmüş oluruz. 

Bu arada yaş kararları alındı, komuta kademesi genel kurmay başkanlığı çatısı altında şekillendi ancak....gerçekler hala çok net değil.

Yaş kararlarının hükümet için yaş iş olduğunu düşünüyorum, taş bir kere yerinden oynadı mı asla eski yerine koyamazsınız.

Sürecin içeriğini, hükümetin ve cumhurbaşkanımızın bundan sonraki tutum ve davranışlarına bakarak daha net anlayacağımızı düşünüyorum.