ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLETE TEKRAR DEVLETE GÜVENİ KAZANDIRMA ÇALIŞMASIDIR”
Abone olBaşbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde terör örgütüyle herhangi bir pazarlığın söz konusu olmadığını belirterek, “Devlete güveni ...
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde terör
örgütüyle herhangi bir pazarlığın söz konusu olmadığını belirterek,
“Devlete güveni azalmış pek çok vatandaş var. Bu çalışma devlete
güveni kazandırma çalışmasıdır” dedi.
Atalay, Adana’da kanaat önderleri, kent protokolü, sivil toplum
temsilcileri ve kamu kurumlarının temsilcilerinin katıldığı
toplantıda, çözüm sürecine ilişkin hükümetin politikaları hakkında
bilgilendirmede bulundu. Seyhan Oteli’ndeki toplantının ardından,
gazetecilerle bir araya gelen Atalay, burada da çözüm sürecini
değerlendirdi. Çözüm sürecinin, Türkiye’nin geleceği için çok
önemli bir proje olduğunu belirten Atalay, “Hep ifade ediyoruz
Türkiye’yi daha da büyütmek için bu birikmiş sorunlarını bir bir
çözmemiz gerekiyor. Biz AK Parti iktidarı olarak, 11 yıldır bunu
yapmaya çalıştık. İzlediğimiz politika bir süreklilik, bir istikrar
gösterir. İlk günden beri izlediğimiz bir politikanın yeni bir
evresindeyiz” dedi.
Atalay, çözüm sürecinin planlanan şekilde yürüdüğünü söyleyerek,
hükümet olarak ifadenin, sonuna kadar özgür olması için
çalıştıklarını kaydetti. Bu kapsamda 4. Yargı Paketi’nde de ileri
adımlar atıldığını vurgulayan Atalay, bu paketle şiddet içermeyen
her düşüncenin, her ifadenin özgürlük alanının daha da
genişletildiğini anlattı.
“BU BİR AL-VER MESELESİ DEĞİLDİR”
Atalay, bir gazetecinin ‘Özellikle muhalefetin terör örgütü ile
pazarlık yapıldığına ilişkin iddiaları var’ şeklindeki sorusuna,
“Hükümetimizin başlattığı ve baştan sona yönettiği bir süreç.
Burada hiç kimseyle yapılmış bir pazarlık yoktur. Kimseye verilen
bir şey de yoktur, bu bir al ver meselesi de değildir; terörün
ülkemizde sona erdirilmesidir. Terör ve şiddet bittikten sonra da
varsa ki her ülkenin sorunu vardır ülkemizin de vardır bütün o
sorunları siyaset kanalları içinde, siyaset kurumu içinde
çözülmesidir. Türkiye’yi oraya doğru götürmeye çalışıyoruz. Şuanda
da yürütülen çalışma bundan ibarettir. Bu işler öyle pazarlık işi
falan değildir. Türkiye’nin birliğini bütünlüğünü tekrar sağlama
çalışmasıdır. Devlete güveni azalmış pek çok vatandaş vardır tekrar
devlete güveni kazandırma çalışmasıdır” şeklinde yanıt verdi.
Bu projeye herkesi destek vermeye çağıran Atalay, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Yoksa bir sürü soruyla irdeleyerek ‘acaba burada yanlış
anlaşılacak, istismar edilecek bir şey bulur muyuz’ falan gibi,
bunun peşinde koşulmasın. Bu öyle bir konu değil. Bu siyasetin
içinde malzeme yapılacak harcanacak bir konu değil. Bu Türkiye’nin
hayati bir meselesidir. Bunun üzerinden öyle çok siyaset
yapılmasın, bizim dileğimiz bu. Biz hükümet olarak dürüst, samimi,
kararlı bir şekilde hem süreci anlatıyoruz, hem de o
kararlılığımızı sürdürüyoruz. İnşallah bu sorunları bitirmekte
kararlıyız. Biz yeni değiliz ki 11 yıldır hükümetiz. Ortadayız. Her
şeyin hesabını her zaman verebilecek durumdayız. Niçin
çalıştığımızı milletimiz biliyor ve onun için bize destek veriyor.
Bakın Türkiye’de şuan destek oranı yüzde 60’ın üzerine çıktı.
Anayasa referandumunun üzerine çıktı. Bu çok önemli. Bu şu demek
millet inanıyor, güveniyor ve bu kararlılığı onlar taktir
ediyor.”
Başbakan Yardımcısı Atalay, ‘hükümetin çözüm sürecinde İmralı ile
birebir görüşmesi oldu mu?’ sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet. Gelenekleri güçlü olan bir
devlet, kurumsal yapıları güçlü olan bir devlet. Bu tür durumlarda
hem uluslar arası tecrübe hem ülkemizin birikimi içerisinde kimin
kimle görüşeceği, hangi kurumun görevleri yapacağı bellidir. Bir
siyaset kurumu olarak direk terör örgütü yöneticileri veya
mensuplarıyla bir görüşmemiz olmamıştır. Bunlarla istihbarat
birimlerimiz görüşür.”