Conilerden kan donduran itiraflar!
Abone olAmerika'nın Irak'a gönderdiği bazı askerler, işledikleri korkunç vanşetin boyutlarını bir bir anlattı..
Irak'ı yedi yıl önce işgal eden ABD güçleri 2011'de bu ülkeden
tamamen çekilmenin hesaplarını yapsa da Iraklılar bölgede yaşanan
insanlık dramının yaralarını sarabilmiş değil. İşgal boyunca ölen
Iraklı sivillerin sayısı bile kesin olarak bilinmiyor. Iraqi Body
Count 103 bin Iraklının öldüğünü savunurken, Lancet 600 bin,
Opinion Research Business araştırması ise 1 milyon Iraklının işgal
nedeniyle öldüğünü öne sürüyor. Bu kayıplar işgali daha da
tartışmalı hale getiriyor. Truthout Derneği'nin yayınladığı
itiraflar ise bu tartışmayı daha da alevlendirecek gibi görünüyor:
Yasağa uymayanı öldürüyorduk.
Garret Reppehnagen (Er): Bağdat'ta sokağa çıkma yasağı ilan edilen
bir gece, akşam devriyesi sırasına tarlasında toprağıyla uğraşan
iki çiftçi gördük. Yanımdaki asker hemen üzerlerine ateş açtı ve
emirlerin sokağa çıkma yasağını delen herkese ateş edilmesi
şeklinde olduğunu söyledi. Ölen iki çiftçinin hikayesini sonradan
öğrendik. Tarlayı sulamak için kullandıkları pompa elektrikle
çalışıyormuş. Gündüzleri elektrik olmadığı için gece tarlada iş
yapmak zorunda kalmışlar. Onları öldüren askere, “Bunu bilsen yine
de ateş eder miydin” diye sordum. Bana, “Emirler böyle” diye yanıt
verdi.
Kadını parampaça ettik
Jason Washburn (Onbaşı): Devriyedeyken bir Iraklı kadın karşıdan
geliyordu. Elinde büyük bir çanta vardı. Bize doğru ilerlediğini ve
bomba taşıdığını varsayarak hemen bomba atar diye “önleyici
saldırı” yaptık. Havayı kaplayan toz bulutu kalktığında çantanın
içinde bizim için hazırladığı meyveler olduğunu gördük. O bize
yemek getirmişti, biz onu parçalara ayırdık. Yanımızda ekstra
silahlar taşıyorduk.
Ne zaman masum bir sivili öldürsek hemen cesedinin üzerine bu
silahı yerleştirip öldürdüğümüz kişiye direnişçi süsü veriyorduk.
Bunu komutanlardan aldığımız talimatla yapıyorduk. Ölenlerin sayısı
hesaplanmıyordu. Bu şekilde kaç Iraklı hayatını kaybetti
bilmiyorum. Ama inanın sayısı çok fazladır.
Tüm taksileri taradık
Hart Viges (Er): Bir keresinde direnişçilerden birinin bir takside
olduğunu söyleyen komutan telsizden gördüğümüz tüm taksilere ateş
açmamız emrini verdi. Hazır bekleyen keskin nişancılar şaşırmıştı,
“Tüm taksilere mi ateş açacağız? Yanlış duyuyorum heralde”
dediler.
Telsizden yarbayın cevabı duyuldu: Beni doğru duydun asker! Sana
bütün taksilere ateş etmeni emrediyorum! Bu emir sonrası taksilere
mermi yağdırmaya başladık.
Brian Casler (Onbaşı): Bazen Iraklı çocuklara ABD ordusunun bize
verdiği hazır yiyeceklerden dağıtırdık. Ama bazı askerlerin bu
yemeklerin içine işediğini gördüm. Bazıları da içecek şişelerinin
içine işedikten sonra o şişeleri çocuklara fırlatırdı.
Cesetlerle hatıra fotoğrafı
Jason Moon (Er): Kadınlar ve çocuklar konvoyumuzun önüne çıktığında
kesinlikle yavaşlamamamız ve durmamamız konusunda kesin emir
almıştık. Eğer bir direnişçinin sivillerin arasından konvoya
saldırdığına emin olursak saymamız emredilmişti. Sivillerin sayısı
30'un altındaysa ateş açabiliyorduk. Peki ateş altındayken hangimiz
“Burada 30 kişiden fazlası var ateş edemem” diye düşünür ki?
Vincent Emanuele (Er): Devriye çevreye gezerken rastgele ateş açar,
bir şarjörü boşaltırdık. Yoldan geçen araçlara rastgele ateş
ederdik. 8 ay boyunca bu şekilde davrandık. Yoldaki cesetlerin
üzerinden Humvee ciplerimizle geçer sonra durup cesetlerle hatıra
fotoğrafı çektirirdik.
Beyaz bayraklıları vurduk
Jason Wayne Lamue (Er): Kürek taşıyan (yol kenarı bombası için
çukur kazdıkları gerekçesiyle), çatıda cep telefonuyla konuşan ya
da sokağa çıkma yasağını ihlal eden herkes, öldürülmesi emredilen
kişilerdi. Emin olun bu şekilde hayatını kaybeden çok insan oldu.
Subaylar, “Siz insanlara çekinmeden ateş edin biz sizi kurtarmak
için gereğini yaparız” diyordu.
Michael Leduc (Onbaşı): 2004'teki yapılan Felluce baskınına
katıldım. Bize verilen emir şuydu: Size doğru beyaz bayrak
sallayarak yaklaşan birini görürseniz bunun numara olduğundan emin
olun ve onu öldürün. Komutanlar sivil kayıpları önemsemiyordu ve
kurallara uymadan sivil kayıplara neden olanlara göz yumuyordu.
Hatta rastgele ateş açmayı teşvik ediyordu.
Çocuklu binaya bomba
Scott Ewing (Er): Çocuklara şeker vermemizin onları çok sevmemizden
kaynaklandığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çocuklar
araçlarımızın yanında olduğu zaman direnişçiler bize ateş
açamıyordu. Bu nedenle sürekli şeker dağıtarak çocukları “canlı
kalkan” olarak kullanıyorduk. Bize dağıtılan uyarı metinlerinde
insanlara silahlı olduklarından emin olmadıkça ateş açmamamız
öğütleniyordu. Ancak kağıtların son bölümünde “Bu kurallar
hayatınızı tehlikeye atmanızı gerektirmiyor” notu vardı.
Cliff Hicks (Er): Amerikalı yarbayın aracına bir apartmandan ateş
açıldı. Bir şey olmamıştı ama yarbay çok sinirlendi. Ertesi gece
bir C-130 o apartmanı yerle bir etti. Oysa ki daha sabah içinde
onlarca ailenin olduğunu görmüştük.