Çocuğuna sevgi göstermeyen aileler dikkat
Abone olUzman Psikolojik Danışman ve Psikolog Yaprak Veziroğlu, yeterli ilgiden mahrum büyüyen bebeklerin sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da ge...
Uzman Psikolojik Danışman ve Psikolog Yaprak Veziroğlu, yeterli
ilgiden mahrum büyüyen bebeklerin sadece ruhsal değil, fiziksel
olarak da gelişiminin potansiyelinin altında kaldığını söyledi.
Uzman Psikolojik Danışman ve Psikolog Yaprak Veziroğlu, ilginden
yoksun kalan çocukların bu durumdan olumsuz etkilendiğini ifade
ederek, "Yeterli ilgiden mahrum büyüyen bebeklerin kendilerini dış
dünyaya kapattıklarını, çünkü çaresizliği öğrendiklerini biliyoruz.
Ya da onları huzursuz anında yatıştıran kimse olmadığında
kendilerini sakinleştirebilme yeteneklerini geliştiremediklerini
biliyoruz. Bu bebekler aşırı tepkisel, çok ağlayan, devamlı kendini
tehlike içinde hissederek güven duygusundan mahrum kaldıklarını
hissediyorlar. Böyle bir durumda kalan bebek kime güveneceğini
bilemez. Daha doğrusu kendini devamlı stres altında hisseder, stres
hormonları aşırı salgılandığında bebeğin beyin gelişimi bundan
zarar görür. Böylece sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da
gelişimi potansiyelinin altında kalır" dedi.
Sağ beynin doğumdan sonra geliştiğini, yetersiz ilgiye maruz kalan
bebeklerin sağ beyin fonksiyonlarının yeterli düzeyde
gelişemediğini ifade eden Veziroğlu, şunları söyledi:
"Duygu ve davranışlarını yerine göre uygun şekilde ayarlayamaz,
aşırı tepkisel ya da içe dönük olurlar. İnsan ilişkilerinde sorun
yaşarlar. Büyüdüklerinde kimselere güvenemezler. Devamlı
çevrelerinden iyilik değil, kötülük beklentisi içinde olurlar. Eş
seçerken ya ondan ona giderler ya da bir kişiye yapışıp kalırlar.
Devamlı terk edilme korkusu içinde yaşarlar. Çünkü kendilerini
değerli bulmazlar. Ya da narsistik bir savunma geliştirerek ‘en
değerli benim’ gibi bir yanılsamaya düşerler. Kimse onlara zarar
vermesin diye onlar başkalarına acımasız davranır, terk edilmemek
için terk eder. Okul çocuğu ise ben bunu anlamadım diyemez,
‘öğretmen anlatamıyor’ ya da ‘ben ders çalışmayı sevmiyorum’
bahanesiyle aslında başaramadığı derslerden uzak kalmaya çabalar.
‘Ben kötüyüm’ diyemez, ‘sen kötüsün’ der. Aslında bu şekilde sadece
kırılgan öz benliğini korumaya çalışır. Bazıları da kendini o kadar
yetersiz ve güvensiz hisseder ki devamlı birilerine muhtaç yaşar.
Bağımlı kişilik geliştiren bu kişiler depresyona da çok yatkın
olurlar. Kolayca kırılır, hayatla mücadele edecek gücü kendilerinde
bulamazlar. Karamsardırlar."
Aşırı ilgi ve sevginin de çocuğa zarar verdiğinin unutulmaması
gerektiğini kaydeden Veziroğlu, "Aşırı doyum verilmiş, her istediği
anında yapılmış, beklemeye, sabretmeye alışmamış çocuklar
kendilerini aşırı güçlü hisseder. Gücün tümünü önce aile içinde ele
geçirir. Annesini, babasını dinlemez. Disiplin uygulamakta anne ve
baba çok zorlanır. Hatta zamanla tükenirler. Sabredip sonra birden
parlamaya başlarlar. Daha sonra okulda öğretmeni ve kuralları hiçe
sayar. Arkadaşları arasında lider olmak, herkesi yönetmek ister.
Bunu gerçekleştiremezse mutsuz olur. Yenilgiye tahammülü yoktur.
Kaybettiğini ya da başaramadığını gördüğünde aşırı tepkiler verir.
Öfke krizi yaşar. Buna engel olmak için bebeklere daha 4-6 aylıktan
itibaren anne ve babalarının her an yanlarında olamayacağını,
ihtiyaçlarının giderilmesi için bazen beklemeleri gerektiğini
öğretmek gerekir. Bunu yapacak kişi de anne babadan başkası
değildir. Bir yaşından sonra bebeğe araştırma, keşfetme imkanı
sunarken bir yandan da hayırların gündeme gelmesi gerekir.
Özellikle 2 yaşından sonra disiplin çok önemlidir. Disiplin derken
cezadan değil, çocuğun doğru ve yanlışı ayırt edebilmesi için ona
yol göstermekten söz edilmektedir. Onu anlayarak, isteklerini
gerçekleştirememesinin nedenleri kısaca açıklanarak, ilgisini kabul
edilir başka alanlara kaydırarak küçük çocuklar disipline
edilmelidir. Alternatif sunarak ihtiyacını fark ettiğimizi
göstermek, ancak kabul edilebilir sınırları çizmek çok önemlidir.
Çocuk, ancak yetişkinin belirlediği sınırlar içinde güvendedir ve
ancak bu sınırlar içinde özgür olmalıdır. Sınırsız bir özgürlük
önce çocuğun kendine zarar verir. Bunu anne babalar akıllarından
çıkarmamalıdır" diye konuştu.
(İHA)