Çok uzun zamandır trafikte görüp ilgimi çeken ama bir türlü
kullanma şansı bulamadığım bir otomobil Cactus. Özellikle
tasarımıyla beni meraklandıran otomobille nihayet tanışma fırsatı
bulduğumda, sürüş dinamiklerini görmeye karlı ve buzlu yolları olan
Abant Gölüne gitmeye karar verdim.
Dış tasarımını farklı kılan, far yapısı haricinde özellikle
airbump denilen koruma kalkanları. Bu kalkanlar poliüretan
termoplastik malzemeden yapılmış hava kapsülleri. 4 km hıza kadar
darbeleri emiyor yani küçük çarpma ya da sürtünmeler için bir
koruma sağlıyor. Üstelik 9 farklı gövde rengine 4 farklı airbump
rengi ile otomobili kişiselleştirme adına da geniş bir alternatif
sunuyor. Koruma kısmını bir yana bırakırsak farklı olmak adına
bence çok özel ve başarılı bir tasarım.
Citroen’in tasarım konusunda cesur bir adım attığı bu crossover,
dışındaki farklı tasarımı iç kısmada taşıyor özellikle koltuklardan
bahsetmek istiyorum. Kendisinin de söylediği gibi Citroen otomobil
koltuğuna evdeki kanepe konforunu vermek istemiş ve bu anlayışla
tasarlamış. Kolçak ve koltuklar aynı kumaşa sahip ve kolçağı
kaldırdığınızda sürücü ve yolcu koltuğu bir bütünmüş gibi görünüyor
ve söylemeliyim ki güzel göründüğü kadar rahatlarda. Otomobilin içi
çok özel detaylarla dolu örneğin torpido gözü çok şık. 8.5 litrelik
bu geniş torpido gözü hem konum itibariyle çok kullanışlı hem de
üzerindeki tasarım detaylarıyla otomobili o mekanik havadan
çıkarıyor. Bir diğer özel detay ise kapı kolları, alıştığımızın
aksine tıpkı valizlerin tutma kısımlarına benzetilen bu kollar kısa
sürede sıkılabileceğiniz bir ayrıntı değil.
Koltuklar, panoramik cam tavan içerideki ferah hava hepsi çok
iyi ancak arka kısımdaki camların dışarıya doğru birazcık
açılabilmesi konusu biraz sıkıcı. Arka yolcular için yeterli baş ve
diz mesafesi varken camların açılmıyor olması sıkıcı bir detay.
Ön kısma tekrar gelirsek otomobilin sürüş ve konfor
fonksiyonlarını yönetebildiğiniz 7”lik bir ekran mevcut kullanımı
oldukça kolay ancak klimanın dijital olarak kontrol edilmesi
dışında yani benim için bu sistem her daim manuel olmalı.
Bir diğer farklı ama hoş detay ise vites kolu, alışık olduğumuz
sistemde değil 3 butondan oluşuyor D,R ve N otomobili bu butonlara
basarak kullanıyorsunuz dilerseniz de vitesleri direksiyon yanından
değiştirebileceğiniz kulakçıklar da var.
Otomobilde ki farklılıklardan biri de magic wash yani su
fıskiyeleri sileceklerin içine yerleştirilmiş. Böylelikle benim
gibi cam açıkken silecekleri çalıştırdığınız da etrafa hatta
içeriye su sıçratmamış oluyorsunuz.
Güvenliğe gelirsek, otomobil kendi boyutuna uygunluğunu ölçtüğü
park yerine girmek için kendisi manevra yapıyor size de gaz ve fren
pedalına basmak kalıyor. Geri görüş kamerası, yokuş kalkış desteği
ve viraj aydınlatmalı sis farı sürüşe destek asistanlarınızdan.
Test otomobilim 1.6 litrelik dizel motora ve ETG 6 otomatik
şanzımana sahip. Bu motor 92 beygir güç üretiyor. Performansa
gelirsek otomobili şehir içinde trafikte ve uzun yolda bolca
kullandım yakıt anlamında sürücüsünü üzmeyecek bir otomobil çünkü
ortalama 5,5 litre gibi düşük bir yakıt tüketimine sahip. Tabii ki
kullanım tarzına göre değişebilecek bir rakam bu. Buzlu ve karlı
yolda kullandım, tabii ki kış lastiklerimin de etkisi büyük ancak
performansı yüksek sürüşte dahi otomobil güven veren bir netliğe
sahip. Şanzımanın biraz sarsıntılı geçişleri dışında otomobil
özellikle uygun fiyatı ve fiyata göre kullanılan malzemenin
kalitesinden dolayı tercih edilebilecek bir crossover. Otomobilin
güncel fiyatlarına buradan ulaşabilirsiniz.