Çıkarlar ve Devletler

1453 Mayıs ayının son günlerinde, Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri İstanbul’u fethetmek üzereyken çoğunluğu Ortodoks inancına sahip halk, Katolik Latin....

İsmail GÜZEL iguzel@nestech.net

1453 Mayıs ayının son günlerinde, Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri İstanbul’u fethetmek üzereyken çoğunluğu Ortodoks inancına sahip halk, Katolik Latin devletlerinden askeri yardım isteyip istememe konusunda kararsızdı.

Halk, Dördüncü Haçlı seferleri sırasında Latinlerin İstanbul'u yağmalamasından ve Latin imparatorluğunun kurulmasından çok rahatsız olmuş aynı zamanda da Katolik Kilisesinin Ortadoks kilisesi ile birleşme arzusuna hiç sıcak bakmamıştır.

Dönemin Bizans İstanbul dükü, "başbakanı" olan Notaras'da, tüm dünya tarih kitaplarına geçeçek o meşhur konuşmasında, “İstanbul’da Latin serpuşu "başlığı" görmektense, Türk "Müslüman" sarığını görmeyi tercih ederim demişti.

Osmanlı Padişahlarının en fazla önemsediği unsurların başında, Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye'nin devamlılığı ve adalet konusu idi.

Osmanlı Padişahlarının askeri kabiliyetleri, siyasi manevraları, şair, alim, sanatkar yönlerinin yanı sıra adalet konusundaki hassasiyetleri tüm Osmanlı Padişahlarının ortak yönüydü.

Dünya'nın nerede ise yarısına adaleti, askeri ve siyasi aklı ile hükmetmiş Osman oğulları, devletinin devamlılığı için devlet çıkarları başta olmak üzere ve Osmanlı bekaasında yaşayan toplumların çıkarları için mücadelesini vermiş atalarımız bu günleri görse idi ne derler di yada ne yaparlar dı?

İnsanlar inancında hür ve özgürdür.İsteyen istediği siyasi partiye, istediği inanca sahip olup istediği gibi yaşayabilir hatta bunu, bu tür konuları konuşmak haddimiz bile değildir.

Lakin mevzu bahis devletin ekonomik çıkarları, devletin güvenliği, halkının güvenliği ise devletin her türlü önlem alması siyasi manevralar yapması hukuk ve kanunlar çerçevesinde haktır.Buna aklıselim hiç kimsenin itiraz edebileceğini sanmam.

Rıza Zarrab'ı tanımam etmem, lakin şimdi soru şu; Rıza Zarrab'ın Türkiye çıkarları için kullanılmış biri olduğu idda edilirken, buna karşın kendi ülke çıkarlarına ters düştüğü için geçtiğimiz günlerde Amerika'da tutuklanan ve Türkiye'nin çıkarlarının karşısında duranlar, Rıza'nın tutuklanması ile ilgili zafer çığlıkları atması bile sizce bir tür vatan hainliği ispatı değil midir?

Asıl hedef, bu çoçuk üzerinden bağlantı kurup yada kurdurtup Türkiye Cumhuriyet'i Devletine Abd yaptırımları aracılığı ile beceremedikleri darbeyi indirmektir.Dikkatli ve uyanık olmamız lazım.

Bizim gibi görünen bize benzeyen gruplar şahıslar, makyavelist bir yaklaşımla hertürlü geliyorlar. Kendi ülkesine, devletine kendi kişisel faaliyetleri,çıkarları devam etsin diye ABD operasyon çeksin indirsin diye gaz veriyorlar.

Mesele Rıza'nın kendisi kesinlikle değil,bir suç varsa çeker lakin mesele, Türkiye'nin önünün kesilme meselesedir.

Maalesef, Türk müslüman topraklarında Türk "Müslüman" sarığını görmektense, Latin serpuşu "başlığı" görmeyi tercih edenlerde az değil.