Malum darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar, akıllara zarar
gelişmeler, Sümen altına sokuşturulanlar, halı altına saklanmaya
çalışılan çöpler ve kalabalık laflar…
Darbenin kendisi kadar vahim gelişmeler.
Darbeye teşebbüs ediliyor, ama darbe korkusu hakta geçmiyor,
halkın iradesini sokakta görmek ihtiyacı hala devam ediyor
Sorular, sorular
Cevaplar birbiriyle çelişmese de yaşanan ya da yorumlanmak
istenen şeyler ne akla ne mantığa sığıyor.
Asker ocağında kazanlar çoktan kaynamış taşmasın diye sadece
şöyle bir kapak kaldırılmış, buharla beraber her seferinde ulusalcı
ya da feto nun dokunamadıkları ocağın dışına atılmış.
Sonuç ortada bir ayaklanma var kimin ayağı kimin kafası belli
değil.
Sorulara verilen cevaplar saçma sapan, bir biriyle çelişiyor,
halk ağzı açık dinliyor,
Senelerce milli gelirin sünger gibi çekildiği askeriyenin nasıl
başıboş sahipsiz bırakıldığı anlaşılıyor, çok uzatmayacağım hepimiz
hala şoktayız hayal kırıklıklarımızı bırakıp tekrar soruyorum
Bu kalkışma top yekûn TSK nın organizasyonu muydu, yoksa
taraflardan ulusalcılar son anda halk hareketinden çekinildiği için
mi ortaklık bitti bir taraf darbeden vazgeçti
Ya da darbe sonucu elde edecekleri ganimetleri paylaşmakta mı
zorlandılar, darbeyi seyredip sonucuna göre mi pozisyon almak
istediler.
Darbe yapılacağı saat 16 00 da biliniyor genelkurmayda toplantı
yapılıyor, kime haber verilmiş verilmeyenlere hangi gerekçeyle
haber verilmemiş, istihbaratın kaynağı bu bilgiyi başbakanlık ve
cumhurbaşkanlığıyla paylaşmış mı?
Gündüz 16 da darbeden haberdar olduğu düşünülen genelkurmay
başkanı kuvvet komutanlarına haber vermedi mi? verdiyse darbe
gecesi hava kuvvetleri komutanının İstanbul modada arkadaşının
kızının düğününde ne işi vardı.
Derdest kaçırıldığını söylediğiniz hava kuvvetleri komutanın tek
kare remi ya da görüntüsü yok o anlara dair. Çatışmada yok
tabi.
Kısacası birileri hala üç maymunu oynuyor, görmedim duymadım,
bilmiyorum….
Darbe yapılıyor karşı çıkan yok sadece biz işin içinde yokuz
diyenler var, sonuç olarak halkın kararlılığı bunun karşısında iç
çatışmadan uzak durmak isteyen vicdan sahibi askerin fetö
işbirlikçiliğini bırakması bu başkaldırmayı başarısız kılıyor.
Akın Öztürk ün genelkurmay başkanına yönelik ithamları, kara
kuvvetleri komutanının ortalarda gözükmemesi, genelkurmay
başkanının bir helikopterde elini kolunu sallayarak gelmesi, o
helikopter pilotlarının daha sonra tutuklanması, akıllara
olmadık şüpheler getiriyor.
Benim anladığım sıkı bir pazarlık süreci yaşanıyor, her iki
tarafta elindeki kozu ve silahları bırakmış değil. Anlaşma
bitmemiş, hükümet, demokrasi tarafı halkın sokaklarda olmasını,
askerin devam eden darbe tahdidine bağlayabiliriz.
Hükümet yutulmayacak şeyleri yutmak zorunda hissediyor kendini,
zamana bırakmak yüzleşmekten kaçındığı bir şeylerin olduğunun
bilincinde.
Öyle bir yapılanma var ki düzen içinde, bu çıkara dayalı sözde
cemaat oluşumunu aceleye getirmeden öyle akşamdan sabaha verilecek
kararlarla değil sabırla zamana yayarak yapılmalıdır. Onları,
onların silahıyla vurup biraz daha sabırlı olunmalıdır.
Darbenin tek tarafı asker değil bunun kamuda çalışan her kurum
içinde uzantılarının olduğunu biliyoruz. Eğer demokrasi kazanır,
yara almadan bu işin içinden çıkabilirsek, ülke sonunda huzura
kavuşur.
Her karanlığın sabahı vardır. Aydınlık Türkiye için el ele….