Celalettin Cerrah bunu da söyledi!
Abone olCerrah'a acılı bir aile soru soruyor? 'Kızımın başını kesen katil neden hala yakalanmadı' diyor. Onun cevabı ise korkunç bir gaf!..
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah yaptığı
gaflarla ünlüdür. Ama bu kez öyle bir söz söyledi ki yenir yutulur
cinsten değil... Cerrah bir çöp konteynerında parçalanmış
cesedi bulunan Münevver’in katilinin neden hala bulunamadığını
soran ailesi için "kızlarını takip etselermiş"
dedi. Yetmedi "sizin kızınız olsa gece erkek arkadaşının
evinde geç saatlere kadar dışarıda kalmasına izin verir
misiniz?" diye sordu.
| CERRAH'IN BÜYÜK GAFI |
|
Ayşe Arman: 54 gün oldu aileye bilgi verilmiyor. Neden? Cerrah'ın bu açıklaması dün gün boyu yalanlanmadı! |
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın Ayşe
Arman'a yaptığı bu açıklamalar büyük tepki çekti.
Münevver'in babası Süreyya Hanım "Asla böyle birşey olmaz. Ben
akşam yemeği saatinde kızımı beklerken, çöpte buluyorum. Akşam
yemeği saat kaçtadır. Her zaman akşam saatinde evine gelen, derli
toplu bir kızım vardı." diye konuşurken bir yandan da isyan
etmekten geri kalmadı:
ZANLILARI BULMAK BENİM GÖREVİM Mİ?
’Kızlarını takip etselerdi’diyor ama, o zaman polis ne iş yapar. İstanbul’da yaşayan her insan, her an, her dakika, her saniye bir suçla karşı karşıya kalabileceği bir ortamda yaşıyoruz. Her an bir suçla karşılaşabiliriz. Ama burda suçluları adalete teslim edecek olan kim. Ben miyim? Bana eğer diyorsa, gitsin zanlıları baba bulsun getirsin, adalete teslim etsin, ona da söyleyecek bir şeyim yok. Sayın Müdürümüzün yapması gereken vazifenin ne olduğunu herhalde kendisi çok iyi biliyordur.
DERHAL İSTİFA ETMELİ
BU SÖZLER GÖREVDEN ALINMASI İÇİN BİR NEDEN
Kadın hakları savunucularından Avukat Hülya Gülbahar, Cerrah’ın
açıklamasının “dehşet verici” olduğunu belirterek, şunları
söyledi:
“Kadınların, hangi saatte nerede olursa olsun güvenliğini
sağlamak ve özgürlüklerini güvence altına almakla görevli bir
makamın, kendi görevlerini yerine getirmemesi, zaten yeterince
vahimken, bir de kadınların özgürlüklerini kısıtlayacak,
kadınlar üzerinde ailenin, toplumun baskı kurmasına neden olacak,
her türlü saldırganı kadınlara karşı şiddet uygulamak üzere
cesaretlendirecek açıklamalar yapması kabul edilemez.
Kadınların can güvenliği içinde özgürce yaşamalarını
sağlamak, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün işi. Bu işi başkalarına
havale etmeye kalkmak ‘açık bir görevden alma nedeni’
olmalıdır. Bu sözler, açık bir hizmet kusurudur. Ürkütücü
bir zihniyetin de göstergesi...”
TÜM KADINLAR ÖLDÜRÜLMEYİ HAK EDİYOR DEMEK
İSTİYOR
Avukat Canan Arın da “Cerrah’ın böyle bir cevap vermeye hakkı
yok, onun ancak söyleyeceği şey ‘Çok üzgünüz, bugüne dek
yakalayamadığımız için çok özür dileriz, yakalamak için elimizden
geleni yapıyoruz.’ Ve katili yakalamaları gerekiyor” diye
konuştu. Arın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bence bu açıklama taraflıdır, acılı bir aileye böyle bir yanıt
vermeye hakkı yoktur, bu bir dava konusudur. İstanbul’da
yaşayan tüm kadınları töhmet altında tutuyor ve öldürülmeyi hak
ediyorlar, demek istiyor. Cerrah, hem aileden hem de
İstanbul’daki diğer insanlardan özür dilemeli.”
İstanbul Kadın Kolları Birliği de Cerrah’ın açıklamalarını protesto
için bugün bir bildiri yayımlayacağını açıkladı.
İŞTE CERRAH'IN YAPTIĞI GAFLAR!
Önemli olaylarda Cerrah’ın yaptığı ve tepki çeken ilginç
açıklamalardan bazıları şöyle:
- İstanbul’da 20 Kasım 2003’teki bombalama olaylarından sonra,
gazetecileri sorumsuz yayın yapmakla suçladı ve “Basın
failleri deklare etti. Eğer sorumsuzluk olmasaydı, şu anda bu
şehitlerimiz burada yatmıyordu, şehit vermeyecektik, 27 kişi
ölmeyecekti” dedi.
- 4 Nisan 2006’da fuhuşa yönelik “Barbie” operasyonunda gözaltına
alınanların deşifre edilmesi eleştirilince “Polisimiz
namuslu kişileri afişe etmez” dedi. Kadınlar iddianamede “mağdur”
olarak geçti.
- 30 Ağustos Zafer Bayramı töreninde Lübnan’a asker gönderilmesini
protesto eden dört üniversiteli linç edilmek istendi.
Cerrah linç girişimi için “Güzel tepki”
dedi.
- Cerrah, bir söyleşisinde, “Eşim de kızlarım da iyi silah
kullanır. İlkokuldan beri ateş etmeyi öğretirim
çocuklarıma. Ateş etmek rahatlatır insanı. Patlayan
tabanca sesi huzur bizim gibilere. Stresini alır” dedi.
- Cerrah, Hrant Dink suikastından sonra da şöyle konuştu:
“Cinayetin herhangi bir siyasi boyutu ve örgüt bağlantısı
yok. Zanlı, milliyetçi duygularla cinayeti işlemiş.
Arkadaşı Yasin Hayal’le de bu konuda görüşmede bulunmuş.”