Çakır, bazı gazetelere yüklendi
Abone olFenerbahçe'nin transfer çalışmaları gazeteciler arasında polemik konusu oldu. Bazı yazarlar transfer haberlerinden kimi gazetelerin çıkar sağladığını savunuyor.
Fenerbahçe'nin transferler hamleleri, medya mensuplarının
titizlikle üzerinde durduğu konulardan.Hatta haberleri abartılı
bulan bazı köşe yazarları bir kısım gazetelere ateş püskürüyor.
Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Çakır'da eleştiri yapanlardan. Çakır,
adlı köşe yazısında bir kısım medyaya yükleniyor.
Yazı: Ahmet Çakır
Kaynak:
Medyanın büyük bir bölümü yakınıyor bu işten. Hatta önceki gün
bizim gazetede bile yer aldı. Özellikle Fenerbahçe'nin hiç
transferi yapmamış olması çok can sıkıcı bir durum.
Gerçi tirajını önemli ölçüde bu işe bağlamış olan bazı yayın
organları hemen her gün Fenerbahçe'ye birilerini getirip duruyor
ama uygulamada henüz tek imza bile atılmış değil. Elbette ki
yıllardır medyanın transferci bölümü tarafından düpedüz
“çıldırtılmış” olan taraftarlar da bu duruma isyan ediyor.
“Transfer de transfer!” diye bu kesimde tamtamlar çalınıp duruyor
ama yönetimden buna kulak asan yok.
Çünkü artık kulüplerde deniz bitti ve ayaklar karaya değdi. Geçmiş
yıllardaki transfer çılgınlıklarının nelere mal olduğunu herkes
gördü. O transfer bombalarının gerçekte başta Fenerbahçe olmak
üzere öteki büyüklerin kasalarında patladığı ortaya çıktı. Maddi
açıdan çok rahat olduğu ileri sürülen Fenerbahçe'nin gerçekte Cim
Bom'dan çok da parlak bir durumda olmadığını, kulübün resmi
bilançosunu inceleyerek bile rahatlıkla anlayabilirsiniz…
Bu noktada elbette ki en büyük sıkıntıyı Galatasaray çekiyor.
Sarı-Kırmızılı kulübün Jardel, Serkan ve Bülent Akın için saçtığı
40 milyon dolar ile 2. Terim döneminde getirilip gönderilen 30'un
üzerindeki adamın yaklaşık bu düzeydeki maliyeti bugünkü mali
çıkmazın temelini oluşturuyor. Sadece bu konuda yeterince dikkatli
davranmak bile şu anda Galatasaray'ın beş kuruş borcu olmayan bir
kulüp durumuna gelmesi gibi bir mucizeyi gerçekleştirebilirdi.
Beşiktaş geçen sezon yaşadığı transfer cinnetinin acısını uzun
yıllar çekecek gibi görünüyor. Carew piyangosu bile bu derin yarayı
kapatacak gibi görünmüyor. Bir Juanfran'ın yaklaşık 10 milyon
dolarlık maliyeti karşısında dehşete düşmemek mümkün mü? Bu parayla
şampiyonluğa oynayacak bir takımı sıfırdan kurmak mümkün.
Düşünün, Fenerbahçe gibi bir takım Murat Hacıoğlu'nu niçin transfer
eder! Bu oyuncunun Sarı-Lacivertli takımda tek maç bile forma
bulamayacağı baştan belli değil midir? Üstelik bunun zararı hem
Fener hem o futbolcuya hem de onu oynatıp yararlanacak bir takıma,
kısacası Türk futboluna olmamakta mıdır? Bu takımlarda asla
oynayamayacağı baştan belli olduğu halde transfer edilip de sonra
üste para verilerek geri gönderilen adamların bir listesi yapılsa,
ortaya ne eğlenceli bir durum çıkardı…
FB-GS-BJK gibi takımların kadrolarında ortalama 30'un üzerinde
futbolcu var. Üstelik özellikle Galatasaray'da gençlere şans
verilmesini hemen herkes istiyormuş gibi görünüyor. Peki, o zaman
bu gençler nasıl forma şansı bulacak? Elbette ki transfere sadece
bu yönden bakmak mümkün değil. Her takımın mutlaka belli birtakım
eksikleri var. Hatta konuya bu açıdan baktığınızda, Real Madrid'in
bile eksikleri çok. Ancak buradan hareketle işi bir transfer
çılgınlığına dönüştürmek de zaten imkanları sınırlı kulüpleri
düpedüz mahvetmiyor mu? İşin şu yanı da var. Önemli transferler hem
takıma katkı sağlar hem de tribünlerin dolmasını, kombine
satışlarının artmasını, forma ve öteki ürünlerin de daha iyi
satılmasını sağlar. Yani bir taşla beş kuş vurabilirsiniz. Ama
bunun temel koşulu, o büyük, iyi ve doğru transferi
yapabilmektir.
İşte kulüpler de bunu yapabilmek için bu kez ince eleyip sık
dokuyor. Doğrusu da budur. Buna herkes alışmalı. Siz bakmayın o
transfer tamtamlarını çalanlara! Kulübünüzün izlediği bu doğru ve
akılcı politikayı destekleyin.