Bu yazı iflas etmiş bir ülkenin 23,5 milyar dolar
borç ödeyip borç veren ülke haline gelişinin hikayesidir.
"Ben bir esnafım!"
"Açlıktan torunum ölüyor, açlıktan. Bir mama
alamadık."
"Bir ekmeğimiz vardı onu da aldı
elimizden."
90'lı yılların son dönemlerinde kulağımıza pelesenk
olan cümlelerdi bunlar...
Türkiye IMF ile 1947 de tanıştı. 27 Mayıs darbesinin
üstünden yedi ay geçmişti ki 1 Ocak da ilk Stan-By anlaşması
imzalandı. Bu anlaşmayı 2005'e kadar 18 anlaşma daha izleyecekti..
Sonra ne mi oldu? Hep beraber bakalım.
Türk ekonomisinin belini büken krizler 90'lı yıllarda
başlamış olsada 19 Şubat 2001 ekonomik depremi ise Türkiye'yi yerle
bir etti. "KARA ÇARŞAMBA" olarak tarihe geçen kriz
Avrupa basınında "Boğazlardaki Hasta Adam"
manşetini attırdı..
Ecevit o gün MGK toplantısını terk ederek "Sayın Cumhurbaşkanı
söz alarak son derece terbiye dışı üslupla bana ağır ithamlarda
bulundu." demişti. Peki neden; DSP, MHP, ANAP
koalisyonu iktidarında anayasa kitapçığının rüzgarı ile geldi
kriz.. Bugünün ahkam kesen Bahçeli'si o zamanlarda tıp
oynuyordu.
Zaten bıçak sırtında olan ekonomi dibe vurdu. Borsa
düşüşüyie tarihi rekor kırarken, repo faizi %60'lara kadar
çıktı.
"Sayın başbakanım, ben Antepli bir esnafım!"
diyerek yazar kasasını fırlatan esnaf gözlerinizin önüne geldi mi?
Benim geldi.
Vah vah vah memleketime diyorum. Böyle niye
yaptılar. Kim yaptı? Vah vah vah bunu yapanlara...
Rahmetli Sakıp Sabancı ne de iyi dile getirmişti:
"Vah vah vah memleketime diyorum. Böyle niye
yaptılar. Kim yaptı? Vah vah vah bunu yapanlara..."
Ve kriz yılında 94.500 işyeri kapandı. Esnaf ardı
ardına kepenk indiriyordu.. 1 milyonu aşkın kişi işsiz kaldı. Esnaf
hergün sokaklarda idi.
"Hükümet istifa! Hükümet istifa!"
Hükümetin tek umudu IMF'den gelecek yardımdı. Ve
gelen 19 milyon dolarlık krediyi kabul etmek can simidinin acı
reçetelerle geldiğinin göstergesidir. Vatandaş yine
eziliyordu..
Ülkeyi bu hale getirenlere fatura millet tarafından
sandıkta kesildi..
3 Kasım 2002'de Ak Parti iktidara geldi. Türkiye'nin
11 yıl sonra geldiği noktayı o günlerde hayal bile etmek
nerdee..
Format zor olsada hükümet kararlı idi. Yürütülen
politikalar sonucunda 2001'de 31 milyar dolar olan ihracat 2012'de
152,5 milyar dolara çıktı. 6 sıfır gitti, yeni banknotlar itibar
kazandırdı.
11 yıl sonra bugün dünya ekonomisinde adını baş
sıralara yazdıran Türkiye 81 farklı ülkede insani yardım ve
kalkınma faaliyetleri yürütüyor.
IMF'ye borç sıfırlandı yetmedi biz size borç verelim
dedik. Bu ödenen borç 109 ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasından
da fazla.
Erdoğan öncülüğünde devletin onca icraatini buraya
sığdırmak elbette mümkün değil..
Neden mi dünü bu kadar özetledim, çünkü bugün
yaşananları bir nebze olsun daha iyi görmek için…
Bugün canım vatanın dünya çapında bir zirveye ev
sahipliği yapıyor. Bütün dünyanın gözü bizde! Erdoğan'ın her
liderle karelere yansıyan görüntüsü ayrı bir mesaj! Sen hala çamur
atacak şey arıyorsun! Bu ülke hepimizin ama sen nerenin
köpeğisin?
Gelelim şimdi dananın kuyruğunun koptuğu yere..
Bugün canım vatanın dünya çapında bir zirveye ev
sahipliği yapıyor. Bütün dünyanın gözü bizde, Erdoğan'ın
her liderle karelere yansıyan görüntüsü ayrı bir mesaj! Sen
hala çamur atacak şey arıyorsun! Bu ülke hepimizin ama sen
nerenin köpeğisin?
DSP, MHP, ANAP koalisyonu bize bu çileli hayatı
çektirirken bugün borazan kuşu gibi öten sanatçısı, aydını, yazarı,
dış kapının dış mandalı da dahil nerede idiler.. Niye dünde bugün
Erdoğan'a yağtığınız hakaret ve suçlamaların hiçbirini şu tabloyu
yaşatanlara yapmıyordunuz?
İşinize gelmiyordu değil mi?
Bugün hükümetin attığı her adımı kendini bir halt
sanarak eleştiren nankör mendeburlar şu tabloyu sinelerinde
canlandırdıklarında utanmazlar mı?
10 seneyi aşkın ekonomi berbat, Ak Parti bizi çıkmaza
sürüklüyor, öldüm bittim mahvoldum diye zırlayan tipler kışın dağda
kayakta yazın sahilde yatlarda..
Ne ala memleket!
Vatanını bugün yaşanmaz bulanlar, vatanını dün
yaşanmaz hale getirenlerdir vesselam…