Bu seçimde"seçmen" yok!

Yıllardır hem mesleğim gereği seçim takibi yaptım, hem de milletvekili adayı olarak 2 defa sahada çalıştım. Ama bu kadar ilgisiz bir seçim atmosferiyle karşılaşmadım.Garip bir sessizlik hakim!

Cennet CANKILIÇ cennet@internethaber.com

Seçimlere bugün itibariyle tam 25 gün kaldı ama, hala seçim atmosferinin içine girebilmiş değiliz.

Garip bir sessizlik hakim.

Evet, TV’ler seçim programlarından, liderlerin tartışmalarından, yorumcuların değerlendirmelerinden geçilmiyor, gazete manşetleri de öyle…

Evet, liderler sahaya indi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin Adayı Muharrem ince, İYİ Parti’nin Adayı Meral Akşener her gün iki il’de miting yapıyorlar.

SP’nin Adayı Temel Karamollaoğlu ile Vatan Partisi’nin Adayı Doğu Perinçek’in de hızına yetişilmiyor. Onlar daha ziyade salon toplantıları ile çalışmalarını yürütüyorlar.

Evet, partilerin genel başkanları ile A takımları ve milletvekili adayları da sahadalar. Hatta İktidar Partisi bu açıdan daha şanslı, 22 bakanıyla beraber gece gündüz oy toplamak için çalışıyor.

Evet, parti binalarının önü düğün dernek misali bayrak süslemelerinden geçilmiyor, kapı önlerindeki giydirilmiş araçlar da gelini götürmeye hazır konvoy olarak hazır duruyor.

Evet, partilerde bir hareketlilik var.

Ama…

                                                    *******                             *******                              ******

Sokakta yok, çarşıda yok, pazarda yok, iş yerinde yok, evde desen , evde de yok!..

Ne ilginçtir ki, tüm bunlar seçmenin umurunda değil.

Biraz ağır kaçacak ama durum şu:

“Sanki partiler kendi aralarında masayı kurmuşlar, oynuyorlar. Bu oyunda  seçmen yok”.

Yıllardır hem mesleğim gereği seçim takibi yaptım, hem de milletvekili adayı olarak 2 defa  sahada  çalıştım.

 Ama bu kadar ilgisiz bir seçim atmosferiyle karşılaşmadım.

7 Haziran’da dahi böyle değildi.

 İnsanlar o dönemde hiç olmazsa tepkilerini dile getiriyorlardı.

 1 Kasım’a gidilen süreçte de öyle…

Kızgındılar, ama istikrarın devamı için yine iktidar partisine oy vereceğim diyorlardı.

Ya da,  artık yeter benim partim kazansın diyerek MHP ve ya CHP’ye oy atacaklarını söylüyorlardı.

En azından  duruşlarını  açık olarak belirtiyorlardı.

Ya şimdi?

Anlamsız bir kaçış var. Seçmen suskun. Umurunda değilmiş gibi davranıyor.

Böyle bir ilgisiz durumun ortaya çıkmasında elbette içinde bulunduğumuz ekonomik kıskacın etkisi vardır, seçimlerin erkenden daha önceye çekilmesinin de, iktidar ve muhalefet partisinin önüne alternatif yeni bir parti kurulmasının da, parlamenter sistemden çıkıp yeni bir yönetim sistemine girmemizin vereceği belirsizlik de, siyasilere olan güvensizlik de, iktidar partisine olan kırgınlık, kızgınlık ve umutsuzlukta, Cumhur ittifakı ile Millet İttifakının getirdiği birlikteliğin tabanlarında benimsenmemesi de…

Son bir hafta ne getirir götürür bilemem ama  bana kalırsa, bu seçim erken seçim olarak koşullarıyla ortaya çıkmasından, listelerin oluşmasından, ittifakların kurulmasına ve seçim sonrası oluşacak yeni yönetim mekanizması ile meclis tablolarının belirsizliğine ve ekonomik darboğaza kadar pek çok  olağandışı gelişmeleri içinde barındırıyor.

Dedim ya bu seçimler bir garip diye…

Sandıklarda sürpriz sonuçlarla karşılaşmamız içten değil…