Bu mızrak bu çuvala sığmıyor!

Başka bir yerdeki köşemde, Özgecan için yazdığım yazıda, idam istemiştim. Tecavüzcülerin yaşama hakkının olmaması gerektiğini düşündüğümü ifade etmiştim...

Coşkun Karaca coskunk@internethaber.com

Başka bir yerdeki köşemde, Özgecan için yazdığım yazıda, idam istemiştim. Tecavüzcülerin yaşama hakkının olmaması gerektiğini düşündüğümü ifade etmiştim. Yazıma destek çıkanların yanı sıra, idamın hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini söyleyip, beni sert bir şekilde eleştirenler olmuştu. Özetle; her dört saatte bir tecavüz veya tecavüze kalkışma suçunun işlendiği ülkemiz için idam istedim diye ağır şekilde eleştirildim. Şimdi ben o zatı muhteremlere sesleniyorum...

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde 3,5 yaşındaki Irmak kayboldu. Bu durumu programına taşıyan Müge Anlı ve ekibi bir taraftan, polisimiz bir taraftan, mahalleli bir taraftan minik Irmak'ı aramaya koyuldular. Sonra adını ağzıma dahi almak istemediğim bir şerefsiz çıktı ortaya. Müge Anlı'nın televizyon programında her şeyi itiraf etti. Neydi itiraf ettikleri?

O küçücük çocuğa önce tecavüz etmiş, sonra öldürmüş. Kendince bunu neden yaptığını açıklayabileceğini düşünerek utanmadan devam ediyor...

Bekarmış! Buraya çok girmiyorum. Siz anladınız!.. Parası yokmuş. Yani para karşılığı cinsel birliktelik yaşayamıyormuş. Parasızlıktanmış işte! Para verdiği kadınlar ise parasını alıp kaçıyorlarmış. O kadınlar hep kandırıyormuş bunu. Hep kandırmışlar bu şerefisizi! Yani cinsel birliktelik yaşayamıyormuş ve bütün bu sebeplerden ötürü kendini kaybetmiş! Yaptıklarının farkında değilmiş. Sonradan fark etmiş her şeyi!.. Ancak gelin görün ki, daha önceden öz yeğenini taciz ettiği de ortaya çıktı!

Yukarıda yazdıklarımın tamamı kendi ağzından çıkanlar. Ve devam ediyor...

Polislerden korkuyormuş. Döverlermiş onu! Cezaevinden korkuyormuş. Orada duramazmış mesela! O zaman hem onun istediği olsun hem de bizim. İdam yasası çıksın. Bu mızrak bu çuvala sığmıyor. Artık mevcut cezaların, bunun gibi şerefsizler için yeterli olmadığını görmek zor değil.

Şimdi insan haklarından bahsedip; "Neden böyle diyorsunuz efendim. Adam hastaymış" diyenler çıkabilir. Ben peşinen ona da cevap vereyim: Siz önce Irmak'ın anne ve babası olun. Bütün bu olanlara o pencereden bakın. Ondan sonra sizi ciddiye alıp cevap veririm belki.

İşin eğitim boyutu da var şüphesiz. Zaten biz yıllar yılı bunu başaramadığımız için bu haldeyiz. Ancak içimiz yanıyor ve bunun verdiği acıyla, bu yazımda cezaların yetersizliğine değindiğim için, eğitim konusu da başlı başına ayrı bir konu olduğundan dolayı ona başka zaman bakalım.

Sağlıcakla kalın...