Biri Türkiyeyi fena kandırıyor
Abone olPKK kampları BBG evi izlendiği söylendi. Oysa gerçekler hiç de öyle değilmiş. KCK iddiananesinde çarpıcı bilgiler yer alıyor.
KCK bağlantılı 26 kişinin sanık olduğu davanın
iddianamesinde, Heron casus uçaklarına yakalanmamak için
teröristlerin geliştirdiği yöntemler yer aldı.
Heron kayda geçtiğinde elektrikli aletler kapatılıyor, mağaralarda
hareketsiz duruluyordu. Örgüt yöneticileri, bölgenin Türk
jetlerince vurulacağını 45 dakika önceden biliyordu.
Zaman'dan Bülent Ceyhan'ın haberine göre, PKK terör örgütünün şehir
yapılanması KCK ile ilgili 26 kişinin sanık olduğu davanın
iddianamesinde ortam dinlemesinden elde edilen çarpıcı bilgiler yer
alıyor.
Heronlar hemen fark ediliyor
İddianamede 'Teröristlerin Heron casus uçaklarından korunmak amaçlı aldıkları tedbirler' başlıklı bölümde, Nadir Yıldırım, Herdem Kızılkaya ve Hüseyin Zorlu arasında geçen konuşmalara yer veriliyor. Zorlu, casus uçağı izlediklerini ve kamplarını görüntülemek için geldiğini fark ettiklerinde elektrikleri keserek mağaralara sığındıklarını, gündüz ise yer altına inerek hareketsiz kaldıklarını anlatıyor.
Görüntü alındıktan 45 dakika sonra uçaklar geliyor
Kitap okunması gerektiğinde de el feneri kullandıklarını
belirtiyor. Ardından Herdem Kızılkaya da TSK'nın bir operasyon
sırasında kamplarını vurduğunu hatırlatıyor. Kızılkaya, bombalama
sırasında sadece birkaç arkadaşlarının yaralandığını söyleyerek,
orada normalde bir bölüğün eğitim yaptığını bu sırada uçak
tarafından görüntü alındığını, 45 dakika sonra da jetlerin
kamplarını vurduğunu belirtiyor.
Uçakların kalkmasıyla kendilerine haber veriliyor
Zorlu, uçakların bazen Kuzey Irak'ta Süleymaniye'den
kaldırıldığını söylemesinin ardından ise çarpıcı bir bilgi veriyor.
Uçakların kalkmasıyla birlikte kendilerine haber geldiğini belirten
Zorlu, uçakların 17 dakika sonra kamplarına ulaşabildiğini
söylüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin İsrail'den satın aldığı Heron
casus uçaklarının alçak menzilde uçuşu ve bazı dezavantajları
sebebiyle açık hedef olabileceği konusunda tartışmalar
yaşanmıştı.
İddianamede ortam dinlemesinden elde edilen konuşmalar şu
şekilde gelişiyor:
Hüseyin Zorlu: Doğru dürüst çoğu zaman
izlemiyorlar, o zımbırtı geldiği gibi kapatıyorlar her şeyi.
Elektrikleri de kesiyorlar. Yav arkadaşlar el feneri ile kitap
okuyor, gündüz gözü ile hepsi yeraltında ........ gibi karanlık da
oluyor. Hiç hareket etmiyorlar.
Herdem Kızılkaya: Gündüz değil mi?
Hüseyin Zorlu: Gündüz, çünkü şeydir, kamp kamuflaj
şeyinde gözüküyor. Sadece uçaklar değil, köylüler namussuzlar da
böyle hani ........serbestti ya, gelip dolaşıp,
Herdem Kızılkaya: Bu bir ara bir mağaraya, ben
oradayken vurdular ya. Rastlantı hiçbir kimse şehit düşmedi,
yaralanan arkadaşlar vardı .....orada normalde bir bölük eğitim
görüyordu. Gidiyor, talim etme günüdür, öyle ziyaret ediyorlar. O
eğitimdeki arkadaşlar ....bir.... daha var, bir mağara var oraya
gidiyorlar. Tüm arkadaşlar toplanarak bir arada girmişsin .......
geliyor onları görüyor. Arkadan bu hemen geliyor duruyor,
görüntüden hemen sonra gidiyor ve on dakika sonra ......arkadaşlar
diyor, biz hemen dağılalım. Ne olur ne olmaz. Bütün arkadaşlar
dağılıyor ama aradan o gittikten sonra 45 dakika sonra, uçak
geliyor.
Hüseyin Zorlu: Bazen yok
Herdem Kızılkaya: 45 dakikada!
Hüseyin Zorlu: Bazen ilk şeylerde, Süleymaniye'den
kaldırıyorlarmış.
Herdem Kızılkaya: İşte çok hızlı.
Hüseyin Zorlu:..............bir günde diyorlar ki
hani buradan kalktığı gibi haber geliyor. 17 dakika sürüyor, bazen
buradan şey değil.