BDP'yi hüsrana uğratan anket
Abone olBDP'ye oy verdiğini söyleyenlerin yüzde 60'ı özerklik talebini desteklemiyor, tüm Kürt-Zazalarda bu oran ise yüzde 78.
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin
(Bilgesam) 7 bine yakın kişiyle yapılan görüşmeler sonucu
hazırladığı 'Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler’ konulu raporda
çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
Bilgesam Başkanı Doç. Dr. Atilla Sandıklı, 7 bine yakın kişiyle
yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan 'Yeni Anayasadan Toplumsal
Beklentiler’ konulu raporu açıkladı. Sandıklı, yeni anayasanın, tüm
vatandaşların farklılıklarıyla bir arada yaşama iradesini temsil
eden, yenilikçi bir toplum sözleşmesi olması gerektiğini ifade
etti.
Raporun sunumunu yapan Dr. Ramazan Akyürek Barış ve Demokrasi Partisi’ne (BDP) oy verdiğini söyleyen kişilerle yapılan çalışmalarda özerklik talebini destekleyenlerin oranının yüzde 40 olduğunu açıkladı. Akyürek, konuşmasını şöyle devam ettirdi: “Bu oranın Tüm Kürt-Zazalar arasında yüzde 22 düzeyinde olması, önemli bir mesaj niteliğindedir. Bu durum ortaya konan taleplerin toplumsal tabanlı ve gerçekçi olmadığını da göstermektedir.”
Raporda öne çıkan başlıklar ise şöyle:
DEĞİŞTİRİLEMEZ HÜKÜMLER
Mevcut anayasada yer alan ve bu çalışmada sorgulanan,
değiştirilemez hükümlerin yeni anayasada da yer alması konusunda
genel bir mutabakat bulunuyor. Türkler arasında her üç kişiden
birisinin, Kürt-Zazalar arasında ise her üç kişiden ikisinin
anayasanın değiştirilemez hükümlerinin bazıları veya tamamı ile
ilgili problem algıladığı görülüyor. Türkçe, Türk bayrağı ve milli
marşının yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması
konusunda hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında sağ eğilimli ve
dindar olanlarda, sol eğilimli olanlara göre çok daha yüksek.
Cumhuriyet ve laiklik ilkeleri, zaman zaman dile getirilen
endişelerin aksine, özellikle Türkler arasında dindarlar dahil tüm
toplumsal kesimlerce genel olarak benimsendiğini görülüyor.
Kürt-Zaza nüfus içinde değiştirilemez hükümlere bakıştaki göreceli
olumsuzluğun sisteme karşı hoşnutsuzluk ve tepkiden kaynaklandığı
değerlendiriliyor.
ANA DİLDE EĞİTİM
Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi ve kamusal alanda kullanımı
konusunda Kürt ve Zazalarda üst düzey bir talep bulunuyor. Türkler
arasında da bu haklara bakışın olumsuz olmaması ve her iki Türk’ten
birisinin bu hakların verilmesini desteklediği görülüyor.
SİVİL ASKER İLİŞKİLERİ
Çalışmada sorgulanan bir diğer ana konu başlığı ise sivil-asker
ilişkileri oldu. Sivil-asker ilişkileri ve TSK ile ilgili gündemde
tartışılan değişimlere Türkler arasında orta düzeyde olumlu iken,
Kürt ve Zazalarda bu oranlar çok daha üst düzeyde yer alıyor.
DİNİ TARTIŞMA KONULARI
Diyanet İşleri Başkanlığı ve diğer dini tartışma konuları da
çalışmada yer buldu. Halkın yaklaşık yarısı Diyanet İşleri
Başkanlığının yapısının aynen korunması gerektiğini düşünürken,
diğer yarısındaki ağırlıklı görüş kurumun diğer inanç gruplarını da
kapsaması yönünde oldu. Türkiye genelinde ‘zorunlu din dersleri
kaldırılmalıdır’ görüşüne katılım oranı yüzde 38 oldu. Aynı görüşe
katılım oranı Türk Alevilerde yüzde 76, Kürt-Zaza Alevilerde yüzde
96 düzeyine çıkıyor.
BAŞÖRTÜSÜ
Çalışma sonucunda, halkın başörtüsünün okullarda tamamen
yasaklanmasına yüzde 82’lik bir oranla karşı olduğu ifade edildi.
Kürtler arasında ise bu yasak yüzde 90 oranında red görüyor.
Başörtüsünün öğrenimde kullanımına tamamen karşı çıkanlar Türkiye
genelinde yüzde 18 düzeyinde iken bu oran Kürt-Zaza Alevilerde
yüzde 37 ve Türk Alevilerde yüzde 58 düzeyine çıkıyor. Başörtüsünün
en azından üniversitelerde serbest olması görüşü, kendisini sol
eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda dahi, her üç kişiden ikisinden
destek buluyor. Özellikle üniversite düzeyinde serbest olması
konusunda Türk Aleviler dışında tüm toplum kesimlerinin mutabakat
içinde olduğunu görülüyor.
SEÇİM BARAJI
Türkiye genelinde insanların yaklaşık yarısı yüzde 10’luk seçim
barajının korunması gerektiğini düşünüyor. Diğer yarısı ise barajın
düşürülmesi veya kaldırılması yönünde görüş bildirdi. “Seçim barajı
düşürülmelidir” diyenlerin seçim barajı tercihleri incelendiğinde
ise; insanların yaklaşık yarısı seçim barajının yüzde 5’e
düşürülmesi gerektiğini ifade ediyor.