Baykal o sözü duyunca kahroldu
Abone olCHP eski lideri Deniz Baykal'ın , 50 yıllık siyaset arkadaşı Önder Sav'la yolları hangi olaydan sonra ayrıldı?
Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin, 7 Mayıs sabahından Deniz
Baykal'ın istifa ettiği güne ve o günden de Kemal Kılıçdaroğlu'nun
genel başkanlığa oturmasına dek yaşananları bir yazı dizisi ile
topladı. Küçükşahin'in hazırladığı yazı dizisinin ilk bölümünde
ilginç detaylar yer alıyor. İşte onlardan bazıları:
BAYKAL’ın sessizliği 10 Mayıs Pazar günü bitti. CHP Merkez Yönetim
Kurulu’nun (MYK) toplanmasını istedi, son kez Genel Başkan
olarak geldiği Genel Merkez’de odasına geçti. Genel Başkan
yardımcılarını çağırdı, Sav biraz gecikmeli katıldı. Baykal,
çantasından bir metin çıkardı ama okumadan önce, “Daha
başından söyleyeyim, istifa edeceğim. Sorunu çözdüm. Komplo
yapanları sevindiremeyiz. Aynen imzasız mektuplar, gizli tanıklar,
şantaj kasetleri gibi bir şey. Mücadelem hukuk yoluyla
sürecek” dedi. Odadakiler, çok üzgündü; istifaya itiraz
ettiler. Baykal’ın yanıtı hazırladı, hazırladığı metni okudu. Okuma
bitince, “Kimseye hesap vermeyeceğim, mücadele edeceğim.
Siyasetten çekip gitmeyeceğim. Şimdi aranızdan birini bulun,
beraber destekleyelim” dedi.
SALI günü CHP grup toplantısı vardı. Sav, Grup Başkanvekilleri
Kılıçdaroğlu, Anadol ve Okay ile buluştu. Sav, Cevdet Selvi’ye,
“En kıdemlimiz olarak sen konuş” önerisi yaptı.
Selvi, “Yok, sen konuş” deyince, kabul etti.
“Grup karışmasın” gerekçesiyle de
milletvekillerine söz verilmesini önledi. İlk planını yürürlüğe
koymuştu: “Milletvekillerine söz verilmesi halinde, o günün
ortamında çoğu Baykal’a destek verecek, ‘Geri dön’ çağrısı
yapacaktı.”
ÖNDER SAV'IN ÜÇ MESAJI
Okumak için ikinci sayfaya geçiniz
Sav’ın 3 mesajı
Sav, grup konuşmasında 3 mesaj verdi:
1- Artık göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
2- Sayın Genel Başkanımız da aynen Atatürk, İnönü ve Ecevit gibi
tarih sayfalarındaki saygın yerini almıştır.
3- Şok yaşadık, ama dağıtmadan yolumuza devam edeceğiz.
Grup toplantısının ardından Sav, Anadol ve Okay ile bir araya
geldi. “Mesajlarım anlaşıldı mı?” diye sorduktan
sonra, bu iki yakın arkadaşına, “Deniz Bey’in istifa
açıklamasını dikkatli okuyun. Bu istifa değil, geri dönüş
açıklaması” dedi. Anadol, “Geri dönüşü yanlış
olur” karşılığı verdi. Sav daha ileri gitti:
“Parti batar.” Sohbet, Baykal’ın önünü kesecek ilk
işaret fişeği oldu.
İlk Baykal dillendirdi
Grup toplantısının ardından Sav, Mustafa Özyürek, Yılmaz Ateş ve
Onur Öymen, Baykal’ın evine giderek tarihi bir görüşme yaptı.
Baykal, bu en güvendiği 4 arkadaşına şunları dedi:
“Partinin desteğini alacak biri varsa çıkarın, aranızdan
biri de olur. Böyle birini ben de desteklerim. Kamuoyunda Kemal’in
adı var, o da olabilir. Yeter ki tam destek alsın, partinin
çizgisini değiştirmesin.”
Kılıçdaroğlu'na itiraz
Sav, Kılıçdaroğlu konusunda tek kelime etmedi; ama diğerleri karşı
çıktı, “Partiyi toparlayamaz” dediler. Ateş,
“DYP ve ANAP, liderleri gidince dağıldı. Siz olmazsanız
birliği koruyamayız. Kılıçdaroğlu da aday olmadığını
söyledi” dedi. Baykal, “Anlaşın. Tabii
anlaşamazsanız partiyi sahipsiz bırakamayız” dedi.
‘Yokum’ dediğiniz an
Ancak yine son sözü Önder Sav söyleme gereği duydu: “Siz
yukarıda aday olarak durduğunuz sürece kimse aday olmaz; hain,
komplocu damgası vurulur. Yokum, dediğiniz an ise aday
çıkar.”
Sav, Baykal’ın bu sözlerinden pek memnun
kalmadığını anladı. Baykal da, “Somut bir açıklama yapmamız
doğru olmaz” yanıtıyla, ‘geri dönüş’
sinyali verdi. İşte bu buluşma Sav’ın, Baykal’la yollarını ayıran
toplantı oldu.
Baykal’ın almadığı mesaj
Baykal, o gün, grup konuşması için Sav’a, “Ne güzel bir
konuşma yapmışsın” diyerek teşekkür de etti. Sav’ın
mesajlarını almamıştı; oysa Sav, o konuşmada dönüşe kapalı olduğunu
göstermişti. 12 Mayıs Çarşamba günü MYK toplantısında da Sav,
tavrını sertleştirerek sürdürdü. “Bazı arkadaşlar Deniz Bey
adını sömürüyor. Yalakalıkla yakınlığı karıştırıyor. Ben en
yakınıyım; ama yalakası değilim” dedi.
Baykal’la ilk görüşme
Üzerindeki baskıyı gittiği her yerde hisseden Kılıçdaroğlu, nihayet
Baykal’a telefon etmiş, rutin bir konuda bilgi vermiş,
‘Geçmiş olsun’ dileğini iletmiş, “Biraz
rahatlamışsınızdır” demiş, “Tabii” yanıtı
almıştı. Kılıçdaroğlu, Baykal’a, yüz yüze görüşmek istediğini de
iletti, “Uygun olunca görüşelim” yanıtı aldı. Aynı
gün, Baykal, dikkat çekici bir tutum daha sergiledi. Sözcü Mustafa
Özyürek, NTV’de Kılıçdaroğlu’nun Baykal tarafından da telaffuz
edildiğini söyledi. Özyürek, arabasına binmişti ki, Baykal aradı;
bunun düzeltilmesini istedi. Bu düzeltme işlemi de CHP’de kafaları
bulandırmıştı.