Barışa hiç bu kadar yaklaşılmamıştı
Abone olEconomist dergisinde “Demokratik Açılım”la ilgili bir makale yayımlandı. Dergi muhalefet kadar karamsar değil.
Economist dergisinde “Demokratik Açılım”la ilgili yayımlanan
yazıda, hükümetin sorunu çözmek için cesur adımlar attığının altı
çizilerek “Barışa hiç olunmadığı kadar yaklaşıldı” denildi.
Hükümetin muhalefetin ''ihanet'' suçlamalarına kulağını tıkayarak,
Kürt sorununu çözmek için cesur hamleler attığını kaydeden dergi,
yaşanan sarsıcı tartışmalara karşın Türkler ile Kürtler arasında
barışa hiç olunmadığı kadar yaklaşıldığı belirtti.
Sözkonusu yazıda, açılımın ilk adımlarından birinin taş atan
çocukların hapis cezası almalarını engelleyecek düzenleme olduğunu
ifade edildi.
Düzenlemeyle işsiz Kürt gençlerin radikalleşmesini önlemesi ya da
PKK'ya katılmalarının önünü kesmesinin amaçlandığına işaret
ediliyor.
Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu'nun geçtiğimiz haftalarda Iraklı
Kürtlerin yarı-bağımsız devletlerini ziyaret ettiğini hatırlatan
Economist, daha kısa süre öncesine kadar Türkiye'de generallerin
Kuzey Irak'ta Kürtlerin kontrolündeki bölgeyi işgal etme tehdidi;
Barzani'nin ise ''biz de kendilerine karşı savaşırız'' sözlerinin
ardından bu ziyaretle yaşanan dönüşümün çarpıcı olduğuna dikkat
çekiyor.
Ancak bu açılım politikasının ülke genelinde tepki yarattığını, bu
tepkinin son örneğinin de Diyarbakırspor'un bazı maçlarında
görüldüğünü kaydeden Economist'te şöyle denildi: ''Diyarbakır'dan
insan hakları avukatı Sezgin Tanrıkulu'na göre, duygusal ayrışmanın
coğrafi bölünmeye yol açma riski ciddi. Gerçekten de hükümetin Kürt
politikası risklerle dolu. PKK'nın kent terörüne geri dönmesi
örneğin, generallere zayıflamakta olan nüfuzlarını yeniden öne
çıkarma bahanesi verecektir.''
Yazıda şu ifadelere de yer verildi: ''Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ, halihazırda yumuşak Kürt politikasına genel
çerçevesiyle destek veriyor. Ordunun hükümeti devirme planları
yaptığını ortaya çıkaran skandallar kendisini savuna pozisyonunda
kalmaya itti.''
Makalenin sonunda hükümetin açılımı yalnızca Kürtler için değil,
bütün etnik kökenlerden ve her mezhepten Türk yurttaşları için
tasarlandığını göstermek olacağını vurguluyor.