Bardakoğlu'nun bir çift lafı var
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu mutsuz mu mutsuz. Kurum için tayinleri kadrolaşma olarak yorumlayanalara Bardakoğlu'nun bir çift sözü vöar.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, hem Diyanet
İşleri Başkanlığı'ndan, hem de camiden siyaseti çıkarmaya veya
siyaseti bu kurumlara bulaştırmamaya sonuna kadar kararlı
olduklarını ifade ederek, ''Laiklik ve çağdaşlık, yıpratmak
istediğimiz kurumları itham edeceğimiz ucuz kavramlar, değerler
olarak gündeme getirilmesin'' dedi. Bardakoğlu, başkanlıkta
düzenlediği basın toplantısında, bazı haberlerde yalan ve iftira
diyebileceği ithamlarda bulunularak, kurumun yıpratılmış olmasından
duyduğu üzüntü ile bu toplantıyı düzenlediği için mutlu olmadığını
söyledi. ''Başkanlık bünyesinde yapılan tayinlerin siyasi atamalar
olduğu ve hükümetin kadrolaşma çabalarının bir parçasını teşkil
ettiği'' iddiasının yalan ve iftira olduğunu dile getiren
Bardakoğlu, bu yalan ve iftira haberlerine itibar etmeyen sağduyulu
basına da teşekkür etti. -KURUM İÇİ TAYİNLER- Başkanlığın
mevzuatına göre tayinlerin, ilçe müftülüklerinin talepleri ve
personelin, bulundukları yerdeki sürelerini tamamlamaları halinde,
yaz aylarında yapıldığını belirten Bardakoğlu, şöyle konuştu: ''Bu
yıl da tayinleri o çerçevede yaptık. 180 ilçe müftüsünün tayinini
yaptık. Bu tayinlerin 4'te 3'ü, onların isteği ile oldu. 22 tayini
de müfettiş soruşturması sonucu yaptık. (Bir gecede 700 tayin
yapıldı) haberi doğru değildir. Yapılan tayinlerin hiçbirisinin
siyasi bir niteliği yoktur. Tamamen mesleki, idari, hukuki
tedbirler çerçevesinde yapılan tayinlerdir. Hele hele tayini
yapılan şahısların laik ve çağdaş müftü ve onun yerine gelenlerin
karanlık, gerici müftü gibi takdim edilmesi, fevkalade çirkin ve
sorumsuz bir yakıştırmadır. Böyle bir atama olduktan sonra, ne o
görevlimizin (ben çağdaş, laik, Atatürkçü olduğum için bu görevden
alındım) demesi ahlakidir, ne de bir başkasının, bunu masa başında
haber yapması ahlakidir. Biz, öncelikle ahlaklı ve birbirimize
saygılı olmak zorundayız. Çağdaşlık da laiklik de Atatürkçülük de
önce insanımıza insan olduğu için saygılı olmayı gerektirir.''
Prof. Dr. Bardakoğlu, kimsenin din kurumu üzerinden siyaset
yapmamasını isteyerek, ''Biz hem Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan,
hem de camiden siyaseti çıkarmaya veya siyaseti bu kurumlara
bulaştırmamaya sonuna kadar kararlıyız'' dedi. Bardakoğlu,
''Laiklik ve çağdaşlık yanlış işler yapanların, kanunun veya kamu
vicdanının beklediği özeni göstermeyenlerin sığınağı olmasın, veya
laiklik ve çağdaşlık yıpratmak istediğimiz kurumları itham
edeceğimiz ucuz kavramlar değerler olarak gündeme getirilmesin''
dedi. -KURAN KURSLARININ DENETİMİ- Kuran kurslarının denetiminde
gereken titizliği hep gösterdiklerini ifade eden Bardakoğlu, 2004
yılında kuran kurslarında Milli Eğitim Bakanlığı'nın 6 bin 436,
başkanlığının ise 18 bin 146 denetim yaptığını, 2005 yılı temmuz
ayına kadar ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın 5 bin 29, başkanlığının
da 14 bin 167 denetim gerçekleştirdiğini bildirdi. Bardakoğlu,
''Hem kuran kurslarını, hem denetimini savunmalıyız'' dedi.
Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, gerek kurumda çalışanların maaşlarının
düşük olması, gerek din görevlilerinin ilahiyat dışında kariyer
yapmak istemeleri, gerekse de diğer kurumların ihtiyaçları
nedeniyle, diğer kurumlara geçiş taleplerinin artırdığını belirtti.
2005 yılının temmuz ayına kadar, 2 bin 146 personellerinin diğer
kurumlara geçiş için izin istediğini, ancak bunlardan 122'sine izin
verdiklerini kaydeden Bardakoğlu, diğer kurumlara geçişi
zorlaştırdıklarını, adeta bu yönde ''kapıyı kapattıklarını''
söyledi. -HAC- Ali Bardakoğlu, bu yıl haca gitmek için 304 bin
kişinin başvurduğunu, ancak kura ile 70 bin kişinin haca gitmeye
hak kazandığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ticaret
yapma, hacdan para kazanma gibi durumlarının söz konusu olmadığını
ifade eden Prof.Dr. Bardakoğlu, amaçlarının, İslam dininin temel
ibadetlerinden biri olan hac ibadetinin sağlıklı, güvenli adabına
uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak olduğunu kaydetti.
Bardakoğlu, hacılara bu yıl verilecek hizmeti artırdıklarını ve bu
nedenle hac ücretlerinde 50 avroluk bir artış olacağını söyledi.
Bir gazetede yayınlanan, ''Arkadaşlara ücretsiz hac'' haberinin de
doğru olmadığını vurgulayan Bardakoğlu, 2003'ten bu yana, kendisi
de dahil hacca giden herkesten ücretini tahsil ettiklerini
kaydetti. Bardakoğlu, ''Hacılarımızın parası ile hiç kimseye
ikramda bulunamayız'' dedi. -SORULAR- Diyanet İşleri Başkanı
Prof.Dr. Bardakoğlu, ''ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili ile
dün yapılan görüşme'' ile ilgili bir soru üzerine, kendisinin
toplantıda olması nedeniyle, yetkili ile Diyanet İşleri Başkan
Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Görmez'in görüştüğünü söyledi. Görmez de
dün, ABD Dışişleri Bakan Yardımcı Vekili ile görüştüğünü ve
yetkilinin kendilerinden somut bir talepte bulunmadığını söyledi.
Yetkilinin, Türkiyeli din görevlilerinin yurtdışında çok iyi din
hizmeti sunduklarını, bulundukları ülkelerde bir barış elçisi
olarak çalıştıklarını söylediğini belirten Görmez, ''Biz de, talep
olduğu zaman yurtdışına din görevlisi gönderdiğimizi söyledik''
dedi. Bardakoğlu, başka bir soru üzerine, İslam'la terör arasında
sıkı bir bağ kurulduğu için Almanya, Hollanda, Fransa'nın;
Türkiye'den din görevlisi gönderilmesi yerine, kendilerinin
yetiştirdiği din görevlileri ile din hizmeti verilmesini
istediklerini kaydetti. Ancak, bu ülkelerin son dönemde tekrar din
görevlisi istemeye başladıklarını belirten Bardakoğlu, yurtdışına
gönderdikleri din görevlilerinin iyi derecede yabancı dil bilmesini
sağladıklarını bildirdi.