Bakandan otomotiv sektörüne müjde
Abone olEkonomide güzel haberler gelmeye devma ediyor. Otomotiv sektöründe iki önemli gelişmeyi bakan Ergün duyurdu.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Hyundai, i20
üretimini tamamen buraya getirmek istiyor. Hindistan'da da i20
üretiyordu ama Hindistan'daki mühendislik ve işçilikle Türkiye'deki
mühendislik ve işçilik aynı olmadığı için tamamını buraya getirmek
istiyor'' dedi.
Sektördeki gelişmelerle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan
Bakan Ergün, Türkiye'deki otomotiv üreticilerinin de İran'daki
pazarın farkında olduklarını belirterek, İran'ın otomotiv iç
pazarının Türkiye'nin otomotiv pazarından bugün itibariyle daha
canlı ve geniş olduğunu kaydetti.
Ergün, bunun için Türkiye'deki otomotiv yan sanayi ile ana
sanayiden bazı firmaların İran'daki otomotiv sektörü ile bazı
temaslarda bulunmak istediklerini ifade ederek şöyle devam
etti:
''Zannedersem yakında bazı ziyaretler olacak. Onlardan buraya,
bizim sanayicilerden oraya bir takım ziyaretler olacak. İran,
otomotiv sektöründe Türkiye'nin ana ve yan sanayide üretim gücünü
bildiği için Türk otomotiv sektörü ile bir iş birliği arayışı
içinde. İran'daki otomotiv sektörüne ilgi duyan otomotiv
firmalarından birisi TOFAŞ. İran'a bir ziyaret yapmayı
planlıyorlar. Bu aşama şu anda karşılıklı neler yapılacağını görme
safhasıdır. Çok ilerlemiş bir nokta değildir. Bizim sektörümüz
İran'ın potansiyelini görmek isteyecektir. Onların firmalarının
gücünü görmek isteyecektir. Orada yatırım yapılabilir mi yapılamaz
mı? Yapılırsa nasıl bir adım atmak lazım? Onu görmek isteyecektir.
Bugünkü geldiğimiz safha bu. Henüz orada bir yatırım planlandı,
burada bir yatırım planlandı safhasında değiliz henüz'' diye
konuştu.
İki ülke firmaların iş birliği zemini yakalamaları durumunda, o iş
birliği zeminini elbette genişleteceklerini vurgulayan Ergün,
İranlıların, şu anda ''Türkiye'deki otomotiv yan sanayi ve ana
sanayiyle acaba hangi düzeyde bir iş birliği yapabiliriz?''
Buradaki üretim gücünden, kapasitesinden nasıl istifade edebiliriz?
Diye bir düşünceleri olduğunu anlattı.
Bakan Ergün, kendilerinin de o düşüncülerine Türk özel sektörününde
sıcak bakacağını ve kendilerinin firmalarıyla ilişki içerisinde
olabileceğini söylediklerini aktararak, her iki ülke firmaları
arasında bu temasların devam edeceğini bildirdi.
Bugün itibariyle her iki ülke firmalarının ortak bir marka
oluşturulmasının söz konusu olmadığına işaret eden Ergün, bu
girişimlerin firmalar düzeyinde yürütülen bir çalışma olduğunu,
Türk otomotiv yan sanayisi ile ana sanayisindeki bazı firmaların,
İranlı firmalarla bir çalışma yürüttüklerini ifade etti.
Ergün, bu görüşmeler ve teknik çalışmalar sonucunda her iki ülke
otomotiv firmalarında ortak bir markaya dönüşme, ortak bir üretime
dönüşme istidadı olursa bu istikamette de bir ilerleme
sağlanabileceğini anlattı.
Türkiye'nin ve İran'ın otomotiv pazarının son derece geniş ve daha
geniş bir pazara hitap etme imkanları olduğuna değinen Ergün,
firmaların bunu görmeleri durumunda gereken adımları atacaklarını
söyledi.
Nihat Ergün, kendilerinin bölgemdeki bütün ekonomik aktiviteleri ve
iş birliklerini desteklediklerini dile getirerek, bölgede barışın
sağlanması, bölgesel huzurun gelişmesi ve güçlenmesinin, karşılıklı
ülkeler arasında ekonomik ilişkilerin gelişip güçlenmesine bağlı
olduğunu anlattı.
CHERY VE SAMAND YATIRIMI...
Chery'nin de, Samand'ın da Türkiye'de otomotiv sektöründe bir
yatırım düşündüklerini kendilerine ifade ettiklerini anımsatan
Ergün, ama bu konunun henüz düşünce safhasının ötesine geçemediğini
bildirdi.
Ergün, Chery'nin de, Samand'ın da önlerine somut olarak bir proje
koyamadıklarına işaret ederek, ancak Türkiye'de yatırım yapma
isteklerinin, Türkiye'nin pazarlara yakınlığının ve Türkiye'de
kusursuz otomobil üretim konusundaki birikimin herkese cazip
geldiğini gösterdiğini kaydetti.
Chery'nin ve Samand'ın henüz Türkiye'nin hitap ettiği pazarlara
hitap edecek nitelikte bir ürün sergilemesinin biraz zor
göründüğüne değinen Ergün, ancak bu iki markanın Türkiye'de yatırım
yapmaları durumunda markalarının da kalitesine katkı sağlamış
olacaklarını anlattı.
Ergün, Türkiye'de yapılan üretimin bütün markalar için dünyada ayrı
bir önemi ve değeri olduğunu vurgulayarak, Onların da (Chery ve
Samand) markalarına bu vesileyle katkı sağlamayı düşündüklerini
belirtti.
Bakan Ergün, Türkiye'de otomotiv sektöründe iç tüketimin
canlandığını, otomotiv sektöründeki üretime en önemli katkıyı yapan
noktanın iç tüketimdeki ilerleme olduğunu ifade ederek, Türkiye'de
otomotiv sektörünün ana ve yan sanayisiyle en güçlü sektörlerden
birisi olduğunu, artık Türkiye'nin tasarım Ar-Ge, inovasyon
konusunda da büyük mesafeler aldığını dile getirdi.
''OTOMOTİVDE İÇ PAZAR, 5-10 YIL İÇİNDE 1 MİLYON ADETLERİ
BULUR''
''Onun için biz Türkiye'deki sanayiciye diyoruz ki, artık
Türkiye'nin otomotivde bir marka oluşturma vakti gelmiştir. Bunun
için alt yapı ve Türkiye'nin potansiyeli müsaittir'' diyen Ergün,
şunları kaydetti:
''İç pazarda Türkiye önümüzdeki 5-10 yıl içinde yılda bir milyondan
fazla otomobil tüketen bir noktaya gelmiş olacaktır. Sadece iç
pazarımız yılda 1 milyonluk iç pazarı eritebilecek bir noktaya
doğru gidiyor. Çünkü otomobil sahibi olma arzusu Türkiye'de çok
yüksektir. Genç bir nüfusa sahibiz bu insanlar ilk önce bir
otomobil sahibi olmak istiyorlar. Bu da iç pazarı genişleten bir
unsur. Türkiye'de orta gelir düzeyine transfer olan insan sayısı
her geçen gün artıyor. Bu insanların da ilk sahip olmak istedikleri
şey otomobil olacaktır. Bu nedenle Türkiye'de otomotiv sektörünün
geleceği çok parlak.
Bizim ister yan sanayide ister ana sanayi de sanayicilerimiz artık
bir marka oluşturmanın ve o markanın iç ve dış pazarda yer
bulabileceğinin farkında olmaları lazım. Biz de bunu sürekli onlara
empoze ediyoruz. Artık gayret edin, Türkiye'de hem makro ekonomik
dengeler yerli yerine oturmuştur. Hem de siyasi istikrar ve güven
ortamı pekişmiştir. Türkiye ekonomisi ciddi manada gelişmiştir.
Otomotiv sektöründe üretim gücümüz. kabiliyetimiz ortadır. Bütün
bunlar markalaşma için herkesten daha avantajlı bir noktada
olduğumuzu bize gösteriyor.''
''HYUNDAI i20 ÜRETİMİNİ TAMAMEN TÜRKİYE'YE GETİRMEK
İSTİYOR''
İran'ın Samand marka otomobil ürettiğine ve kendi iç pazarında çok
da sattığına değinen Ergün, ama İran'ın bir otomobili markalaştırma
potansiyeli ile Türkiye'nin bir otomobili markalaştırma
potansiyelinin aynı olmadığını belirtti.
Ergün, Türkiye'nin bir otomobili markalaştırma potansiyelinin çok
daha yüksek olduğunu, Türkiye'nin çok daha fazla dünyaya açık bir
ülke konumunda bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Türkiye'de üretilen hiç bir otomobil geri çağrılmadı. Markalar
burada üretiliyor. O markaların burada ürettiği otomobiller geri
çağrılmıyor. Ama aynı markanın başka ülkelerde üretilen bir
otomobili geri çağrılıyor. Niye çünkü buradaki mühendislik ve
işçilikle oradaki mühendislik aynı değil.
Mesela Hyundai i20'yi tamamen buraya getirmek istiyor. Bir bölümünü
buraya getirmişti. Hindistan'da da i20 üretiyordu ama
Hindistan'daki mühendislik ve işçilikle Türkiye'deki mühendislik ve
işçilik aynı olmadığı için tamamını buraya getirmek istiyor.
Müşteri onu istiyor. Müşteri de onu isteyince yatırımın merkezi de
burası oluyor doğal olarak.''
İRAN'LA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
KURULMASI..
Bakan Ergün, İran'la ortak Organize Sanayi Bölgesi kurulması ile
ilgili teknik çalışmaların da yapıldığına işaret ederek, her iki
ülkenin teknik heyetleri bir çalışma yaptığını, ve her iki ülke
başbakanlıklarına bu konudaki teknik çalışmaların sunulduğunu
bildirdi.
Şimdi konunun siyasi karar verme noktasında olduğunu bildiren
Ergün, 4-5 noktada bu etüdlerin yapıldığını, bu bölgelerin Iğdır
bölgesi, Van Kapıköy, Hakkari Esendere, Doğu Beyazıt Gürbulak sınır
kapısının olduğunu anımsattı.
Ergün, bu noktalardan bir tanesine karar verileceğini ifade ederek,
''Bu proje gerçekleştiği zaman komşu ülkelerden dahil olanlar
olabilir. Azerbaycan, Gürcistan dahil olabilir. Türkiye Ermenistan
ilişkileri normal düzeye geldiği zaman Ermenistan bile dahil
olabilir. Bu bölgesel barışa da çok katkı sağlayacak olan bir
proje. Belki Irak daha sonraki dönemde dahil olabilir. Irak'la
ayrıca daha sonra böyle bir çalışma yapılabilir. Türkiye Irak
sınırında da böyle bir çalışma yapılabilir. Böyle bir çalışma
bölgedeki bütün ülkelerin ilgisini çeker. D8 ülkeleri de böyle
avantajlı bir bölgede üretim yapmak ve oradan dünyaya açılmak
isteyebilirler. Onu da D8 ülkeleriyle yaptığımız toplantıda dile
getireceğiz'' diye konuştu.