Bahçeli’den sert balyoz açıklaması
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay’ın Balyoz Davası kararına ilişkin, “Partimiz, sahte ve üretilmiş delilerle çalkalanan, savunma ha...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay’ın Balyoz Davası
kararına ilişkin, “Partimiz, sahte ve üretilmiş delilerle
çalkalanan, savunma hakkını ihlal eden birçok iddiayla baştan
lekelenen ve kirlenen Balyoz Güvenlik Hareket Planı Davası’nın
Yargıtay safhasında doğru, meşru ve makul bir karar çıkmadığına
yürekten inanmaktadır” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay’ın Balyoz kararıyla
ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. İstanbul 10. Ağır Ceza
Mahkemesi’nde görülen Balyoz Güvenlik Hareket Planı Davası’nın 21
Eylül 2012 tarihinde sonuçlandığını kaydeden Bahçeli, “Bu çerçevede
çok düşündürücü ve vicdanen çok yaralayıcı bir tablo ortaya
çıkmıştır. Söz konusu mahkeme, haklı-haksız, doğru-yanlış,
suçlu-suçsuz ayrımını isabetle yapmadan yargılamaya konu olan
kişilerin önemli bir bölümüne bol keseden ceza vermiş ve adaletin
ruhunu ağır derecede incitmiştir” dedi.
“İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan başta olmak üzere,
terörle mücadelede eşsiz kahramanlık ve başarılar gösteren saygın
isimlere yargı kanalıyla uygulanan karartma kampanyasının ve
darbeci suçlamasının hukukun objektifliğine hasar verdiği de
ortadadır” diyen Bahçeli, “Bu itibarla İstanbul 10. Ağır Ceza
Mahkemesi’nin kararları tartışmaya ve sorgulanmaya açık olmakla
birlikte, inandırıcılığı ve milli vicdanlardaki karşılığı hemen
hemen yok hükmündedir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin adı geçen
mahkemenin kararına yönelik ilk tepki ve değerlendirmesi 21 Eylül
2012 tarihli yazılı basın açıklamasıyla yapılmış olup her yönüyle
kamuoyunun bilgisine sunulmuştur” dedi.
MHP Lideri Bahçeli, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli
kararını 7 Ocak 2013 tarihinde açıkladığını hatırlatarak, “Bu
aşamadan sonra sırayı Yargıtay aşaması almıştır. Nihayetinde
Yargıtay 9. Ceza Dairesi yapılan müracaatları değerlendirmiş ve
ulaştığı kararları bugün itibariyle açıklamıştır. Bu kapsamda
aralarında İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan’ın da yer
aldığı 237 kişinin cezaları onamakla kalmayıp; haksızlık,
hukuksuzluk ve adaletsizlik de teyit edilmiştir. Ayrıca Yargıtay 9.
Ceza Dairesi, 88 kişinin mahkumiyet kararını bozmuş, daha önce
verilen beraat kararlarını onaylamıştır. Baskı, telkin ve
yönlendirme altında verilen mahkeme kararlarının Yargıtay nezdinde
düzeltilmemesi milletimiz adına büyük bir kayıp ve handikaptır.
Gerçek suçlular, bölücü hainler, yolsuzluğa batanlar ve çeteler her
yeri kaplamışken siyasi dürtü ve emellerle hareket eden yargının
TSK’dan intikam almak için sıraya giren fırsatçılara destek vermesi
tarifi olmayan bir yanlıştır. Saldırganlar, eli kanlı caniler
dışarıda rahat rahat gezerken, mesela Sayın Engin Alan’ın 18 yıllık
cezasının onanmasını hiç kimse izah edemeyecek ve bu rövanşist
muameleyi hiç kimse unutamayacaktır” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN ADİL, HERKESİN HAKKINI GÖZETEN HUKUK ZİHNİYETİNE
İHTİYACI VAR”
“Her ne hikmetse milli ve manevi değerlere yönelik hakaretlere,
Türk’lüğe yapılan saldırılara, hayat ve varlık haklarımıza karşı
işlenen rezil suçlara hukuk sessiz, hukuk insanları hareketsizdir”
diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
“İktidarın gölge ve güdümünde kalmış vicdanlarıyla sözde darbe
davalarını Türk askeriyle hesaplaşmaya çevirenler, aldıkları
talimatla cezaevlerini masumlarla dolduranlar elbette bu vebalin
altından kalkamayacaklardır. Ayrıca iktidarın dayatma ve
tavsiyelerine müsait hale gelen bir yargı anlayışıyla milli birlik
ve huzurun sağlanması, sosyal barış ve uyumun korunması
düşünülemeyecektir. Başbakan Erdoğan’ın 30 Eylül 2013 tarihinde
ilan ettiği PKK paketinden kısa bir süre sonra, ömrünü terörün
bitirilmesine adayan değerli komutanlara verilen cezaların
onaylanması çok manidar bir rastlantı olarak da not edilmelidir.
Bundan sonra, bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş hukuk
anlayışının milletimizin hayrına kararlar veremeyeceği, güven ve
itimada layık olamayacağı kuşkusuzdur. Milliyetçi Hareket Partisi
tarafsız, adil, ahlaklı ve herkesin hakkını gözeten, herkese eşit
mesafede bulunan bir hukuk zihniyetine hem hasret duymakta hem de
saygı göstermektedir. Türkiye’nin en acil ihtiyaçlarından birisi de
budur. Partimiz sahte ve üretilmiş delilerle çalkalanan, savunma
hakkını ihlal eden birçok iddiayla baştan lekelenen ve kirlenen
Balyoz Güvenlik Hareket Planı Davası’nın Yargıtay safhasında doğru,
meşru ve makul bir karar çıkmadığına yürekten inanmaktadır.”