Babasının yerini tutuyormuş!
Abone olHıncal Uluç ile Ece Gürsel sevgili mi, yoksa sade bir arkadaşlık mı var aralarında? Ece'ye göre, mutlu görünen çift birbirine sarılmamış bile..
Hıncal Uluç'un 21 yaşındaki sevgilisi Ece Gürsel, Kelebek'te
bugün çıkan röportajında, "Babamda görmediklerimi o tamamlıyor"
diyor.
Hıncal Uluç'la henüz sarılmadıklarını da ifade eden Gürsel, "Her
yerde Hıncal'ın sevgilisi yazılıyor oysa aramızda aşk muhabbeti
olmadı. Hıncal'ın bana kazandırdığı çok büyük artılar var, kendimi
Paris'te bir üniversiteyi kazanmış gibi hissediyorum. Babam yaşça
Hıncal'dan küçük. Babamdan görmediğim o duygu kopukluğunu Hıncal
tamamlıyor. İşte o yüzden başka gözle bakamıyorum" diyor.
İşte olay sözler ve işte Ece-Hıncal aşkının perde arkası:
Herkes onların aşkını konuşuyor ama 21 yaşındaki Ece Gürsel, ‘Bizim
aramızda hiçbir zaman sevgi ya da aşk muhabbeti olmadı. Biz,
yemeğe, tiyatroya giden, sohbet etmekten çok büyük keyif alan iki
dostuz’ diyor. Ardından ekliyor: ‘Yaşadıklarımıza bir ad
koyulacaksa, ‘Evet, flört ediyoruz’ diyebiliriz.’
İki yıl önce tanıştığımızda, basketbolcu Zaza ile evlilik planları
yapıyordun. Neden ayrıldınız?
Zaza ile hem çok güzel hem de çok kötü dört yıl geçirdik. Benim
için ne kadar zor bir ilişki olursa olsun, ona karşı hálá çok büyük
bir saygım var. Ve bu saygım da hiçbir zaman bitmeyecek. O, benim
ilk ve tek aşkımdı. Çok sevdim fakat birbirimizi tükettiğimiz için
bu ilişkiyi yürütmeye gücümüz kalmamıştı. Ve beş ay önce ayrıldık.
Ayrılırken ne yazık ki dost kalmayı başaramadık.
- Hıncal Uluç’la nasıl tanıştınız?
Koreograf Uğurkan Erez’in, Ertekin’in yerinde verdiği yılbaşı
partisine gittim. O gece Hıncal’ın dikkatini çekmişim. Çünkü
kocaman bir şapkayla katılmıştım davete! Ertesi gün Ertekin Bey
cafenin halkla ilişkilerini yapıp yapamayacağımı sordu. Ben de
konuşmak üzere cafeye gittim. Baktım, Hıncal da orada. Tanıştık.
Bana, ‘Boxer dergisi için çekim yapmak ister misin’ diye sordu.
Röportajı da kendisinin yapacağını söyledi. Dört, beş günlük bir
kamp süresi geçirdik. Defilelerimi izledi, birlikte tiyatroya,
sinemaya gittik, yemek yedik. Bu zaman içinde de röportaj
yaptı.
- Belli ki kamp süresi bir bahane.
Sanırım... 21 yaşındayım ama yaşımdan çok daha olgun birisiyim. Çok
kitap okurum, sinemaya, tiyatroya giderim. Ailem, bazı değer
yargıları benim için çok önemlidir. Bütün bu özelliklerim onun çok
hoşuna gitmiş. Benimle her konuda konuşabildiğini söylüyor. Bir de
bana, ‘Neden mesleki anlamda olman gereken yerde değilsin?’
demişti.
- Yani, ‘Aman bu kız müthiş! Olması gereken yerde değil. Onun
elinden tutayım’ durumu mu var?
Hayır. O bir hayır kurumu değil ki elimden tutsun! Mesela manken
Nihan Akkuş’la da röportaj yaptı ama onunla hiçbir yerde
görülmedi.
Bana prenses gibi davranıyor
- Neler oluyor peki aranızda?
Biz, çok iyi iki arkadaşız. Bana kazandırdığı çok güzel artılar var
ama ortada bir ilişki yok. Gazeteleri okuyunca şaşırıyorum. Her
yerde ‘Hıncal Uluç’un sevgilisi’ yazılıyor. Aramızda ‘sevgili’ diye
yazılmasını gerektirecek bir şey yok ki! Bizim aramızda hiçbir
zaman sevgi ya da aşk muhabbeti olmadı. Biz, yemeğe, tiyatroya
giden, sohbet etmekten çok büyük keyif alan iki dostuz.
- ‘İlk adımı atarım, beklerim’ diyor Hıncal Bey. O elini tuttu, sen
de çekmedin... Yani karşılık verdin?
Kendisiyle bir şey konuşuyorduk, o sırada elimi tuttu. Ben de
çekmedim. Medeni insanlarız, niye çekeyim ki? Herhalde elimi
çekmeyişimi, attığım bir adım olarak algılamış olabilir.
- Huzur bulmanın dışında mutlaka seni etkileyen başka özellikleri
vardır ki, Hıncal Bey’in yanındasın.
Beni her konuda eğitiyor, hem de ‘Senin hiçbir şeye ihtiyacın yok’
demesine rağmen. Çok kibar ve nazik birisi. Ben, nezakete çok önem
veririm. Yani yanımdaki erkeğin arabadan önce inip kapımı
açmasından, paltomu giyerken yardımcı olmasından hoşlanırım. İşte
Hıncal böyle birisi! Bana prenses gibi davranıyor. Diğer ilişkimden
dolayı bozuk olan psikolojimi düzeltti. Kimse kimseyle bir ay
içinde deliler gibi bir aşk yaşayamaz. Bizim de aramızda aşk
yok!
- Dostluğunuz ileriki tarihlerde aşka dönüşebilir mi?
Zaza ile dostluktan aşka dönüşen bir ilişkimiz oldu. Hıncal,
hayatımdaki ikinci erkek. Yarın ne gösterir onu bilemem. Tabii ki
sevgili olma ya da birbirimize aşık olma ihtimalimiz de var. Ama şu
an aşk anlamında ona karşı bir şey hissetmeye şartlı değilim. Yeni
bir ilişkiden çıktım, çok üzüldüm, çok yıprandım. O da bunun
bilincinde. Zaten kendisi de benim yaşadığım gibi zor bir ilişkiden
çıkmış. En güzeli ilişkimizin böyle dostluk çerçevesinde
olması.
21’inci yüzyıl genci değilim
- Duygularını sorguluyor musun?
‘Acaba ben aşık mıyım’ diye sorgulamadım kendimi. Hıncal’ın da bu
anlamda bir adımı yok. Eğer bana bir gün açılırsa, bana aşık
olduğunu söylerse, o zaman ne olur bilemem. Ama dediğim gibi ‘Asla
olmayacak’ diye bir şey diyemem.
- Flört ediyorsunuz o zaman.
Yaşadıklarımıza bir ad koyulacaksa, ‘Flört ediyoruz’ diyebiliriz.
İş sadece cinsellik demek değil. Günümüz gençliği ilişkilerini
cinselliğe endeksli yaşıyor. Kendisi de demiş, ’Tak fişi bitir
işi.’ Ben yapı olarak biraz eski aşkları seviyorum. Kesinlikle
21’inci yüzyıl genci değilim.
- Sıcak temaslarınız var mı, el ele tutuşmak, sarılmak gibi.
Sevgili değiliz ki el ele gezelim. Henüz sarılmadık da... Elimi
tutuyor, o sırada bir sıcaklık yaşıyoruz.
- ‘Sevgili olma ihtimalimiz var’ dedin. Peki aradaki 44 yaş, bir
kez daha düşünmene neden oluyor mu?
Aramızdaki yaş farkını, ben beynimle kapattım. O da karşısında 21
yaşında birisi varmış gibi davranmıyor. Bakın, ben Hıncal’dan çok
hoşlandım. Keyif adamı, çok dolu birisi. İnanın kendimi Paris’te
bir üniversiteyi kazanmış gibi hissediyorum. Çünkü her dakika bir
şeyler öğretiyor sana.
- Senin için ‘reklam yapıyor’ da deniliyor.
İnsanların ağzı torba değil ki büzesin! Her şeyi zaman gösterecek.
Gündeme gelmek için Hıncal’ı bulayım gibi bir derdim olmadı. Ben
kadere inanırım. Niye onu ya da çevresini basamak olarak kullanayım
ki! Ayrıca Hıncal bunu anlamayacak birisi mi? Ayrıca benimle bir
hafta gezdi, baktı, analiz yaptı. Ben de tartıyorum bazı şeyleri.
Kısa yoldan bir yerlere gelmek isteseydim, bunu çoktan yapardım.
Zaza ile ilişkim bittikten sonra çok arayan oldu. Hepsinin suratına
kapattım.
Babam bana karışmaz
- Baban yaş olarak küçük mü Hıncal Bey’den?
Küçük.
- Çıkan haberler karşısında ne söyledi sana?
Kendisi Azerbaycan’da, İnternette okumuş. ‘Doğru mu’ diye sordu.
Ben de doğru olduğunu ama bir problem olmadığını, keyifli ve mutlu
olduğumu söyledim. Bizim ailede kimse, kimseye karışmaz. Annem de
bir şey söylemiyor. Sadece aşk yaşamaya psikolojimin müsait
olmadığını söylüyor. Ayrıca annem Hıncal’ı tanıdı. ‘Keyifli, kadına
kadın olduğunu hissettiren birisi’ olduğunu söyledi. Ben yıllardır
kadın olduğumu unutmuştum açıkçası. O bana hatırlattı.
Aramızda bir alışveriş var
- Babanla ilişkilerin nasıl?
Annem ile babam yıllar önce boşandı. Babam işi dolayısıyla sürekli
gezer. Dolayısıyla ayrı ve kopuk yaşadık. Dertleşemezdik. Hep
telefonla ya da yılda iki- üç defa görüşürdük.
- Hıncal Bey, senin için bir baba modeli olabilir mi?
Babamdan görmediğim şeyleri tamamlıyor olabilir. Babamdan
alamadığım akılları ondan alıyorum. Bana ‘Şunu yap, bunu yapma’
diyebiliyor. Babamla böyle bir şey yaşamadım. Babalık yapmaya
fırsatı olmadı diyelim. Babamdan göremediğim o duygu kopukluğunu
evet Hıncal tamamlıyor. İşte o yüzden başka bir gözle bakamıyorum
kendisine şu anda! Hislerimin ne olduğunu tartıyorum. Hiç ihtiyacı
olmamasına rağmen belki ben de ona bir canlılık veriyorumdur.
Aramızda böyle bir alışveriş var işte!
Ben yoruluyorum o yorulmuyor
- Herkes ‘Babası, dedesi yaşındaki adam’ diyor. Aranızdaki yaş
farkını ve seks hayatınızı sorguluyor. Bütün bunlar seni nasıl
etkiliyor?
Dedelerim Hıncal’dan büyük! Bunlar tuhaf şeyler. Michael Douglas
ile Catherine Zeta Jones’un çocukları bile var ve ne kadar
mutlular, değil mi? Sonuç olarak bütün bu konuşmalar beni rahatsız
etmiyor. İsteyen, istediğini söylesin! Ayrıca bir şey söyleyeyim
mi, karşımdaki insan benden daha genç! Ben yoruluyorum, o yorulmak
nedir bilmiyor. Bazen ben ona ayak uydurmakta zorlanıyorum.
CİNSELLİK ŞART DEĞİL
- Bu birliktelik sana itibar kazandırdı mı Ece?
Gerçek Ece Gürsel’i Hıncal’la tanıdı insanlar. Açıkçası bu beni
mutlu ediyor. Çünkü bugüne kadar kendimi ifade edememiştim.
- Eğer dostluk aşka dönüşürse, evlilik olabilir mi?
Şu anda evliliği düşünen birisi değilim. Zaman geçsin, bizim
dostluğumuz çok farklı boyutlara gelirse, evlilik neden olmasın,
olur tabii ki! Ben de yuva kurmak isterim. Aradaki yaş farkına
bakmam.
- Aşkın olduğu yerde seks vazgeçilmez bir unsurdur. Peki cinsellik
hakkında ne söyleyeceksin?
‘Yarın aşk yaşarsam, cinsellik nasıl olur?’ boyutunda hiçbir zaman
bakmadım olaya. Ayrıca cinsellik şart değil.
- Olur mu canım, cinsellik de çok önemli!
O gözle, yani sevişmek anlamında bakmıyorum ki şu an olaya! Genç,
yakışıklı birisini gördüğüm zaman da bu gözle bakamam ben. Önce
psikolojimi düzeltmem gerek. Birisini çok sevdim, ondan vazgeçene
kadar uzun bir dönem geçirdim. Hıncal benim şu an psikoloğum
gibi.
Röportaj: Sema Denker
Kaynak: Kelebek