Sen yazı yazmayı bırak!
Evine git yemek yap!
Annene yardım et!
Senin ne işin olur yazıyla!
Okumayı nerde öğrendin!
Kızım yazı yazmak senin işin değil!
Hadi Bey'e buradan çağrı, seni yazarlıktan
alsın!
Süleyman Bey'in yazılarından ilham al!
Biz ne düşünüyorsak onları yaz!
Benim yazımı beğenmeyen okuyucuların yorumları...
(Beğenmiyorsan valla okuma, sen okumuyorsun diye karalar
bağlayacak değilim!)
Bir de twitter'da ne yazsam gözdağı veren bir zat var!
Bürokrat, mevkisi iyi, oradan bana "yazılarına dikkat et" mesajı
veriyor :)
Bak işini engellerim mesajı!
Bir şey yapabileceğinden değil, maksat onun düşündüklerinin tersini
yazma yani!
Halbu ki girip okumasa!
Nasıl da kolaylaşacak işimiz!
Neyim ben yahu!
Garson mu?
Siparişle mi çalışıyorum!
Bak kardeşim!
Hayatımda bir kez olsun istediğim tepkiyi versinler diye
kimsenin yüzüne gülmedim!
Yani senin anlayacağın tabirle, hayatım boyunca hiç yalakalık
yapmadım!
Birisi bana istediğimi verecek diye yanına yanaşmadım!
Birisi bana iş verecek diye "kapısında" sabahlamadım!
Hayatım boyunca bir tek kuruş haram lokma geçmedi
boğazımdan!
Bir insanın isminin başına eklenecek en kötü sıfatın hırsızlık
olduğuna inandım!
Daha kötü bir kelimeyi bilmiyorum!
Sen şimdi kalkmış bana hırsız ol diyorsun!
Düşüncelerini yazma diyorsun!
Beni mutlu edecek şeyler yap diyorsun!
"Sen bizi mutlu et, biz de seni mutlu edelim"
diyorsun!
"Bak sana iş kapıları açarım" twitleri
sıralıyorsun!
Kusura bakma!
Hayatım boyunca birileri sırtımı sıvazlasın diye hoşlanmadığım
hiçbir şeyi yapmadım ben!
Öyle koltuk üzerinde duran süs minderlerinden, kapıya pencereye
asılı kenar süslerinden olamam!
Yemekte birileriyle başka başka konuşup, bilgisayar başına
oturunca tam tersini yazamam!
Ve sana bir şey söyleyeyim mi!
Bir şeyden de bir kimseden de korkmam!
Bana attığın, aynı klavyeden yazıldığı besbelli o aptal, tehdit
dolu maillerin beni korkutmasını bekleme sakın!
Bırak onu, kapıma gelip kafama siyah dayasan ben bildiğimden
caymam!!!