Aylin Kotil'in ayakları 2 numara büyümüş!

.

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com



Aylin Kotil tam 8 gündür yürüyor. Bugün akşam itibari ile 198.5 kilometreyi tamamladı. Yola çıkmadan iki gün önce bana "Ankara'ya geliyorum ama yürüyerek" diye bir mesaj atmıştı.

"Neredeyse inanacağım, bu kadar saf olamam herhalde :)" yazdım gönderdim. Meğer doğruymuş.

Sadece çok güzel bir kadın değil Aylin Kotil. Aynı zamanda hukukun, adaletin, ezilenin yanında durabilecek kadar vicdanlı ve bütün toplumun hakkını aramak için 454 kilometreyi adımlayabilecek kadar da gözü kara.

Deli bir yanı olduğunu kabul ediyor Aylin Kotil. "Yerimde durmayı, yerimde saymayı sevmem diyor." Çok destekçisi var ama en büyük destekçisi, işinden vakit bulduğunda onun bulunduğu yere gelip onunla yürüyen sevgili eşi.

İnanılmaz bir desteği var diye anlatıyor eşinden aldığı desteği Aylin Kotil. Hem deli dolu ruhunun hem de eşinden aldığı desteğin verdiği hazla atıyor adımlarını. Onun sadece seçim barajının düşmesi için yürüdüğünü düşünmek yanlış olur. O hak mücadelesinden yana. Ve inanın bana, o kadar mutlu ki halinden, konuşurken sesi bile adım atıyor. Hiç şikayeti yok, ayak numarası 37'den 39'a çıkmış ama hiç problem etmiyor.

Nereden geliyor bu mücadeleci ruh, hep böylemiydiniz?

"Sus pus oturmak hoşuma gitmiyor. Benim bir anarşist ruhum var bu doğru. Benim en çok sevdiğim şey bilgilenmektir, her şeyi tüketebilirsin, yemeği, kıyafeti, ama bilgiyi tüketemezsin. İnsana hayattaki herşeyden bıkkınlık gelebilir ama bilgiden sıkılmazsın. Bilgilendikçe de akmak istiyor insan. Bunların hepsi birbirine bağlı aslında. Akmak da eyleme dönüşüyor. Aktif bir insanım, oturmayı sevmeyen, bir şeyleri paylaşmayı seven biriyim."

MHP, CHP, BBP ve BDP'den size destek veren vekiller oldu, AK Parti'den de gizli de olsa destek veren biri oldu mu yürüyüşünüze?

"Hayır AK Parti'den kimse destek vermedi."

Ankara sizi bekliyor, sanırım görkemli bir karşılama töreni hazırlıyorlar, ne düşünüyorsunuz?

"Valla şaşkınım. O kadar çok "Ankara'da seni bekliyoruz" twiti alıyorum ki ben de şaşırıyorum. İnanılmaz bir destek var. Hatta İstanbul'a ne zaman dönüyorsun, biz de burada karşılayağız seni" diyenler de var. İnsanların bu güzel tepkileri bana şunu düşündürüyor, biz birbirimiz ne kadar özlemişiz, sanki uzun zamandır sevdiğini arayp da bulamayan insanalr gibiyiz."

Yanınızda iki tane de gönüllü var bildiğim kadarıyla, onlar da Ankara'ya kadar yürüyecekler mi?

"Cem sonuna kadar gelecek ama Ecem işi dolayısıyla geri dönebilir. Bunun yanında adsız kahramanlar var, kuzenim Burhan şoförlüğümü yapıyor, bütün gün arkamdan geliyor. "Şoförün adı yok" diye şikayet ediyor. (Gülüyor) Yakın arkadaşım Gülşen gönüllü olarak asistanlığımı yapıyor. Onların işi çok sıkıcı aslında.

Ayağınız büyüdü mü?

"Yürüyüşe başladığım gün ayak numaram 37'ydi. Sonra 38 oldu, Yarın 39 numara ayakkabı giyeceğim. Günde 25 kilometreye yakın yürüyorum ve doğal olarak ayaklarım da şişiyor. Ama şikayetçi değilim, güzel bir amaç için ve güzl insanların desteğiyle yürüyorum.

Eşinizin size ne kadar destek olduğunu bütün ülke öğrendi, en büyük destekçiniz o mu?

"İnanılmaz bir desteği var. Haftasonu geldi benimle birlikte yürüdü ve dün akşam geri döndü. Onun desteğini hep hissediyorum."

Ankara'ya geldiğinizde meclise vereceğiniz manifestodan sonuç alınacağı konusunda umutlu olduğunuzu görebiliyoruz ama ya bir sonuç çıkmazsa?

"Bir sonuç alacağıma inanıyorum. İnsanların verdiği güzel tepkilerden dolayı ben bir sonuç alacağımıza inanıyorum. İnsanlar artık sesini yükseltti, bu sesin karşısında ben meclisin 3 maymunu oynamaya devam edeceğine inanmıyorum. Tek ses olmaya, tepki vermeye, tepki vermeyi öğrenmeye başladık. İşin güzel tarafı, şiddetsiz tepkiyi öğrendik. Bu çok kıymetli bir şey. Benim için de inanılmaz bir deneyim oldu. Bundan sonra ben hayatımı, bu yolun öncesindeki ve sonrasındaki Aylin diye ikiye ayıracağım sanırım. Daha da güzeli çok değerli insanlarla sosyal medyada buluştum. Bu değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek bir şey hakikaten. İnanılmaz bir sevgi ve destek görüyorum şu anda. O kadar özel ve güzel bir şey yaşıyorum ki bunu bir şeyle ölçemem."

Neden görsel medyada yer almadı bu yürüyüş?

"Gezi Parkı olaylarını neden görmedilerse bunu da o yüzden görmüyorlar, çok seslilik istemiyorlar, tek tip insan, tek tip toplum istiyorlar. Aykırı bir duruş istenmiyor, herkes ve her şey birilerinin istediği gibi yürüsün istiyorlar. Ama öyle değil artık, sosyal medya diye bir gerçek var, kafanızı kuma da gömseniz bu gerçekten kaçamazsınız."

Az da olsa sosyal medyada olumsuz tepki verenler var, ne düşünyürosunuz?

"Kimin ne düşündüğü hiç umurumda değil. Ben doğru bir şey yaptığımı düşünüyorum. Tek söyleyeceğim şey, benimle aynı şeyi düşünen insanlar bana destek versin ve seslendirmek istediklerini seslendirsinler."

Bu bir hafta içerisinde en çok ne etkiledi sizi?

"Beni en çok etkileyen, sosyal medyada insanların desteği. Bu kadarını beklemiyordum. İkincisi, yolda yürürken hiç ummadığım insanlardan "yanındayız, seninleyiz" tepkileri aldım. Yolda karşılaştığım hemen herkes benim için dua ediyor. Bu kadar insanın seçim barajından rahatsız olduğunu inanın ben bile tahmin etmiyordum. Ama o kadar çok insan rahatsızmış ki, bu benim tahmin ettiğimin çok üstünde. Niye bugüne kadar hiç ses çıkmamış çok merak ediyorum."