Ayıp derler, kendi düşen ağlamaz...

Hata yapmak biz insanlar içindir. Hayatımız boyunca birçok kez hata yaparız. Bazılarını istemeden, bazılarını ise sonunda olabilecek kötü şeyleri görmemize rağmen, bir anlık zevk uğruna yaparız.

Coşkun Karaca coskunk@internethaber.com

Hata yapmak biz insanlar içindir. Hayatımız boyunca birçok kez hata yaparız. Bazılarını istemeden, bazılarını ise sonunda olabilecek kötü şeyleri görmemize rağmen, bir anlık zevk uğruna yaparız. 

İkincisini ben asla tasvip etmesem de, bunu yapan insanların olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ben burada insanlar kurallara uymalıdır, efendime söyleyeyim uymazlarsa şöyle olur böyle olur şeklinde bir yazı yazmak istemedim. Çünkü bu tür yazıları zaten her fırsatta yazıyoruz. Kaldı ki, okuma yazma oranı bu denli düşük olan ülkemizde oturup köşe yazısı okuyan insanlara zaten bu tip temel şeylerden bahsetmeye gerekte yok. Benim burada sinirlerimi bozan durum biraz farklı, şöyle açıklayayım:

Kişi, bir anlık zevk uğruna sonu kötü bitebilecek bir eylemi gerçekleştiriyor ve sonunda hata yapmış oluyorsa, bunun cezasını çekmelidir. Madem ki bile isteye bunu yapmıştır, cezayı çekerken ağlayıp zırlamamalıdır. Dik durmasını bilmelidir. Başarılarının karşısında, ödülünü almaya çıkarken tereddüt etmeyen kişiler, keyfiyete bağlı yapmış oldukları hataları karşısında da adam gibi dik durmalıdır. Yahu bizim türkülerimizde bile bu durumdan bahsedilir. Örnek isterseniz: "Ayıp derler, kendi düşen ağlamaz"

Şimdi diyeceksiniz ki, insan hata yapınca pişman olmasın mı? Pişman olunca böyle davranması normal değil mi? Ama tekrar söylemek istiyorum. Bir anlık istemsiz hatalardan bahsetmiyorum. Sonucu tahmin edilerek yapılan ya da 1 değil, 2 değil tam 34 kez yapılan aynı hatadan bahsediyorum.

Sonucuna cezai olarak katlanırlar elbet ama yaptıkları sebebiyle başkalarına zarar verdiklerinde vicdan muhasebeleri ne olur onu bilemem!..

***

Toplumumuzda çok ciddi kavram kargaşası yaratan bir duruma değinmeden edemedim. Özellikle ergenlik çağındaki erkeklerin sohbetlerinde bu hata çok sık oluyor. Spor yapmak demek, vücut geliştirmek demek değildir! Vücut geliştirme sporu adı üzerinde spordur. Ancak spor yapmak sadece vücut geliştirmekmiş gibi tuhaf haller alabiliyor bazen bu durum.

Hele ki, gençlerde bir furyadır gidiyor. Aman kitap okumaya ayıracağım vakte 2 dambıl daha kaldırayım. Aman her gün gazete alıp ne yapacağım, onun yerinde para biriktirir protein tozu alırım.

Yahu tamam yapın, bir şey dediğim yokta. Vücut geliştirmeyle ilgisi olmayanları spor yapmayan, soğan erkeği gibi görme cehaletinden vazgeçin artık. Belki inanmayacaksınız ama ben yazayım yinede! Birazdan okuyacaklarınızda spor; atletizm, atıcılık, buz pateni, curling, dağcılık, dalgıçlık, kriket, lakros, oryantiring, rugby, rafting, sörf, su kayağı, slacklining, sepak takraw...

Sağlıcakla kalın...