Ayasofya,(Kutsal Bilgelik)

Cuma günleri Müslümanlara, pazar günleri Hristiyanlara açılıp ibadet edilir, diğer günlerde de müze olarak ziyaretçilere açılabilir, o zaman dünyanın tepkisini değil İNSANLIĞIN takdirini kazanırız.

Abdullah YILMAZ krmistanbul@gmail.com

Ayasofya’yı ibadete açtık çok şükür, artık daha da Müslüman olduk hatta ecdadın emanetine öylesine sahip çıktık ki yedi düvel gelse ne yazar.

Daha özgür olduğumuzu, İstanbullu ve İslam’ın fethi ifadelerini görünce

Allah’ım biz 1453 de bu şehri almamış mıydık, Ayasofya’da buna dahil değil miydi demek geldi içimden

Bu psikolojiyi anlamakda zorlanıyorum doğrusu

Ayasofya’yı ibadete açılmasının manasını belli ki kişilerde farklı algılar yaratmış.

 kişi başına düşen cami sayısında dünya birincisiyiz , üç, beş ihtiyar birde imamla günü kapatan binlercesi varken...

Cuma namazı hariç boş kalan camilerin boynu bükük minarelerine nispet, kiliseden bozma içinde mozaiklerle süslü romanın mirası üzerine İslam’ı inşa etmek, ispanyada kurtuba ulu camisini kiliseye çevirmekle aynı şey değil mi?

Kaldı ki bu günlerde İspanya bu yapılanın haksız olduğunu ve kiliseden vaz geçilmesini tartışıyorken.

Biz değil miydik, dinler arası kardeşliğe hamilik yapmaya çalışan, ayrışmadan uzak, birlikte yaşama kültürünü hâkim kılmak adına ahkam kesen.

Oldu olacak adını da değiştirin, Ayasofya’nın manası (kutsal bilgelik), İslam’a uymuyor yabancı kelime…birde resimleri mozaikleri namaz zamanı bezle kapatın, ya da UNESCO’yu boş verin sökün gitsin.

Dün, bu cahiller dünya gerçeklerini bilmiyor Ayasofya’yı camiye çevirmenin büyük bedelleri olacağını söyleyip, her yerde bizim camilerimiz var onların başına neler gelir hiç düşündünüz mü diyenler için ne değişti.

Daha sultan Ahmet camini dolduramıyoruz Ayasofya yı ibadete açmak NİYE denmedi mi?

Maalesef Yaşanan süreçte, içte ve dışta Sn. Cumhur Başkanını zora düşürecek gelişmeleri el ovuşturarak bekleyen çok odak var, belki de en yakınındakiler.

Umuyorum ki yapılmaya çalışılan salt ihtiyaca binaen değil de verilmek istenen bir mesaja temel oluştursun.

Türkiye’de resmi makamların halkın yüzde doksan dokuzu Müslüman olduğu mantığı doğruysa eyvallah, ancak gerçek hiç de öyle değil, bu ülkede azımsanmayacak kadar gayri Müslim vatandaş var.

Nüfus cüzdanında İslam yazsa da hayatında beş vakit camiye gitmeyen milyonlar var, Ayasofya’nın cami olmasına sevinen, alnı secde görmemiş yüzbinler olduğu gibi.

Ülkede yeni akım Deist ve Tengrici inanç yayılımında, takkesini önüne koymayıp, tehlikeyi görmezden gelen, Müslüman olmayan Türkleri gâvur sayıp bir kenara yiten din anlayışıyla binlerce yeni cami açılsa neye yarar.

Fatih sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle birlikte emanet sayılacak birçok yapı içler acısı durumdayken, Ayasofya’nın manevi değerine Fatihi referans göstermek ironiktir.

Ulubatlı Hasan’ın fetihte surlara çektiği sancağın altında bugün düğün salonu var, kimin umurunda. Fatihin Gebze’deki otağından esame kalmamış...

Muhalefet dahil Siyasilerin potansiyel oy kaygısıyla temkinli, bir o kadar samimiyetsiz söylemleri yanında, yaşanan süreci zafer kutlaması haline getirenlerin kompleksli sevinçleri Türkiye gerçekleriyle uyuşmuyor.

Neyi abartıyorsunuz,

Türkiye cumhuriyeti sınırlarındaki her metrekare her yapı bu ülkeye aittir. Hukuk çerçevesinde her tür kullanım ve mülkiyet, tasarruf hakkına sahiptir.

Ona kimse itiraz edemez hiçbir ülkede bu konuda bize akıl veremez, yol gösteremez.

Dün müze olmasına karar verildi şimdi cami, bakarsın görüşler değişir yarın başka bir formül bulunur.

Müze olarak ibadete kapatılmasına bende karşıyım, Ayasofya dinlerin hatta farklı düşüncelerin aynı çatı altında buluşmalarına vesile olabilir.

Cuma günleri Müslümanlara, pazar günleri Hristiyanlara açılıp ibadet edilir, diğer günlerde de müze olarak ziyaretçilere açılabilir, o zaman dünyanın tepkisini değil İNSANLIĞIN takdirini kazanırız.