Bir haftadan uzun süredir, darbe girişimi üzerine konuşuyoruz.
Ancak bu kadar çok konuşulmasına ve yazılmasına rağmen henüz her
şey söylenmiş değil. Bu yazımda şu zamana kadar atılan doğru
adımları ve ileriye dönük yapılması gerekenleri yazacağım.
Bundan önceki 2 yazımda da benzer konulara değindim. Değindiğim
en önemli konu ise ortadaki sevgisizliğin ortadan kaldırılması ve
birlik beraberliğin beslenmesi üzerineydi. 'Vatanına ve milletine
bağlı vatandaşlarımız arasında yapılabilecek her türlü ayrımcılığın
karşısında durulmalıdır' dedim ve yineliyorum. Bu cümleyi sık sık
kullanıyorum. Çünkü tam olarak ihtiyacımız olan bu.
Şimdi tekrardan çıkıyor ve şu ana kadar atılmış doğru adımları
sıralıyorum. İktidar partisi ve muhalefet partilerinin liderleri
arasındaki pozitif temaslar, tüm partilerin tabanlarını birbirine
yaklaştırmak adına oldukça önemli. Tabi ki, her şey güllük
gülistanlık demiyorum ama çok az dahi olsa buzların erimeye
başladığını görmek güzel . Küçük ama önemli bir adım. CHP
demokrasiye sahip çıkmak adına miting düzenledi. Bu mitinge halk,
çok ciddi bir katılım gösterdi. AKP'den de önemli isimler o mitinge
katıldılar. Dediğim gibi bunlar güzel adımlar. Başka güzel bir
haber daha vereyim. Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet liderleri,
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile görüşecek. Bu görüşmenin kendisi bile
olumlu bir adımken, görüşmeden sonra yapılacak güzel açıklamalar
her şeyi daha pozitif bir yere getirebilir. Daha önceki yazılarımda
da belirttiğim gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu adımları atmış
olması çok daha önemlidir. Çünkü, Cumhurbaşkanlığı makamı partiler
üstüdür.
Peki gelelim yapılması gerekenlere... Bundan sonrası için
atılması gereken en önemli adım uzun vadeli olandır. Peki nedir o
uzun vadeli adım? Açık açık söylemek isterim: Bundan sonra devlette
ya da özelde görevlendirilecek kişiler seçilirken, liyakat ve
verilen görevi yerine getirme konusundaki başarı durumunun dışında
hiçbir kriter göz önüne alınmamalıdır. Yani falancılar, filancılar
gibi bir gruplama menfi ya da müspet anlamda asla olmamalıdır.
Böyle olursa FETÖ gider, başkası gelir. Bir belayı savuşturmuşken,
bundan yıllar sonra bir başkası çıkmasın ne olur.
Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve
Cumhuriyetimizin kurulması adına emeği geçen tüm büyüklerimizi
rahmetle ve saygıyla anıyorum. Onların bu güzel mirasına sahip
çıkmak durumundayız. Lozan Antlaşmasıyla ilgili yaptığı açıklamada
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok önemli konulara değinmiştir. Kendisine
teşekkür ediyorum.
Nihayetinde, Atatürk'ün gösterdiği yolda emin adımlarla
ilerlemekten başka yapacağımız bir şey yok. Doğrusu ve yapılması
gereken budur.
Sağlıcakla kalın...