Atabeylere 5 tahliye
Abone olAnkara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ''Atabeyler Davası'' nda 5 tahliye
Kamuoyunda Atabeyler Operasyonu olarak bilinen davada mahkeme
heyeti, tutuklu bulunan 5 sanığın tahliyesine karar verdi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın öğleden sonraki
bölümünde sanıkların savunmalarına devam edildi. Sanık Erkut Taş, 8
yıldır Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda (ÖKK) görev yaptığını
belirterek, "Ben devletin ve vatanın bölünmez bütünlügü için
mücadele ettim. Bu suçtan dolayı burada yargılanmaktan dolayı utanç
duyuyorum. Görevim sırasında birçok badireler atlattım. Ama vatan
için feda olsun" dedi. Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığını
belirten Taş, ÖKK'de bu konuda eğitim verdiğini söyledi. Operasyon
kapsamında bulunan patlayıcı maddeleler ile ilgili olarak Taş,
"Bulunan malzemeler, eğitim ve ders vermeye yöneliktir. Raporda
belirtilen silahların patlayıcı niteliği yoktur" ifadelerini
kullandı. BİM Mağazaları'nın bombalanması ile ilgili iddiaları da
kabul etmeyen Taş, polisteki ifadesinin baskı altında alındığını
savundu. Polisin kendisini gözaltına almasının yasal olmadığını
söyleyen Taş, "'Poliste bana komutanlardan emir aldınız mı? Bize
Genelkurmay'dan bir komutanın ismi ver' şeklinde sürekli telkinde
bulunuldu" diye konuştu. Taş'ın bu sözleri tutunaklara geçmedi.
Askeri Savcılık'ta verdiği ifadesini de kabul etmeyen Taş, diğer
sanık Murat Eren ile paralel ifade alındığı söyledi.
Sanık Yunis Akkaya'nın evinde ele geçen malzemeler hakkında bilgisi
olduğu söyleyen Taş, bu malzemeleri önce Akkaya'nın evine daha
sonra sanık Yasin Yaman'ın Hasanoğlu'da bulunan babasının evine
götürdüklerini anlattı. Taş, Yaman ve Akkaya'nın malzemenin
içeriğinden haberi olmadığını söyledi.
Sanık Yasin Yaman ise, ifadesinde 8 yıldır ÖKK'de görev yaptığını,
vatanın birliği ve bölünmez bütünlüğü için kendi isteğiyle ÖKK'de
görev yapmayı seçtiğini söyledi. ÖKK'de 12 aylık kurs gördüğünü
ifade eden Yaman, "Bunlardan biri gayri nizami harp kursudur. Her
kursa katılan grup kendine bir isim seçer ve o isimle anılır.
Gruplara seçilene isimlerine göre planlama ve plaket verilir. Gayri
nizami harp kursuna katılan, içinde benim de bulunduğum 32 kişilik
grup, senaryo gereği kendilerine Atabeyler ismini seçti. Evde
bulunan plaket bunun içindir" diye konuştu. Ele geçirilen ajandada
bazı devlet büyüklerine ilişkin adres ve krokilerin bulunması ile
ilgili olarak Yaman, "Ajandadaki krokiler ve notlar kurs kapsamında
senaryo gereği yapılmış eğitim çalışmalarıdır. Bunların bir kısmı
şehir içinde tatbiki olarak veriliyordu. Bu notlar o zaman
hazırlandı. Başka anlamı yoktur" dedi.
"GENELKURMAY'IN GÜVENDİĞİ ADAMA BEN DE
GÜVENDİM"
Sanık Yakup Yayla ise, savunmasında, iddiaları kabul etmediğini
belirterek, sanık Eren ile ÖKK'de görev yaptığı ancak bürolarının
farklı olmasından dolayı sık sık görüşemediklerini söyledi.
İzmir'de görevdeyken soruşturmanın başladığını belirten Yayla,
Ankara'ya ifade için geldiğini ve tutuklandığını belirtti.
Sanık Yunis Akkaya da, Eren'i 6 yıldır tanığını söyledi.
Malzemeleri askeri malzeme olarak evine aldığını söyleyen Akkaya,
"Devletin Genelkurmayı'nın güvendiği adama ben de güvendim" dedi.
Sanık Çorum Emniyet Müdür Yardımcısı Cemal Hasan Özdeş ise,
suçlamaları kabul etmeyerek Eren ve Akkaya'nın yanına ziyarete
geldiklerini ve iddianamede belirtilen iddialarla ilgili
konuşmadıklarını söyledi. O dönemde Merzifon Emniyet Müdür
Yardımcısı olan sanık Raşid Çavdar da, Akkaya ile Eren'in kendisini
ziyarete geldiğini söyledi. Soruşturmanın başlamasına neden olan
e-mail konusunda bir bilgisinin olmadığını ifade eden Çavdar,
e-maili kesinlikle kendisinin göndermediğini söyledi. Çavdar,
"E-maili Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne kimin gönderdiği konusunda
bilgim yok. İlçede tek yetkili benim. Böyle bir iddia varsa benim
soruşturma yetkim vardı. Ben yapardım" ifadelerini kaydetti.
Duruşmada sanıklar Suat Kiy, İsmail Binici ve Mehmet Karatepe de
yaptıkları savunmalarda haklarındaki iddiaları yalandı. Duruşmada
Mahkeme Başkanı Ramazan Aksan, Yakup Yayla'nın nerelerde görev
yaptığına ilişkin ÖKK'den gizli celsede okunmasını içeren bir yazı
geldiğini söyledi.
Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, sanıklar Yasin Yaman ve Yakup
Yayla'nın tahliye edilmesini, diğer tutuklu 3 sanığın ise
tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi. Ardından
duruşmaya 15 dakika ara verildi. Mahkeme, tutuklu sanıklar Murat
Eren, Erkut Taş, Yasin Yaman, Yakup Yayla ve işadamı Yunis
Akkaya'nın tahliyesine karar verdi. Bu tahliyelerle birlikte
tutuklu sanık kalmadı.
Öte yandan, asker olan sanıkların askeri mühimmatı çaldıkları
iddasıyla Genelkurmay'da yargılanmasına ise 22 Eylül tarihinde
başlanacağı kaydedildi.