Aşk Neye Yarar ki

Birlikte olmak ayrı, birlikte olduğunu hissetmek ayrı bir şeydir. Elbet uzaklarında bile aşkını yüreğinde hissedebilirsin.Hatta belki hissettirebilirsin bile mesafeleri yenercesine…

Mustafa Sadık İNCEDEMİR sadiki@internethaber.com

Birlikte olmak ayrı, birlikte olduğunu hissetmek ayrı bir şeydir.

Elbet uzaklarında bile aşkını yüreğinde hissedebilirsin.

Hatta belki hissettirebilirsin bile mesafeleri yenercesine…

Ama yan yana olmak var ya yan yana olmak; o ayrı bir şeydir.

Yan yana olup sevdayı yaşamak.

Yan yana olup yanındakini yaşamak.

Ona kendini yaşatmaktır.

El ele olmaktır yani…

Ya da hayatı paylaşmak daha doğrusu…

Her anı, her saniyeyi paylaşmak…

Birlikte yaşamak, birlikte yaşlanıp, birlikte şişmanlamak hatta…

Sonra ara sıra eften püften bir konudan kavga etmek…

Ve tabii öperek, en güzeli de öpülerek barışmak…

Öpülerek uyurken, öpülerek uyanmaktır; anlatılamayan ama yaşananların belki de en güzeli…

Ötesi kime ne ki?

Belki birlikte sarhoş olmak, bir gecenin sabaha ulaştığı dakikalarda…

Belki soğuk kış gecelerinde aynı fincandan birlikte çay içmek, dudakların yanarak…

Yanan dudakları nefesinle sevmek sonra…

Anı yaşamak yani…

Ve yaşamını hep onunla an’landırmak, anılandırmak…

Bir de ona güvenmek tabii..

Tıpkı sarıldığında sana da sıkıca sarılanacağını bilmek gibi…

Sırtını ona dayamak sonra; hem bedeninle, hem ruhunla kimsesizliğini kaybederek.

Ya da kimsesizliğini paylaşarak…

Onu; herkesin yapmak yani…

Biz olmak işte lafın özü…

Biz olmayı becermek...

Becerdiğini de korumak bir de…

Hatta en önemlisi…

İşte o zaman birlikte olmak farklıdır.

Güzel değil, çok güzeldir.

Anlamlıdır.

Bırakın hepsini; yaşamdır.

Doya doya yaşamaktır hayatı…

Yoksa” huzur,” dediğin, “hayat,” dediğin,” yaşam,” dediğin ne ki zaten?

Yaşamın onca kirliliğinden arınmak değil mi?

Arınıp elini tuttuğunla, yüreğini sevdiğinle, tek yürek olduğunla hayatın her anını paylaşarak biz olmak değil mi?

BİZ olmak…

Ama ne yazık ki yitip giden o kadar çok BİZ var ki…

Yazık edilen BİZ’lerdir onlar.

Yaşam çöplüğüne kendi ellerimizle attığımız; huzur ve mutluluklarımızdır.

Bazen bilerek, bazen de mecburen…

“Mecburen,” diyerek kendimizi kandırarak…

Oysa birlikte ölmek var bir de aslında.

Onu sende, seni onda yaşatırken...

Eli elinden, gözü gözünden giderken sevdiğinin; adını son kez duymak var.

Nefesini nefesinle yolcu ederek…

Yoksa aşk neye yarar ki; içinde gizli gizli öldüreceksen…