Arınç yargıya ince göndermeler
Abone olBülent Arınç, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile ilgili yargıya göndermelerde bulundu. Arınç, sadece vekillere dokunulmasını isteyenleri eleştirdi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya
hakkındaki iddialarla ilgili olarak, ''talihsiz bazı yaklaşımlar
olmuşsa bunlarla ilgili en ciddi soruşturmayı yapıp, bu ilişkinin
boyutuna göre de o kişiler hakkında da en ciddi kararların
verilmesini arzu ediyorum. Yargıtay'ın böylesine bir olay
karşısında duyarsız kalmayacağına inanıyorum, bunun takipçisi
olacağımızın bilinmesini istiyorum'' dedi. Arınç, TBMM'de yeni
yasama yılı öncesinde yapılan teknik hazırlıklarla ilgili
incelemelerde bulundu. İktidar ve muhalefet kulislerinin
girişlerindeki ilan tahtalarının yerine yerleştirilen dijital
ekranlarla ilgili bilgi alan Arınç, daha sonra basın mensuplarının
çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Arınç, TBMM'nin 14
Eylül'de toplanmasına yönelik başvurunun yapılması ve şartların da
uygun olması durumunda olağanüstü toplantı çağrısı yapacağını
bildirdi. YARGITAY BAŞKANI İLE İLGİLİ TARTIŞMALAR Yargıtay Başkanı
Eraslan Özkaya ile ilgili tartışmalara ilişkin görüşlerinin
sorulması üzerine Arınç, Yargıtay'ın mafyada ismi geçen bir kişi
ile ilintilendirilmesi, bu arada MİT'le bağlantı kurulmasının
üzüntü verici olduğunu söyledi. İsmi geçenlerin ve olayların
kamuoyunda endişe ve merakla izlendiğini ifade eden Arınç, şunları
söyledi: ''Hem yüksek yargının hem de MİT gibi bir kuruluşun
kendisini bu tür ilişkilerden uzak tutması gerektiğine inanıyorum
ve eğer bu konuda talihsiz bazı yaklaşımlar olmuşsa bunlarla ilgili
en ciddi soruşturmayı yapıp, bu ilişkinin boyutuna göre de o
kişiler hakkında da en ciddi kararların verilmesini arzu ediyorum.
Çünkü, kurumlar kendilerini temsil eden kişiler vasıtasıyla
yıpranırlar veya itibar kazanırlar. TBMM denildiğinde
milletvekillerini, başkanını, yaptığı işleri anlıyoruz. Yoksa bu
kurumun kendi eli, ayağı, gözü yok. Yargıtay dendiği zaman da soyut
kavramı değil, orada görev yapan, adalet dağıtan bir olguyu
hatırlıyoruz. Bu kurumları, yaptığı işlerİ eleştirilebilir, yanlış
yapanlar varsa kanunlar içinde bunlar sahipleri tarafından mutlaka
karşılanır. Ben Yargıtay'ın böylesine bir olay karşısında duyarsız
kalmayacağını, gerekli olan herşeyi yapması gerektiğine inanıyorum
ve bunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyorum.'' ''BAZI
KORUMA DUVARLARI...'' Bu olayın dokunulmazlık konusundaki
tartışmalarla ilgili farklı bir boyutu da ortaya çıkardığına dikkat
çeken Arınç, ''Bu olay bize şunu gösterdi ki, adı dokunulmazlık
olmasa bile bazı koruma duvarları, bazı kamu görevlilerini
korumaktadır. Demek ki dokunulmazlık sadece milletvekilleri ile
ilgili değil, pekçok kamu görevlisinin yargı önüne çıkartılmaması
için duvar gibi önümüzde durmaktadır'' dedi. Söylemek istediğinin
herkes tarafından iyi bilindiğini belirten Arınç, bir yargı üyesi
ya da YÖK üyesinin yargı önüne çıkması için bazı mekanizmaların
bulunduğunun herkes tarafından öğrenildiğini kaydetti. Yargı önüne
çıkmanın, duvarlarla engellerle kaplı olmaması gerektiğini ifade
eden Arınç, ''bunu milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili olarak da
düşünebilir, yapılacak düzenlemeleri birlikte yapabiliriz. Vur
abalıya kabilinden herşey milletvekiline geliyordu. Artık gelmemesi
gerekiyor. Çünkü olaylar bunu gösteriyor'' diye konuştu. TÜRK CEZA
YASASI DEĞİŞİKLİĞİ TBMM Başkanı Arınç, Türk Ceza Yasası'nda
yapılacak değişikliklere ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine de
özgürlüklerin korunmasının önemli olduğuna vurguladı. Arınç, Türk
Ceza Yasası'nda değişiklik yapılmasının zorunlu olduğunu
belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Artık 2004 yılında AB
normlarını da dikkate alan yeni bir kanun yaparken bazı maddelerde
geriye gidiş gözleniyor. Yoruma müsait, her hakimin farklı
yorumlayabileceği, suçun unsurlarını farklı kabul edebileceği bir
karmaşık, muayyen olmayan bazı maddeleri itibariyle bir ceza kanunu
çıktığı endişesi var. Ceza Kanunu'nda yorum sanığın lehine yapılır,
ama suçun unsurlarını yorumla ortaya koymak mümkün değildir. 1943
yılında Ceza İçtihatı Birleştirme Kararı'nda ''Suçun unsurlarını
yorum yaparak konulamayacağı'' ortaya konulmuştur. Birkaç madde
yeniden ele alınmalı ve bunun üzerinde suç unsurları muayyen hale
gelmeli. Herkesin (Evet) diyebileceği açık, berrak, net bir unsur
haline getirilmelidir.'' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la dün
akşam 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'nda bu konuda yararlı
bir görüşme yaptığını bildiren Arınç, her iki partinin taslağı
yeniden düzenleme gayretlerinin olumlu olduğunu ifade etti. TBMM
Başkanı Arınç, tartışmalı maddeleri soran bir gazeteciye, ''İki
parti arasındaki görüşmeler de benim de üzerinde durduğum maddeler
tartışılıyor'' karşılığını verdi. TBMM BAŞKANLIĞI'NA ADAYLIK Bir
gazetecinin, TBMM Başkanlığı'na yeniden aday olup olmayacağına
ilişkin sorusu üzerine, bu konuda kendisine çok sayıda soru
yöneltildiğini ve bunları yanıtladığını anımsatan Arınç, ''1 Ekim
geldiğinde kararımızı, partimizin vereceği karar doğrultusunda
açıklayacağımı ilan etmiştim. Onun dışında bir gelişme olduğunu
zannetmiyorum'' dedi. ''HALEN BEŞİKTAŞLIYIM'' ''Beşiktaşlılığı''
ile bilinen TBMM Başkanı Arınç, bununla ilgili sorular üzerine
takımın hiç galibiyet alamamasından üzüntü duyduğuna belirterek,
''Bir mucize bekliyoruz'' dedi. Arınç, gazetecilerin takımın
başarısızlığına ve ihraç edilen bazı üyelerine ilişkin ısrarlı
sorularına ''yaramı deşmeyin, halen Beşiktaşlıyım'' karşılığını
verdi. Soruları yanıtladıktan sonra basın mensupları ile bir süre
çay içen Arınç, kendisini izleyen Fatih Yıldırım isimli ''Kısa
boylu' bir TBMM çalışanını yanına çağırdı. Personelin şıklığından
ve zerafetinden övgüyle söz eden Arınç, ''Kendisine, boyu boyuna
huyu huyuna uygun bir gelin adayı arıyoruz'' dedi. Fatih
Yıldırım'ın ''Boyu değil, huyu önemli'' sözleri Arınç'ı
güldürdü.