Bu yerel seçimlerin, yerel seçimden çok daha fazlasını
ifade ettiğini hepimiz biliyoruz. Hatta Başbakan Erdoğan, açık açık
bunun bir İstiklal Mücadelesi olduğunu söyledi.
Yerel seçim bir savaşa dönüştü...
Ve savaşın kıran kırana geçtiği yerlerin başında
Ankara bulunuyordu. Herkes Ankara'da çetin
bir mücadelenin geçeceğini biliyordu ama sanırım kimse bu kadarını
tahmin etmiyordu.
Mansur Yavaş, Ankara'da deyim yerindeyse
kanının son damlasına kadar mücadele etti.
Daha sonuçlar açıklanmaya başladıktan bir kaç saat sonra canlı
yayına çıkarak kendini seçimin galibi ilan etti.
Bu, oyların başa baş gideceği bir il için çok erken ve yanlış gibi
görünse de ilerleyen saatlerde Melih Gökçek'ten
gelen cevap da gösterdi ki aslında iyi bir stratejiydi.
Sonrasında bütün gece Çankaya ve Yenimahalle'den gelecek
sonuçlara kilitlendi Ankara.
Yaşananları çoğunuz takip ettiniz. Sürece değil Mansur Yavaş'ın
süreci nasıl yönettiğine dikkat çekmek istiyorum.
Ankara'da resmi rakamlar açıklandığında da seçim
sonucunun değişeceğine çok fazla ihtimal vermiyorum. Çünkü
Melih Gökçek bu kadar az oy farkının peşini
bırakacak bir başkan değil.
Fakat Melih Gökçek uzun süredir ilk kez kendi mücadeleci
yapısına denk düşen bir rakiple karşı karşıya kaldı.
Mansur Yavaş'la daha önce de rakip olmuşlardı. O zaman Mansur
Yavaş'ın bu kadar ön planda olmamasının çeşitli nedenleri
vardı.
Mesela, aradaki oy farkı bu kadar yakın
değildi.
-Bu seçimde AK Parti'ye karşı sadece CHP'den değil
diğer partilerin tabanından da destek aldı.
-"Oyuna sahip çık" söylemi Ankara'da vücut buldu.
İnsanlar bu söylem etrafında kenetlendi.
Mansur Yavaş'ın neredeyse saat başı bir televizyon kanalına
bağlanarak "sandıkları terketmeyin" uyarısı
fazlaca etkili oldu.
Bugün Ankara'da bazı bölgelerdeki oylar itiraz üzerine yeniden
sayılıyor. YSK önünde toplanan kalabalık hem oyuna sahip çıkmak
için hem de Mansur Yavaş'ın mücadelesine destek olmak için
oradalar.
İşin ilginç yanı kalabalıkta zafer işareti yapanlarla
bozkurt işareti yapanlar omuz omuza.
Mansur Yavaş'ı beğenin ya da beğenmeyin, oy verin ya da vermeyin
kabul etmemiz gereken bir durum var ortada. İki gündür tüm
Türkiye Ankara'daki sonuçlara kilitlendiyse ve bunu konuşuyorsa
bunda Mansur Yavaş faktörü çok büyük.
Özetle;
İlk andan itibaren "bir" oyun peşinde koşan Mansur
Yavaş, demokratik mücadele azmiyle ölü toprağı
serpilen CHP'ye nefes olmuştur.
Ankara'da seçimleri kazanamasa da farklı görüşten bir çok
insanı biraraya getirmekle kalmayıp, bilfiil mücadele
etmelerini sağlayarak aslında siyaseten bu seçimlerin kazananı
olmuştur.
Bir siyaset ustası Melih Gökçek'i algı
yönetiminde bu kadar zorlayarak, benzer durumdaki siyasetçilere
örnek olmuştur.
MHP kökenli olmasına rağmen bugün
Geziciler'in hem sosyal medyada, hem sandık
başında hem de sokakta heyecan sebebi
olmuştur.
Mansur Yavaş'ın CHP adaylığını ilk duyuran ve kendisini ikna
eden rahmetli Şükrü Karaca'nın yaptığı bu
doğru hamlenin tescili olmuştur.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olamasa da verdiği bu
mücadeleyle, daha çok konuşacağımız bir isim
olmuştur.
Hatta kısa vadede şöyle anılacak muhtemel;
"Fakat iyi direndi bee, ne direndi ama, O değil de iyi
direndi, İyi direndi iyi..."
(NOT: Siz hüküm yürütmeden peşinen yazayım: Hayır,
Mansur Yavaş'a oy vermedim)
twitter.com/Htckubra
Facebook Hatice Kübra