Kıtlık zamanlarında pekmezin balın hasretini çeken iki çocuk
aralarında anlaşıp,mizansen bir kavgaya tutuşmuşlar. Biri diğerini
iterken dengesini kaybeden çocuk kazara(!) kolunu dükkanın önündeki
büyük pekmez küleğinin içine sokuvermiş. Sonra yine itişerek
uzaklaşmışlar ve kola yapışan pekmezi oturup afiyetle yemişler.
Dünkü Amerikan twitlomasi tepişmesi bana bu oyunu hatırlattı.
Trump'ın attığı twiti anlamaya çalışırken, beynimizden kıvılcımlar
dumanlar falan çıktı. Devreleri yakacak bu kurgu işte gündem
mühendisliğinden başka birşey değil; yıllar yılı maruz
kaldığımız...
İşin iyi yanı ise artık birçok insan ne yazıldığına değil, perde
arkasında neler planlandığına bakabiliyor. Perspektifimizi doğru
odaklamayı öğrenmeye başladık.
Abd'nin Suriye'den çekilme kararı esasında kartlar yeniden
dağıtılıyor anlamına gelir. Yıllar önce de Obama benzer hamlelerle,
demokrasi getirdiği(!) Irak'tan, "pencereden girmek üzere kapıdan
çıkmak" şeklinde çekilmişti. Daeş terör örgütünün kurulması da ne
gariptir tam o döneme rast gelmiştir.
Abd, Orta Doğu'yu kimselere terk etmez. Bahsi geçen
ülkelerin bulunduğu coğrafyanın "Orta Doğu" şeklinde müsemması
bile, Asya'ya emperyal bakış açısının bir tezahürüdür.
Orta Doğu tabirini tarihte ilk dillendirenler, bölgeyi
Hindistan'dan Süveyş Kanalı arasında sınırlı tutarken; sonraları
Abd'nin stratejik hedeflerine uygun şekilde Afganistan'dan
Senegal'e, Türkiye'den Yemen'e kadar haritada
genişletmişlerdir.
Cemil Meriç; "Orta Doğu kaypak bir mefhumdur. Çünkü ne zaman
doğduğu, niçin doğduğu, hudutlarının ne olduğu konusunda
rivayetlerin muhtelif olduğu bir kavramdır." demiş kısaca.
Batının manipüle edilmiş tüm kavramları, kendi çıkarlarına
uyacak şekilde dizayn edilir; dini ve düşünceyi değil, bireyi ve
özgürlük fikrini güçlendirir. Kafasına göre yaşama, herhangi bir
dini vecibe yahut yasakla muhatap olmama, reşit olduğunda vücudunda
istediği değişikliği yapabilme, isterse cinsiyeti isterse cinsel
tercihi değiştirme telkinleri ihtiva eder. İnsanı yalnızlaştırmaya,
amaçsızlaştırmaya, dinsizleştirmeye, zayıflatmaya iter hep.
Herzaman altında bir bit yeniği vardır. "Modernite, aydınlanma,
küreselleşme, Arap Baharı, radikaller, ılımlılar, azınlıklar vs..."
Bu terminoloji zaten Orta Doğu'yu edilgenleştirmek için üretilmedi
mi?
Yine de bu kavramlara ve batının paradigmalarına kafa tutan
birşey var mutlaka. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında
kanıtladığımız; hala canı hiçe sayan, şehid olmaktan gurur duyan
milli yanımız ve devletin küresel savunma sanayiinde söz sahibi
olmaya başlaması. İnşaallah dünya kaçtan büyük değildir ve Orta
Doğu kaç bucaktır dersini vermeye devam edeceğiz.
Kapitalizm; canı kıymetli ve bencil insan modelini hala elde
edemediğini görerek çekilme adı altında bir rötar yapmış
olabilir.
Şehadeti tartışmaya açanların da, başarısızlığı daim olsun. Vatan
çiçeği kanla sulanır..!
...ve sonuç; Abd hala bu düşünce sayesinde, Orta Doğu'da at
koşturamıyor. Haydi şimdi "çekilin" ayağımızın altından..!