"Hep sen konuşursan, sadece bildiklerini tekrar edersin. Yeni
şeyler öğrenmek için dinlemen gerekir."
Bugün yukarıdaki sözle ilgili konuşalım derim. Şüphesiz ki, yeni
şeyler öğrenmek için tek yol dinlemek değildir ama yollardan bir
tanesidir. Dinlemek ve konuşmak kelimelerini irdeleyince ortaya
dallanıp budaklanmış bir çok konu çıktığını fark edip bir kaçını
yazmak istedim.
Bazı insan tipleri vardır; çok konuşarak, tartışılan konu
üzerinde haklı olacağını düşünen. Hep bahsedilen bir şey vardır
oysaki; önemli olan nicelik değil, niteliktir. Ama bunu anlamak
bazen yıllar sürebilir.
Bir başka yanlış ise şudur; konuşurken çok bağıran insan daha
haklıdır. Böyle olduğuna inanır bir takım insanlar. Bunu yapanlar
beklemedikleri şekilde daha sert bir cevap aldıklarında ise genelde
gözleri yemez ve top çevirmeye başlarlar. Ayrıca gerçekten çok
bağıranın haklı olduğunu düşünsenize! İşi sürekli bağırmak olan
meslek gruplarında çalışanlar hiç bir tartışmayı
kaybetmezlerdi!
Peki dinlemek bu işin neresinde derseniz. Dinlemek işin daha
önemli kısmı aslında. Çünkü karşınızdakinin söylemeye
çalıştıklarını dinlemeden, o konuşurken, cevap olarak ne
vereceğinizi düşünüyorsanız şayet, geviş getirmiş olursunuz.
Böylelikle karşınızdakinin size tam olarak ne anlatmak istediğini
anlamazsınız. Kendi içinizde dönüp durursunuz.
Diğer bir husus ise; herkesi dinlemek. Konu ne olursa olsun,
karşınızdaki kişinin tahsili ne olursa olsun dinlemek iyidir. Ama
dinlemek demek, o fikre katılmak demek değildir. Dinlemek demek,
cevap vermek zorunda olmakta değildir!..
Sağlıcakla kalın.
***
Bu arada sizlerle buradan güzel bir havadisi paylaşmak isterim.
Yakında iş dünyasından, sanat dünyasından, spor dünyasından ve daha
bir çok alanda ülkemizin en önemli isimleriyle röportajlar yaparak
köşe yazısı şeklinde yayınlayacağım. Hazırlıklar tamamlanmak
üzere.