Akdoğan: Türk askeri senin paralı askerin mi?
Abone olBaşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Türk askerini cepheye sürmek isteyen çevrelere tepki gösterdi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, TBMM’den geçen tezkerenin
ardından, uçuşa yasak ve güvenli bölge oluşturulmasının önemine
dikkat çekerken, bir plan çerçevesinde uluslararası toplumun
birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti ve ''Sen
gelmeyeceksin. Yani Türk askeri burada senin paralı askerin mi? Sen
askerini göndermeyeceksin, Türk askeri oraya girip şehit olacak.
Böyle bir dünya yok'' dedi.
Akdoğan, CNN Türk'te katıldığı "Baştan Sona" adlı programda,
gazeteci Akif Beki'nin sorularını yanıtladı.
HDP'DE FRENE BASMA DURUMU
Suriye’nin Kobani kentine IŞİD saldırılarını protesto eden
grupların yurt genelinde başlattığı ve 37 kişinin öldüğü
gösterilerle ilgili olarak olayların HDP’nin açıklamasıyla ivme
kazandığını, yine HDP’den yapılan ikinci bir açıklamayla tansiyonun
düştüğünü kaydeden Akdoğan, şöyle dedi:
"Gelinen noktada bir frene basma durumu yaşandığı görülüyor.
HDP’nin açıklamalarıyla bir şekilde ivme kazanan olayların, yine
bir şekilde HDP’nin yaptığı açıklamalarla biraz daha tansiyonu
düştü. Daha düşük profilli eylemler sağda solda, bu tamamen
sıfırlanmış değil. Kitlesel eylemler bir şekilde hız kesti ama
Bingöl’de olduğu gibi provokatif eylemlerin yaşanmaya başladığını
gördük. Bu olaylar niye oldu? HDP bir açıklama yaptı. Şiddet,
terör, birtakım eylemler, sokak hadiseleri. Bir siyasi parti böyle
bir eylemsellik çağrısı yapamaz. Bu olaylara kapı açamaz. Açarsa
hukuki ve siyasi meşruiyetini tartışmaya açar, bunu yitirmeye
başlar. Bu yüzden yanlış yapmıştır HDP. İşte, duygusal kırılmalar
yaşandı, bir sürü mazeretler geliştirilebilir. Bunların hiçbiri
oradaki masum bir Kürt esnafın dükkanının yağmalanmasını,
yakılmasını, Kürt öğrencilerin gittiği okulun yakılmasını mazur
göstermez."
DEMİRTAŞ’IN AÇIKLAMASI
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yazılı açıklamasını
değerlendiren Akdoğan, "Hükümet Kobani konusunda adım atıyor,
çabalar gösterdi’ demesini ’Yeni bir şey’ olarak nitelendirirken,
"Hükümet, sattı, etti, hiçbir şey yapılmadı, ölüme terk etti’
söylemlerinden, ’Hükümet olumlu birtakım çabalar içerisinde’ diye
atıf yaparak bu noktaya gelinmesi hem objektiftir hem de yapıcı,
olumlu bir durum gibi algılanabilir. Keşke bunlar bu olaylar
olmadan önce söylenseydi. Yani ’Şunlar yapıldı ama şunlar da
yapılsaydı’ diye baştan söylenseydi, bu kadar insan ölmeseydi, bu
kadar yer yıkılmasaydı, yağmalanmasaydı. Gelinen yer iyi bir yer.
Ama bu işler bitmiş değil. Sükunet, sağduyu çağrısı yapmak hala
önem taşıyor."
"KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ ÖNCELİKLİ KONUDUR, TAVİZ
VERİLEMEZ"
Kamu düzeni ve güvenlik noktasında taviz verilemeyeceğine dikkat
çeken Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Kamu düzenini ve
güvenliğini sağlamak öncelikli konudur. Bu konuda taviz verilemez.
Hukuksuzluğa kapı açmayız ve bu işin üzerine gideriz" diye
konuştu.
"HÜKÜMET KOBANİ’YE BİR ŞEY YAPMIYORMUŞ GİBİ GÖSTERMEK
YANLIŞ"
Yalçın Akdoğan, hükümetin yaptığı yatırımları hatırlatırken bunlara
rağmen bir şey yapmıyormuş gibi göstermenin yanlış olduğunu
belirterek, şöyle devam etti:
"İnsani duyarlılığı ortaya koyan biziz. Kobani bu tarafa geldi.
Suruç’ta Kobani. Eğer insanlarsa oraya anlam veren, bu insanların
hepsi Türkiye’de. Hükümet hiçbir şey yapmıyor gibi bakmak son
derece yanlış olur. Hükümet başkalarına da yaptı. Araplara da
Türkmenlere de yaptık. Başa kakma diye bir şey yok. Ama marifette
biraz iltifata tabidir. Türkiye burada ciddi çaba gösteriyor.
Amerika ile temaslarda, en son bombardıman vesaire konusunda
hükümetin çok ciddi bir çabası var. Kobani’ye 634 araçlık yardım
yapmışız."
Akdoğan, PYD’nin Suriye Lideri Beşar Esad’a karşı sessiz kalarak
yanlış yaptığı savunurken, "Araplar’a, Türkmenler’e katliamlar
yapılırken hiç eleştirmeyerek. Buna HDP’liler de kısmen dahildir.
Esed’in katliamlarında sessiz kalınmakla yanlış yapmıştır. Diğer
Kürt grupların oradan sökülüp atılmasında, etkisizleştirilmesinde
onların hataları vardır. Biz insani duyarlılıkla baktık, 185 bin
insanı kabul ettik. PYD’nin yaptığı yanlışlar ayrı bir şeydir,
oradaki Kürt halkı ayrı bir şeydir. Türkiye’nin oraya müdahale
etmesini istemeyen kim? ’Aman ha Türkiye girmesin’ diyen kim?
PYD’nin kendisi. Bir taraftan bütün dünyayı tahrik ediyorlar,
’Türkiye bir şey yapmıyor’ diye. Öbür taraftan ’Aman Türkiye’
girmesin diye bağıran da PYD’nin kendisi" diye konuştu.
"TÜRK ASKERİ SENİN PARALI ASKERİN Mİ?"
Akdoğan, TBMM’den geçen tezkerenin ardından, uçuşa yasak ve güvenli
bölge oluşturulmasının önemine dikkat çekerken, bir plan
çerçevesinde uluslararası toplumun birlikte hareket etmesi
gerektiğine vurgu yaptıktan sonra şöyle devam etti:
"Bu kadar samimiyseniz bu konuda, gelin birlikte yapalım bu işi.
Sen gelmeyeceksin. Yani Türk askeri burada senin paralı askerin mi?
Sen askerini göndermeyeceksin, Türk askeri oraya girip şehit
olacak. Böyle bir dünya yok. Varsa bir samimiyet o zaman anlaşılır,
Türkiye’de önünü görür. Kapsamlı bir Suriye gelecek planı ortaya
konulur. Uluslararası toplum birlikte hareket eder, Türkiye de ona
göre pozisyonunu alır. Mesele Esed değil. Türkiye bu işe kendi
ulusal çıkarları ve ulusal güvenliği için girer."
"KOBANİ’YE İNSANI YARDIM AKIŞI DEVAM EDİYOR"
Kobani’ye koridor açılması yönündeki istekleri değerlendiren
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, insani yardım akışının devam ettiğini,
oradan gelenleri kabul ettiklerini, Türkiye’den devletin ve
STK’ların birçok yardım aracının Kobani ve diğer bölgelere de
gittiğini vurgularken, şöyle dedi:
"Türkiye hiçbir şey yapmıyormuş gibi bakmak doğru değil. Ama
koridordan kasıt şuysa, yani sen Türkiye içinden bir şey aç,
buradan PKK’lılar geçsin veya silah sevkiyatı olsun, bu hukuken de
olacak iş değil, siyaseten de bunun izahı yoktur. Böyle bir talepte
bulunmak da doğru değildir. Türkiye, terör örgütü olarak ilan
ettiği örgütü kendi içinden geçirebilir mi? Veya böyle bir silah
sevkiyatı yapabilir mi? Bunlar makul olmayan, absürt bir şeye
dönüştürüldü. Sanki bu çok masum insani yardım konvoyu gidecekmiş
gibi bir algıyla hükümetin üzerine bir yüklenme var. Bu yanlış bir
algı. Koridor açma hukuken ve siyaseten mümkün değil. Bugüne
kadarki bütün pozisyonların inkarı anlamına gelir. Böyle bir
talepte bulunmak doğru bir yaklaşım değildir. Bir taraftan ’Türkiye
bizi kurtarsın’ diyorsun, bir taraftan ’Türkiye girmesin’ diye
bağırıyorsun."
KILIÇDAROĞLU’NUN ’YENİ TEZKERE’ ÖNERİSİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yeni tezkere çıkarma
önerisini eleştiren Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bu yaşanılan
sıkışıklık, kurnazlık. Bu tezkere IŞİD için çıkmıştır. Oyun mu
oynuyoruz, çocuk mu kandırıyoruz? Türkiye ulusal güvenliği ve
çıkarları için mücadele eder ve gereğini yapar. Burada kıvırtmaya
gerek yok. Bu tezkerenin en önemli şeyi, IŞİD’dir ve sen buna
’hayır’ dedin, şimdi bu tür cambazlıkla, numaralarla kotarmaya
çalışıyorlar" dedi.
BAHÇELİ’YE TEŞEKKÜR ETTİ
Yalçın Akdoğan, tezkere süreci ve son günlerde yaşanan olaylardaki
tavrı nedeniyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin teşekkür
ederek, MHP liderinin parti tabanına sağduyu çağrısını olumlu
karşıladığını ifade etti.