Akdoğan açıkladı! Kobani'ye koridor açılacak mı?

İNTERNETHABER.COM

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kobani'ne koridor açılması talebine neden olumsuz baktığını anlattı.

Başbakan Yardımcısı ve çözüm sürecinin kilit isimlerinden Yalçın Akdoğan, CNN Türk'te Akif Beki'nin sorularını yanıtladı. 

"ÖCALAN OLAYLARI DOĞRU OKUYOR"

Kobani eylemleri ile sarsıslan gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Akdoğan sokaklardaki şiddetten HDP'yi sorumlu tuttu. “Kobani meselesi bir kaldıraç gibi kullanılmak istendi, farklı amaçlar var” diyen Akdoğan HDP ve KCK cephesine sert eleştiriler yöneltti. İmralı'dan gelen son mesajın da bu durumu ortaya koyduğunu savunan Akdoğan “Öcalan, olayların neye yol açacağını doğru okuyor” dedi.

GÜVENLİ KORİDOR TALEBİNE NET CEVAP!

Kobani'ye koridor açılması yönündeki söylemlere de değinen Akdoğan, şöyle konuştu:

"İnsani yardım anlamında söyleniyorsa zaten bu akış devam ediyor. Hem oradan gelenleri bizim kabul etmemiz hem de Türkiye'den birçok yardım aracı bugüne kadar sadece Kobani değil diğer bölgelere de de hem devletin hem STK'ların gönderdiği yardım araçları gidiyor. Bunlar zaman zaman hayatlarını tehlikeye atarak bu yardımları götürdüler. Türkiye hiçbir şey yapmıyormuş gibi bakmak doğru değil. Ama koridordan kasıt şuysa, yani sen Türkiye içinden bir şey aç, buradan PKK'lılar geçsin veya silah sevkıyatı olsun, bu hukuken de olacak iş değil, siyaseten de bunun izahı yoktur. Böyle bir talepte bulunmak da doğru değildir. Türkiye, terör örgütü olarak ilan ettiği örgütü kendi içinden geçirebilir mi? Veya böyle bir silah sevkıyatı yapabilir mi? Bunlar makul olmayan, absürt bir şeye dönüştürüldü. Sanki bu çok masum insani yardım konvoyu gidecekmiş gibi bir algıyla hükümetin üzerine bir yüklenme var. Bu yanlış bir algı."

PYD'nin Türkiye'ye karşı bugüne kadar nasıl bir duygu içerisinde olduğunu ve hasmane tavrını herkesin bildiğini belirten Akdoğan, "PKK, Kandil vs bu ilişkileri biliyor. Türkiye, kendisine hasmane şekilde bakan bir yapıya böyle bir yardımda bulunabilir mi? Türkiye kendisine yakın gibi görünenlere bunu yapmıyor. Bunun makul bir tarafı yok" değerlendirmesinde bulundu.

Akdoğan şöyle konuştu:

"DEMİRTAŞ KEŞKE BAŞTAN SÖYLESEYDİ"

"Demirtaş keşke, 'Şunlar şunlar yapıldı ama şunlar da yapılsa iyi olur' diye baştan söylenseydi, bu kadar insan ölmeseydi, bu kadar yer yağmalanmasaydı, yakılmasaydı. Kobani'ye 634 araçlık yardım yapmışız bugüne kadar. Bu yardımı kim yaptı? Biz yaptık. Şimdi o yüzden hükümeti eleştirirken, 'şunlar yapıldı ama şunlar da var' denmesi lazım.

"BİR YANDAN TÜRKİYE BİZİ KURTARSIN DİYORSUN BİR YANDAN DA..."

Güvenlik koridoru ya da silah yardımı isteniyor. Bu talep hukuken de mantıken de mümkün değildir. Bir taraftan Türkiye bizi kurtarsın diye bağırıyorsun bir taraftan bambaşka şeyler yapıyorsun.

"ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞLADIĞINDA KOBANİ Mİ VARDI?"

PKK'ya silah verin diye direk bir talep var. Bunu bazı temsilcileri çok makul ve sıradan bir talepmiş gibi dile getiriyor. Kobani düşerse sanki kıyamet kopar diye bakılıyor. Her şeyi buna bağlamak doğru değil. Çözüm süreci başladığında böyle bir şey mi vardı. Çözüm süreci bölgedeki bütün sorunları çözme süreci de değil ki. İran Irak Suriye'deki bütün sorunları çözüm süreci üzerinden çözmek mümkün değil.

"TÜRKİYE'NİN PKK'YA BAKIŞI BELLİDİR!"

Türkiye PKK'nın meşru bir silahlı güç olduğu nu kabul etmez. Kimse bunu kabul ettiremez. Türkiye'nin PKK'ya bakışı bellidir. Sorun çözülürse, çözüm süreci nihai hedefine varır, örgüt dağdan iner ondan sonra yeni bir bağlam çıkabilir. Ama şu durumda bugün böyle bir yaklaşıma gelmesi sözkonusu değildir.

"KILIÇDAROĞLU'NUN ESED SEVDASI NEREDEN GELİYOR?"

Kılıçdaroğlu'nun sadece sağduyu çarğısı yaptığı açıklama doğruydu. Bu tezkere önerisinin tutar tarafı yok. Geçen sefer bu tezkere Esad rejimine karşı çıktı. Bu sefer IŞİD gibi terör örgütleri de buna eklendi. Burada bir Esed sevdası var. Nedir bu sevda, nasıl bir ilişki bu? Her halukarda kendini suçlu gören, Esed'e toz kondurmayan bir tutumlar var. Kurnazlık bunlar. Oyun mu oynuyoruz? Kobani için Halep için Haseke için tezkere mi çıkaracağız?