Akdamar'dan ilahi sesleri yükseldi
Abone ol95 yıl aradan sonra Akdamar'daki ayini yönetin Ateşyan, kilisenin korunmasından dolayı müteşekkir olduğunu söyledi.
Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Aram Ateşyan,
Akdamar Kilisesi'ndeki ayinde, ''Bizim için önemli olan, müze
statüsünde korunan kilise binasının gelecek nesillere
aktarılmasıdır. Çünkü bir sanat değeri olan kilise bir kültür
abidesidir ve bu nedenle insanlık onun ortak sahibidir''
dedi.
Akdamar Kilisesi'nde saat 11.00'de başlayan ayin, yaklaşık 2 saat
sürdü.
Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Ateşyan, koro eşliğinde
okunan ilahiler ve duaların ardından yaptığı konuşmada, kutsal
haçın yüceltilişinin kutlandığı bu günlerde, uzak diyarlardan
gelerek, kutsal haçın adını taşıyan Akdamar Kilise'sinde
toplandıklarını belirtti.
Tarihini anlattı
Kilisenin Kral Gagik döneminde yapıldığını hatırlatan Ateşyan,
Kral Gagik'in yaptığı sosyal, ekonomik ve imar alanlardaki
çalışmalarla tarihteki yerini aldığını ifade ederek, şunları
kaydetti:
''İçinde bulunduğumuz kilise, Kral Gagik'in inşa ettirdiği
ve mimar Manuel'in yarattığı bir mimarlık şaheseridir. İşte bugün
bu kilisede dua etmenin ve 11 asırlık bir ruhani geleneğe paydaş
olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Temelleri 915 yılında Ermeni
Kilisesi örf ve adetlerine göre atılan kilise 921 yılında ibadete
açıldı. 6 yıl boyunca mimar, amele, taş işçisi ve resim ustası, bu
kutsal kiliseyi inşa edip Tanrının görkemine adadı. Ahtamar Adası
bir süre, Ermeni Kilisesi'nin katolikosluk merkezi olarak kilise
tarihimizdeki yerini aldı. Bunun yanı sıra 12. yüzyıla kadar
katolokosluğa bağlı bir episkoposluk merkezi oldu. 12. yüzyıldan
sonra ise 1895 yılına kadar yerel bir patriklik merkezi olan
Ahtamar Katolikosluğu, 1. Dünya Savaşı dönemine kadar İstanbul
Patrikliğine bağlı olarak hizmetini sürdürdü.''
Mutafyan'da burada olmak isterdi
Aram Ateşyan, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop Mutafyan'ın da
aralarında olmasını istediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Gönül arzu ederdi ki patriğimiz 2. Mesrob hazretleri,
bugün bizimle olsun. Burada kendisi için şifa dilerken 2005 yılında
kilisenin restorasyonu sonrasındaki ziyareti, açılış törenlerini
hatırlıyorum. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un
davetine icabet eden patrik hazretleri konuşmasında, kilisenin
geleneksel ziyaret günü olan kutsal haç yortusu vesilesi ile ibadet
imkanı sağlanması arzusunu dile getirmişti. Patrik hazretlerinin bu
dileklerine sıcak bakan devletimiz, Van Valiliği tarafından bu yıl
yapılan teklife olumlu cevap vermiş ve eylül ayının ikinci pazarı
dini ayin düzenlenmesine izin verilmiştir. Bizim için önemli olan,
müze statüsünde korunan kilise binasının gelecek nesillere
aktarılmasıdır. Çünkü bir sanat değeri olan kilise bir kültür
abidesidir ve bu nedenle insanlık onun ortak sahibidir. Bu vesile
ile kilise binasını koruma altına alarak devlet imkanlarıyla
restorasyonuna olanak sağlayan Türkiye Cumhuriyeti devleti ve
hükümetine müteşekkiriz.''
Ahtamar efsanesi
Ahtamar efsanesine de değinen Ateşyan, ''Ahtamar efsanesi,
birbirini seven iki insan arasına giren kıskançlığın, sevgi ve
mutluluğu nasıl bir trajediye dönüştürdüğünü asırlardır nesilden
nesile aktarıyor. Bugün okuduğumuz kutsal kitap bölümünde de tanrı
sevgisinin bizleri nasıl bereketlediğini, ruhsal egemenliğimizi alt
üst eden şeytanla girdiğimiz mücadelede iman, ümit ve sevginin
bizlere nasıl güç verdiğini öğrendik'' dedi.
Kötülük ve haset duygularından da uzak durulması gerektiğini
anlatan Ateşyan, şunları kaydetti:
''Kötülük, haset, kin ve nefret duyguları hayatımıza egemen
olunca kendimizi karanlığın belirsizliği içinde buluruz. Bu
karanlıkta ne gösterilen iyi niyetin farkında oluruz, ne de
uzatılan bir eli tutabiliriz. Kısır çekişmeler ve çatışmalarla
olumluya ulaşmak mümkün değildir. Buzları dahi eritebilen tanrı
sözü çevresinde iman, ümit ve sevgiyle dua eden insanların
ellerinin boş kalmayacağı, peşin hükümlerden uzak kalanlarda ise
olumlu bir hayatın sürekliliği muhakkaktır. Bugün hepimiz olumlu
bir anlayışın semeresi ile mutlu oluyoruz. Bizler duyduğumuz tanrı
sözü doğrultusunda bakışlarımızı olumluya yöneltiyoruz. Bugün her
türlü dünyasal, siyasal akım ve söylemlerden uzak sadece her şeye
kadir Allah'a dua etmek, hatalarımız ve günahlarımız sebebiyle
yaradanın merhametine sığınmak için rabbin sofrası etrafında
toplandık.''
Hac yerleştirilecek
Ateşyan, ayinin Türkiye Ermenileri Patrikliğince düzenlendiğini
ifade ederek, şöyle devam etti:
''Bu ayinde yalnız kaldığımızı ileri sürenler oldu. Biz
dualarımızda yalnız değiliz. Rab, İsa Mesih, kendi adı ve sözü
etrafında bir araya gelen ve dua edenlerin arasında olacağını
öğretti. O halde Rab İsa Mesih şu anda bizimledir. Melekler, başta
Meryem Ana olmak üzere tüm azizler bu kiliseyi inşa ettiren Kral
Gagik ve mimar Manuel'in, bu kilisede 11 asır boyunca dua eden
patriklerin, episkoposların ve atalarımızın ruhları
bizimledir.''
Ayin için İstanbul'dan getirilen haçın da en kısa zamanda kilisenin
kubbesine yerleştirileceğini anlatan Ateşyan, ayinin düzenlenmesine
olanak sağlayan aralarında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay
ve Van Valisi Münir Karaloğlu'nun da bulunduğu Türk yöneticilere
teşekkür etti.