AK Parti dokundurtmuyor
Abone olVekil dokunulmazlığına el atmayan AKP, bürokratı da kolluyor. Yargıtay 58 kez soruşturma izni istedi...
Dokunulmazlıkları nedeniyle soruşturulamayan ve yargılanamayan
siyasiler, suçlanan bürokratlarına da yargılama izni vermeyince,
ülke adeta 'dokunulmazlar cumhuriyeti' haline geldi. Yargıtay
Başsavcılığı, bir yılda 58 ayrı dosyada üst düzey bürokratlar için
bakanlıklardan soruşturma izni istedi, ancak bugüne kadar hiçbirine
olumlu yanıt alamadı. Bakanlar 58 dosyadan 53'üne izin vermedi.
Mahkeme kararıyla izin
İzin için bakanlara
gönderilen beş dosya ise kayıp, bu dosyalarla ilgili bakanlık
kararları başsavcılığa gönderilmedi. Bürokratlardan çok az bir
kısmı ise ancak koruma kararlarının mahkemelerce iptali üzerine
soruşturulabilirken, Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok 'bürokrasi
dokunulmazlığı' dediği bu duruma isyan etti.
Fezlekeler bekliyor
Adalete hesap verme
konusunda ülkeyi yönetenleri yönetilenlere karşı ayrıcalıklı kılan
dokunulmazlıklar, giderek kimi çağdaş Anayasa ve yasa değişikliği
girişimlerine de engel oluşturmaya başladı. CHP, öncelikle 12 Eylül
Anayasası'yla ilgili değişiklik istemlerine ve son olarak hükümetin
gündeme getirdiği 'Siyasi Etik Yasası'na 'önce dokunulmazlıklar
kalkmalı' diyerek destek vermeyeceğini ilan etti. Bir kısmı ciddi
kamu zararının söz konusu olduğu iddialarla ilgili milletvekili ve
bakanlar hakkında savcılar yasal işlem yapamıyor. Yasaların
ellerini bağladığı savcıların bu kişilerin dokunulmazlıklarının
kaldırılmasını istediği onlarca fezleke halen TBMM'de bekliyor.
Bakanlar koruyor
Dokunulmaz bakanların, tüm
bürokratlarını da aynı zırhla koruduğu, bu kez en üst düzey kamu
görevlileri (müsteşarlar-valiler) hakkında soruşturmaya yetkili
olan Yargıtay Başsavcılığı rakamlarıyla ortaya kondu. Başsavcı Nuri
Ok, önlerine 2005 yılı içinde üst düzey memurlar için gelen iş
sayısını 153 olarak açıkladı. Bu kişilerle ilgili ihbar ve
şikâyetlerin 50'sinin işleme konulmadığını belirten Ok, işlem
yaptığı dosyaların akıbetiyle ilgili de çarpıcı bilgiler verdi.
Buna göre Yargıtay Başsavcılığı, geçen yıl üst düzey bürokratlarla
ilgili toplam 58 dosyayı işleme koydu, mevzuat gereği de soruşturma
izni için dosyaları ilgili bakanlıklara gönderdi. Bakanlar, bazen
birden çok bürokratı kapsayan bu dosyalardan hiçbirine 'Evet izin
veriyorum, soruşturun' yanıtı vermedi. Bakanlar, 53 dosya için
soruşturma izni vermedi.
Yargıtay Başsavcılığı'nın soruşturma izni istediği diğer beş dosya
ise kayıp. Yargıtay Başsavcısı Ok, 2005'te izin istedikleri bu beş
dosya sonucunun henüz kendilerine ulaşmadığını söyledi.
Başsavcıdan itiraz
Başsavcılık, soruşturma
izni vermeyen bakanlık kararlarından 19'una itiraz etti. İdari
yargı, bu itirazlardan 14'ünü kabul etti, böylece bu bürokratlara
soruşturma yolu açılabildi. İtirazlardan biri usulden reddedildi,
birinde karara gerek görülmezken, üç itirazda henüz karar çıkmadı.
Seçimden önce dokunulmazlığı kaldırma sözü veren AKP, hükümet
olunca bu sözünü unuttu.
Milletvekillerinin dosyaları 209'a ulaştı
3
Kasım 2002 tarihinde başlayan 22. yasama döneminde
milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM'ye
ulaşan fezleke sayısı 209'a ulaşırken, bu sayıya her ay yenileri
ekleniyor. Konuyu sürekli gündemde tutan CHP Konya Milletvekili
Atilla Kart, dosyaların çoğunun seçim yasaklarına ilişkin olduğunu,
ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ilişkin AKP'lilerle ilgili
25 dosya ile sayıları 90-100 arasındaki dosyanın Anayasa'ya göre
'seçilme engeli' teşkil eden suçları içerdiğini söyledi. Kart, bu
dosyaların zimmet, nitelikli dolandırıcılık, ihaleye fesat
karıştırma gibi milletvekilliği göreviyle bağdaşmayan ve yargıda
son derece önemli aşamalara gelen dosyalar olduğuna dikkat çekti.
CHP, hükümetin Anayasa değişiklik tekliflerine destek için uzun
süredir dokunulmazlıkların kaldırılmasını önşart olarak ileri
sürerken, AKP, milletvekili dokunulmazlığının bürokratların
dokunulmazlığıyla birlikte ele alınması gerektiğini savunuyor.
Kart, bürokratların dokunulmazlığı diye bir şey olmadığını,
bürokratlarla ilgili soruşturma izninin yargı denetimine tabi
olduğunu ifade ederken, "Kaldı ki soruşturma iznini vermeye yetkili
olan da siyasiler ve onların atadığı yöneticiler. Dolayısıyla
soruşturma iznini muhafaza etmek siyasi iktidarın işine geliyor.
İstediğine soruşturma izni veriyor, istemediğine vermiyor"
dedi.