7 trilyonluk Vakıf yolsuzluğu
Abone olTurizm Bakanlığı'nda kurulu bir vakıf, 7 trilyon lirayı 5 yılı ödemesiz ve faizsiz borç adı altında üyelerine bölüştürmüş.
Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü
müfettişlerinin kamu vakıflarıyla ilgili Meclis Araştırma
Komisyonu'na sunduğu bir rapor, hükümetin son vermeye çalıştığı
vakıf saltanatının hangi boyutlara uzandığını gözler önüne serdi.
Müfettişlerin komisyona sundukları raporlara göre, Turizm Dayanışma
Vakfı (TDV) adıyla Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan bir vakıf,
hükümetin tasfiye kararını almasının ardından, büyük çoğunluğu kamu
gelirlerinden oluşan hesabındaki paraları, 'uygun bir formülle'
üyelerine dağıttı. TDV'nin tek örnek olmadığı, Gençlik ve Spor
Vakfı, Karayolları Vakfı gibi bir gibi vakıflarda da benzeri
tabloların yaşandığı ifade ediliyor. AMAÇ VATANA HİZMET TDV, Turizm
Bakanlığı hizmetlerinin desteklenmesi ve geliştirilmesine destek
olmak amacıyla kuruldu. AA'nın haberine göre vakfın öncelikli amacı
Turizm Bakanlığı hizmetlerinin desteklenmesi olduğu halde 'daha çok
personele yardım konusunda yoğunlaştı.' Tespitlere göre, Turizm
Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri'nin her türlü el sanatları,
plak, hatıra eşyaları ve diğer mal ve hizmet satışından elde ettiği
gelirler, bakanlık geliri olarak kaydedilmesi gerekirken vakıf
hesabına geçirildi. Bu durum müfettiş raporlarında, 'açıkça kaynak
aktarılması' olarak nitelendirildi. TASFİYE KARARINDAKİ CİNLİK
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce 1997-1998 yıllarında çıkarılan
tebliğler ve ardından Başbakanlığın 1998'deki genelgesi ile
'Vakıflar kamu kaynağını kullanamazlar' denmesine karşın, bu durum
devam etti. 31 Aralık 2002 itibariyle 8 trilyon 768 milyar liralık
vakıf kaynağının sadece 183 milyar 995 milyon liralık bölümünün üye
katkısından, gerisi kamu kaynaklarından oluşuyordu. 30 Ocak 2003'te
''Vakfın Feshi ve Tasfiyesi'' maddesinde yer alan, fesih halinde
bakanlık bünyesindeki başka bir vakfa devir ile ilgili madde,
''Vakfın feshine karar verildiği takdirde, varlıkları öncelikle
borç ve alacak durumuna göre üyelik süreleri ile orantılı olarak
....üyelere dağıtılır'' şeklinde değiştirildi. SESSİZ SEDASIZ
BÖLÜŞME Ancak kamuoyunda tepki çekmesin diye yumuşak bir geçiş
formülü bulundu. Vakfın Emeklilik Fonu Uygulaması esaslarında
değişiklik yapılarak bu fondan üyelere borç (ikraz) verilebileceği
yönünde düzenleme yapıldı. Ardından fondaki 8 trilyon liralık vakıf
kaynağının 31 Mayıs 2003 tarihi itibariyle 6 trilyon 816 milyar
lirası üyelere 5 yıl ödemesiz ve faizsiz bir şekilde borç olarak
dağıtıldı. Dolayısıyla üyelere haksız bir zenginleşme sağlandı.
Yönetim kurulu üyeleri de bundan yararlandı. Müfettişler, vakfın
üyelerine dağıttığı yaklaşık 7 trilyon liranın faiziyle birlikte
tahsil edilmesini, aksi halde dava açılmasını istediler. Vakfı
zarara uğratan yönetim kurulu üyeleri hakkında da işten
uzaklaştırılma davası açıldı. Başka örnekler de var Vakıflar Genel
Müdürlüğü müfettişlerinin komisyona sunduğu rapora göre, TDV tek
örnek değil. Örneğin öncelikli amacı amatör sporculara destek olan
Gençlik ve Spor Vakfı'nın da elde ettiği pek çok kamu kaynağını
daha çok üyelerinin çıkarları doğrultusunda kullanılmış. AA'nın
haberine göre müfettişler, Meclis Araştırması Komisyonu'nda şu
değerlendirmeyi yaptı: 'Personele yardım amaçlı vakıflar bir ölçüde
kamu kaynaklarını tırtıklamışlar. Ancak en tehlikelisi karma
nitelikli vakıflar. Karayolları Vakfı, Gençlik ve Spor Vakfı gibi
karma nitelikli vakıflar, 'Benim amacım kurumu desteklemek' diyor,
personelle ilgili bir iki madde de koyuyor. Ama tamamen personeline
harcıyor, kuruma harcamıyor. Bu çok tehlikeli. Vakıf değil bunlar.
Bir sandık veya başka bir ad konması gerekir. Ne deve ne kuş, yeri
geldiğinde 'Ben kuşum' diyor, yeri geldiğinde 'Ben deveyim' diyor.
Bir taraftan malı götürüyor. Öbür taraftan parayı topluyor, kurumun
mensuplarına harcıyor.''