7 Mart 2025 cuma hutbesi yayınlandı! Bu haftanın hutbe konusu: "Mahremiyet, insanı saygın kılar"
Abone olDiyanet İşleri Başkanlığı, 7 Mart 2025 Cuma hutbesini yayınladı. Bu haftaki hutbenin konusu "Mahremiyet, İnsanı Saygın Kılar" olarak belirlendi. Hutbede, mahremiyetin dinî, ahlakî ve toplumsal boyutları ele alınarak, modern dünyada yaşanan mahremiyet ihlallerine dikkat çekildi. İşte hutbenin tam metni...
7 MART 2025 CUMA HUTBESİ TAM METNİ
Muhterem Müslümanlar!
Her insanın doğuştan gelen, vazgeçilmez hakları vardır. Bu haklardan biri de mahremiyettir. Yüce Allah’ın fıtrat üzere yarattığı insan bedeni, dokunulmazdır ve korunması gereken en büyük emanettir. Ev ve iş yeri, bireyin özel alanıdır; izinsiz girilmemesi gereken bir mahremiyettir. Kişisel bilgiler ise herkesin özelidir ve rızası olmadan paylaşılması doğru değildir. Aile, toplumun en temel yapı taşıdır ve mahremiyeti ihlal edilemez.
Aziz Müminler!
Mahremiyet, İslam’ın değişmez ilkelerindendir. Kur’an ve sünnet,
mahremiyet sınırlarını belirler ve bu sınırları hiç kimse keyfi
olarak değiştiremez. Müslüman, bedeninin mahremiyetini korumakla
yükümlüdür. Çünkü bedenimiz, Allah’ın bize verdiği bir emanet olup,
dilediğimiz gibi tasarrufta bulunabileceğimiz bir mülk
değildir.
Cenâb-ı Hak, eşler arasındaki mahremiyeti şu şekilde
tanımlar:
"Eşleriniz, elbisenin bedeni koruduğu gibi sizleri haramdan koruyan
bir örtüdür; sizler de aynı şekilde eşleriniz için bir
örtüsünüz."
Aile, karşılıklı sevgi, saygı ve mahremiyete dayalı bir yapıdır.
Eşler ve çocuklar, özel hayatlarının gizliliğini korumalı, dijital
mecralarda paylaşmaktan kaçınmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s),
bu konuda şöyle buyurur:
"Kıyamet günü Allah katında hesabı sorulacak en büyük ihanetlerden
biri, kişinin eşinin mahremiyetini ifşa etmesidir."
Değerli Müminler!
Bugün medya ve dijital platformlar, mahremiyet ihlallerini artıran en büyük etkenler arasında yer alıyor. Bazı televizyon programları, diziler, reklamlar ve sosyal medya içerikleri; zinayı, alkolü, kumarı ve ahlaksızlığı normalleştirerek toplumun ahlaki değerlerine zarar veriyor.
Bazı televizyon programlarında, özel hayatın gizliliği ihlal ediliyor, aile mahremiyeti yok sayılıyor ve kavgalar üzerinden reyting kazanılmaya çalışılıyor. Böyle programlar, aile bağlarını zayıflatıyor, gençlerin yuva kurma düşüncesini olumsuz etkiliyor ve mahremiyet algısını tahrip ediyor.
Bu konuda Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
"İnananlar arasında hayâsızlığın, ahlaksızlığın yayılmasını arzu
eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette acıklı bir azap
vardır."
Aziz Müslümanlar!
Günümüzde sosyal medyada mahremiyetin ihlal edildiği bir döneme geldik. Beğeni ve takipçi kazanmak uğruna özel hayat paylaşımı yapmak, insanların gizli hallerini ifşa etmek haramdır. Müslümanlar, dijital mecralarda paylaştıkları içeriklerin mahremiyet sınırlarına uygun olup olmadığını sorgulamalıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurur:
"Müslümanların gıybetini yapmayın ve onların gizli hâllerini araştırmayın. Müslüman kardeşinin ayıbını ortaya dökenin, Allah da ayıbını ortaya döker."
Sonuç olarak:
Ailemizin ve kendimizin mahremiyetini koruyalım.
Dijital mecralarda bilinçli olalım ve özel hayatı paylaşmaktan kaçınalım.
Toplumsal ahlakı bozan içeriklerden uzak duralım.
Çocuklarımıza mahremiyet bilinci kazandıralım.
Medyanın olumsuz etkilerine karşı duyarlı olalım.
Yüce Allah bizleri mahremiyet bilinciyle hareket eden, iffetli ve hayâ sahibi müminlerden eylesin.