19 can 3 bin liraya kurtarılabilirdi!
Abone olBükköy Madeni’ndeki 19 madencinin yaşamı sadece 3 bin TL’lik bir gaz ölçümü sistemiyle kurtarılabilirdi.
DİSK’e bağlı Dev Maden-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi
Ahmet Atasoy, Bükköy Madeni’ndeki 19 madencinin yaşamının yaklaşık
3 bin TL’lik bir gaz ölçümü sistemiyle kurtarılabileceğini söyledi.
Atasoy, maden içine yerleştirilen gaz ölçüm sisteminin madendeki
gaz oranını ölçerek, tehlike sınırına geldiğinde alarm verdiğini,
ayrıca madendeki elektronik aletleri kapattığını belirtti.
YETERLİ ZAMAN KALIYOR
Atasoy “Bu sistem maden
içinde olsaydı patlamadan saatler önce alarm verirdi. 19 madencinin
tamamı da rahatlıkla madeni boşaltırdı” dedi. Atasoy
ayrıca tanesi 300 TL olan gaz ölçüm aletleri de olduğunu belirterek
“Madenciler bu aleti boyunlarına takıyorlar. Bu aletlerle gittiği
her yerde gaz
ölçümü yapabiliyorlar. Alet sinyal verdiğinde madeni boşalmak için
yeterli zaman oluyor” dedi. Madenciler bilir ki, Ercan’ın
madenlerinde gaz ölçümü yoktur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın ilk belirlemelere
göre madende manuel gaz ölçme cihazı olduğu şeklindeki açıklamasını
da değerlendiren Atasoy “Nurullah Ercan’ın madeninde gaz ölçme
cihazı
olmayacağını herkes bilir. Manuel cihaz madencilerin boynuna takıp
gezdirebildikleri ve elle ölçüm yapan bir alet. Digital gaz ölçüm
sistemi ise
maden sahasının içine yerleştirilen sabit ölçüm cihazıdır. Digital
sistem otomotik olarak çalışır ve belirli aralıklarla ölçüm yapar.
Diğerinde maden
altındaki işçi ya da usta elle ölçüm yapar” dedi. Madendeki
“tahkimatlar”ın
(Kazı sırasında ya da sonradan temel çukuru yanlarındaki
malzemelerin kayarak temel zemini veya çukuruna inşaat alanına
dolmasını önlemek için
kazı yan yüzlerinin kaplanması işlemi) zayıf olduğuna da değinen
Atasoy “Nurullah Ercan’ın madenlerinde tahkimatlar zayıftır. Çünkü
tüneller alel acele yapılıyor. Oradaki ihmaller zincirini anlamak
için orada yaşamak gerekiyor. Biz sendika olarak işçi hakları ve iş
güvenliği konusundaki ihmalleri tek tek ispatladık. İş hekimi
olmaması konusunda Tabipler Birliği’ni harekete geçirdik. Ercan,
mahkemeye taşıdığımız konularda cezalar da aldı. Ama madenleri
faaliyetlerine devam etti” dedi.
İNSANİ KOŞULLAR YOK
Atasoy, Nurullah Ercan’a
karşı verdikleri mücadelenin “sendikalaştırma”mücadelesi
olmadığının da altını çizerek “Biz ordaki işçiler illa da sendikalı
olsun demiyoruz. Yeter ki insani koşullarda çalışsınlar,
güvenlikleri olsun, hakları korunsun. Omadenlerde eskiden eşeklere
yaptırılan işler, insanlara yaptırılıyor. Ne hafta tatilleri ne
mesaileri var, bir köle gibi çalışıyorlar. Çalışma saatleri,
mesaileri yok. Ayda bin TL vermemek için iş hekimi bile
bulundurulmuyor. Bu iddialarımızın pek çoğu mahkemeler tarafından
tespit edildi” dedi.