07 Mart 2011 Basın Özeti
Abone olİngiliz istihbaratçı ve komandoların Libya fiyaskosu, 'ABD, Libyalı muhalifleri Suudiler aracılığıyla silahlandırmak istiyor', Fransa'da aşırı sağın yükselişi ve Evita'ya komşu mezarlık satışta
Libya'da muhaliflerin denetimindeki Bingazi kentinde ikisi
İngiliz dış istihbarat servisi MI6 görevlisi, altısı da
İngiltere'nin dünyaca ünlü SAS komandolarına mensup sekiz kişinin
yakalanması geniş yer buluyor İngiliz basınında.
Guardian, fiyaskoyla sonuçlanan gizli
operasyonla ilgili habere yaşananlarla dalga geçen bir başlık
atmış.
Gazete, SAS komandolarının amblemindeki 'Cesaret eden kazanır'
sloganına atfen 'Cesaret eden Libyalı çiftlik bekçileri tarafından
derdest edilir' demiş.
Haberde, yedi kişilik bir ekibin Libyalı muhaliflerle iletişim
kurmak için helikopterle bölgeye gönderildiği ve birkaç aydır
çiftlikte çalışan Tom adlı İngiliz ajanıyla buluştuğu
belirtiliyor.
Komandoları ve MI6 görevlilierini bir buğday tarlasında nöbet tutan
bekçilerin yakaladığı ve çantalarında silah, cephane ve farklı
ülkelere ait pasaportlar bulunduğu kaydediliyor.
'Büyük utanç'
İngiliz ajan ve SAS komandolarının, Kaddafi rejimine çalışan
paralı askerler olduğundan şüphelenen muhalif liderler tarafından
sorgulandıktan sonra serbest bırakıldığı ifade ediliyor.
Gazete, grubun bu şekilde gözaltına alınmasının İngiliz hükümeti
açısından büyük bir utanç olduğunu söylüyor.
Haberde ayrıca yaşananların, muhaliflerin Libya'daki devrimin
tamamen iç kaynaklı olduğu iddiasına zarar verebileceği
söyleniyor.
Haberde sözlerine yer verilen Bingazi'deki muhalif liderlerden
Essam Geyrani, 'Yeni düşmanlar edinmek istemiyoruz ama, çok sayıda
silah, pasaport ve casuslara özgü malzemelerle gelip iletişim
kurulmaz ki. " diye yakınıyor.
'Çöldeki beceriksizlik'
Guardian, başyazılarından birini de bu konuya
ayırmış ve bu makaleye de, 'İngiltere ve Libya: Çöldeki
beceriksizlik' başlığını atmış. Dikkat çeken satırlar şöyle;
'Libyalı isyancıların ahlaki gücü ve siyasi anlamda halkın
gerçek sesini temsil ettikleri iddiası kısmen, Mısırlılar ve
Tunuslular gibi buraya kadar tek başlarına gelmelerinden
kaynaklanıyor. Bu onların ayaklanması ve kimsenin maşası da
değiller. Yeni efendiler aramak için değil, zorba bir yönetime son
vermek için mücadele ediyorlar. Kaddafi'nin güçleri isyancıların
ilerlemesini durdurmayı başarsa da, içsavaş giderek uzasa da,
sonunda Kaddafi rejiminin yok edilmesini sağlayan isyanın bu ulusal
kimliği olacak'
ABD'nin isyancıları silahlandırma planı
Independent'ın ilk sayfasında Libya'yla ilgili bir
özel haber var. Gazetenin Orta Doğu Muhabiri Robert Fisk'in
imzasını taşıyan habere göre, Amerikan yönetimi Libyalı muhalifleri
Suudi Arabistan aracılığıyla gizlice silahlandırmayı planlıyor.
Fisk, Libya'da uzayabilecek bir içsavaşa askeri müdaheleden
kaçınmayı amaçlayan Amerikan yönetiminin, Suudi Arabistan'dan
Bingazi'deki muhaliflere silah göndermesini istediğini yazıyor.
Ancak habere göre, Şii azınlığın gösterileriyle karşı karşıya olan
Suudi Kralı Abdullah, Kaddafi'den şahsen nefret etse de henüz bu
isteğe bir yanıt vermedi.
Haberde, Washington'ın Suudiler'den Libya'daki muhaliflere,
Kaddafi'ye bağlı güçlerin zırhlı araçlarla düzenlediği saldırıları
durdurabilmeleri için tanksavarlar ve savaş uçaklarını
vurabilmeleri için de karadan havaya atılan füzeler göndermesini
istediği belirtiliyor.
Fisk'e göre, Suudi Arabistan'ın bu talebi kabul etmesi halinde,
Obama'nın Suudilerin Şii azınlığın gösterilerine karşı
girişebileceği olası şiddeti kınaması imkansız olacak.
'AB'nin sessiz zaferi'
Independent, dünya haberleri sayfalarında
Kosova ve Sırbistan yönetimleri arasında yarın başlayacak doğrudan
görüşmelere geniş yer ayırıyor.
Kosova'nın üç yıl önce ilan ettiği bağımsızlıktan sonraki ilk yüz
yüze görüşme olma özelliğini taşıyan Brüksel'deki toplantıda,
tarafların Kosova Savaşı'nda kaybolan 1821 kişinin kaderi ve diğer
karmaşık insani sorunları ele alacağı kaydediliyor.
Toplantıya başyazılarından biri ayıran gazeteye göre görüşme Avrupa
Birliği'nin sessiz zaferi. Dikkat çeken satırlar şöyle;
'Avrupa Birliği'nin üzerinde uzlaştığı dış politika amaçları
doğrultusunda birleşme kabiliyeti ingiltere'de hafife alınır.
Başarısızlıkların üzerine atlanır, başarılarsa ya görmezden
gelinir, ya da çantada keklikmiş gibi görülür. Ama Sırplar ve
Arnavutlar arasında başlayacak görüşmeledr hiç şüphesiz Avrupa
Birliği'nin 'yumuşak gücü'nün zaferi. Birliğin son birkaç yıldır
sürdürdüğü ısrarlı diplomasi olmasa, her iki taraf da bir diğeriyle
herhangi bir şey yapmak istemezdi. Açıkça, Sırpların ve Kosovalı
Arnavutların Avrupa kulübüne katılma arzusu tüm diğer mülahazaları
gölgede bırakıyor, Balkanlar'daki o efsanevi düşmanlıkları
bile.'
Le Pen'in sürpriz yükselişi
Daily Telegraph, Fransa'daki ana akım siyasi
hareketler arasında şaşkınlığa yol açan bir kamuoyu yoklamasını
taşıyor sayfalarına. Araştırmaya göre, aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin
liderliğini babası Jean Marie Le Pen'den devralan Marine Le Pen,
gelecen yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda
Nicolas Sarkozy'yi yenilgiye uğratabilir.
Araştırmaya katılanların yüzde 23'ünün Le Pen'i tercih ettiği,
Sarkozy'nin yüzde 21 destek aldığı, Sosyalist aday Martin Aubry'nin
ise yüzde 18'de kaldığı belirtiliyor.
Haberde bu sonuçlarla beraber, aşırı sağın yükselişinden
Sarkozy'nin göç ve İslam gibi geleneksel olarak Ulusal Cephe'nin
alanına giren konulara odaklanmasının sorumlu olup olmadığı
konusunda ateşli bir tartışma başladığı kaydediliyor.
Sosyalistlerinse kamuoyu yoklamasını, Sarkozy'nin bir oyunu olarak
gördüğü söyleniyor.
Sosyalistlerin parlamentodaki lideri Jan Marc Ayrault, 'Hiç
şüphesiz Sarkozy, Ulusal Cephe'yi destekleyip ikinci turda onlarla
yarışmak ve solu silmek istiyor." diyor.
İktidardaki UMP'nin milletvekillerinden Laurent Henart ise bu
planın gere tepebileceği görüşünde. Henart, 'Bu sonuçlar, Marine Le
Pen'in alanına her girdiğinizde bazı seçmenlerinizi oraya
götürdüğünüz ve bir kısmını da orada bıraktığınız anlamına geliyor.
Onunla aynı şeritte yarışırsanız, yarışı kazanacağınızın hiçbir
garantisi yok" şeklinde konuşuyor.
Evita'ya komşu mezar
Daily Telegraph, Arjantin'in efsanevi
isimlerinden Eva Peron'un anıt mezarına komşu mezar yerlerinin
astronomik bir fiyattan satışa çıkarıldığını yazıyor.
Habere göre, Evita diye de bilinen Eva Peron'un anıt mezarına komşu
mozole için 190 bin sterlin, yani yaklaşık 500 bin liralık bir
ücret isteniyor.
20 kişinin son uykusuna yatabileceği mozolenin şu an 14 sakini
bulunduğu söyleniyor. Ancak sahibi Damian Sabelli mozolede
yatanların 19'uncu yüzyılda ölen uzak akrabaları olduğunu ve
satışın hemen ardından başka bir yere götürülebileceklerini
belirtiyor. Sabelli, ' mozoleye satıştan sonra hemen taşınılabilir'
diyor.