BIST 9.093
DOLAR 32,37
EURO 34,94
ALTIN 2.325,47

Aman ha! Bu fırsat kaçmaz!

Dibe vurmanın etkisi ile yükselişe geçebiliriz. Önümüzde bunun için muazzam bir fırsat var!

Bazı şeyler vardır zor zamanlarda kıymeti daha iyi anlaşılır. İnsanın varlıkta değil ama yoklukta ve zorlukta algıları daha iyi çalışır.

Olaylara farklı bir pencereden bakar ve farklı bakış açıları geliştirir. Böyle zamanlarda daha önceden görmediği şeyleri görür, adeta idraki açılır ve yeni bir hayata merhaba der.

Sanırım yarın gece böyle günlerden birisi olacak...

Dünya son altı aydır, ülkemiz ise son üç aydır korona ile yatıp korona ile kalkıyor. Dünyaya yön vermeye çalışan ve burnundan kıl aldırmayan süper güçler adeta sefilleri oynuyor.

Dünyayı şekillendirmeye çalışan devletler, şimdi kendi vatandaşlarına yardım edememenin utancını yaşıyor. Medeni olmakla övünen devletler, bir insanı yaşama bağlayan aletleri kapatmanın acizliğini yaşıyorlar.

Devletler bazında yaşanan bu acziyet fert planında da aynen tezahür ediyor.

Tatillerini geçirmek için yer beğenemeyen insanlar şimdi evlerinin dört duvarı arasında yaşamanın ne kadar güzel olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.

Banka hesaplarında envaı çeşit para cinsi biriktiren ensesi kalınlar küçücük bir mikrop karşısında servetlerinin beş para etmediğini görüp koronaya yakalanmamak için sosyal mesafenin dibine vuruyorlar. Yaz ayını yazlıklarında, kış ayını kışlıklarında geçirenler bir odadan diğer odaya geçmeyi hayatlarında yapabildikleri en büyük değişiklik olduğunu fark ediyorlar.

Velhasıl kelam hem dünya olarak hem de toplum olarak mini minnacık bir virüsün önünde diz çöktük. Acziyet ve çaresizliğin ne demek olduğunu iliklerimize kadar hissettik, hissediyoruz.

Değil sokağa çıkmak evlerimizin balkonlarına bile çıkmaya korkar olduk.

Tabiri caizse dibe vurduk…

Şimdi ise dibe vurmanın etkisi ile yükselişe geçebiliriz. Önümüzde bunun için muazzam bir fırsat var: Kadir Gecesi…

Bin aydan daha hayırlı olduğu noktasında bütün ulemanın ve ümmetin ittifak ettiği bu gecede acziyetimizin farkına vararak yöneleceğimiz Rabbimizin merhametini celp edebiliriz.

Küçücük bir virüsün hakla yeksan ettiği nefsimizi ayaklarımızın altına alıp çıkacağımız Rabbimizin huzurunda ilahi kurtuluşa erebilir, ömrümüzü kârlı ve verimli devam ettirebiliriz. Virüse çare bulmasını umarak güvendiğimiz dağlara yağan karların etkisiyle ortaya çıkan çaresizliğimizle el açıp yalvaracağımız Rabbimizden ilahi müjdeler alabiliriz.

Evet, bu Kadir Gecesi, korona virüsünün etkisiyle yaşayacağımız en farklı Kadir Gecesi olabilir.

Yeter ki biz acziyetimizin farkına varabilelim, çaresizliğimizi anlayabilelim, dağlar kadar biriktirdiğimiz servetimizin bir hiç olduğunu idrak edebilelim.

Toplum ve millet olarak son üç yüz yıldır ziyadesiyle mağdur ettiğimiz ve yalnızlaştırdığımız ve bu nimetten kendimizi mahrum bıraktığımız gece Kadir Gecesi. İhya edilmesi durumunda kısa yoldan en büyük lütuflar ile mükafatlandırılabileceğimiz gece.

İhya edilmesi durumunda, yıllar boyu yapmaya çalıştığımız ibadetlerin nerdeyse bütününe karşılık gelen bu gece dünyamızı ve ahiretimizi kurtaracaktır.

Kandil simitleri ile ya da tebrik mesajları ile vicdanlarımızı rahatlattık bu zamana kadar. Cami ve türbe gezileri ile turizm endüstrisi haline getirmememiz gerektiğini idrak edelim korona vesilesi ile.  

Yaptığımız hatalardan bağışlanma isteneceği gibi kötülükler ve korona salgınından muhafaza için de talepte bulunabiliriz.

Eğer bunu yapabilirsek korona sayesinde Rabbimizle aramızdaki engelleri aşabiliriz.

Servet, güç, iktidar, zenginlik, kuvvet gibi kavramların asıl sahibinin Mâlik’ül-Mülk olan Rabbimiz olduğunu anlayabilir ve bunu hayatımıza geçirebilirsek ne mutlu bizlere.

Yaşadığımız şu ibretli günlerden de ders almayacak ve hala nefis ve hevamızın peşinde koşmaya devam edeceksek veyl olsun bizlere.

Bu günler de bizi kendimize getiremezse bizi ancak kıyamet paklar…

Aman ha! Bu fırsatı kaçırmayalım!